Osman Hamdi Bey Kimdir ? Türk Müzecilik ve Arkeolojik Alanlara Katkısı // Tarihçilik Kulübü

n0vic

Yeni üye
29 Haz 2019
8
0
Atina (YUN)
kWSM2U.png


Osman Hamdi Bey Kimdir ? Türk Müzecilik ve Arkeolojik Alanlara Katkısı

Yazıma başlamadan önce bir kaç açıklamada bulunmak istiyorum. Yazı tamamen kendi araştırmalarımla oluşmuştur.Bazı kelimeleri terim ya da osmanlıca olduğu için en alt bölümde dipnotta açıkladım.Buradaki yazı tamamen kavramanıza yetmez sadece aklınızda fikir oluşturması için hazırlanmıştır (Çünkü tam anlatım çok uzun sürecek).

Osman Hamdi Bey ( 30 Aralık 1842 – 24 Şubat 1910)


30 Aralık 1842’de İstanbul’da doğmuş “Müzeci, Arkeolog, Ressam, Yazar” ve aynı zamanda devletin önemli kurumların üst düzeyde çalışmış Osmanlı Aydınıdır. Eğitim hayatı ilk olarak İstanbul’un Beşiktaş ilçesindeki ilkokula başlamasıyla başlar.1856’da Mekteb-i Maârif-i Adliyye’ye (1) eğitim almak için kayıt olmuştur.1857 yılında ise hukuk eğitimi almak üzeri Paris’e gönderilmiştir. Hukuk eğitimine devam ederken bir yandan da Paris Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nda resim dersleri aldı ve arkeoloji alanıyla ilgilenmeye başladı. Almış olduğu sanat eğitimi ilgisini arttırdığı için zamanının ünlü ressamları olan Jean-Leon Gérôme(2) ve Boulanger’in(3) atölyelerinde çalışmaya başlamıştır.1858 yılında gitmiş olduğu Sırbistan ve Viyana’ da müzeler ve resim sergileriyle ilgili incelemelerde bulunmuştur. Yine aynı yıl eğitim için Paris’e eğitim için gönderilen Süleyman Seyyid(4) ve Şeker Ahmed Paşa(5) ile birlikte 1867 yılında II. Milletler arası Paris Sergisi’ne katılmışlar ve Türk Pavyonunda(6) bazı görevler almış olup sergilerinden dolayı madalya almıştır.


Osman Hamdi Bey, Paris’te bir Fransız ile evlenmiştir. Bu evlilikten iki kızı olmuştur. Fakat on yıl sonra eşinden ayrılmıştır.1869 yılına kadar Paris kalan Osman Hamdi Bey İstanbul’a geri dönmüştür. İstanbul’a döndüğünde kendisine teklif edilen Vilâyet Umûr-ı Ecnebiyye(7) müdürlüğü kabul edip Bağdat’a gitmiş ve iki Bağdat’ta kalarak resim çalışmaları yapmıştır.


1871 yılında tekrardan İstanbul’a dönünce sarayda teşrîfât-ı hâriciyye(8) müdür muavini olarak görev almıştır. 1871-1872’de “İki Karpuz Bir Koltuğa Sığmaz” ve “Cerf Volant” (uçurtma) isimli iki tiyatro oyunu yazdı. 1873’te Viyana’da açılan milletlerarası sergiye komiser(8) olarak tayin edildi. 1875’te Hariciye Umûr-ı Ecnebiyye(9) kâtibi oldu. 1876’da Abdülaziz’in tahttan indirilmesi üzerine bu görevden alındı ve Matbûât-ı Ecnebiyye müdürlüğüne getirildi. 1877’de Beyoğlu Belediyesi Altıncı Dâire müdürlüğüne tayin edildi ve 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşının sonuna kadar bu görevde kaldı. Savaş bitince memuriyetten ayrıldı ve sadece resimle uğraşmaya başladı. 1880’de ve 1881’de İstanbul’da açılan iki resim sergisine katıldı. 1877’de Maarif Nezâreti’ne(10) bağlı olarak kurulan müze komisyonunun sekiz üyesinden biri oldu.


Müze-i Hümâyun’un müdürü Philipp Anton Dethier’in(11)ölümü üzerine 1881’de müzenin müdürlüğüne getirildi. Bu tarih aynı zamanda Türk Müzecilik ve Arkeolojik devriminin başlaması oldu bu yüzden buradan itibaren Osman Hamdi Bey’in Türk Müzeciliği ve Arkeolojisine katkıları konusu altında devam ediyorum.


Osman Hamdi Bey’in Türk Müzeciliği ve Arkeolojisine Katkıları

Türk Müzecilik tarihinin ilk kez modern anlamda ele almaya başlayan Osman Hamdi Bey’in Müze-i Hümayun ’da gerçekleştirdiği ilk işlerden birisi, yabancıların yaptığı kazılarda ortaya çıkan eserleri yurt dışına götürülmesini yasaklamayı planladığı tüzük hazırlığı olmuştur. 1874 yılında Asar-Atika Nizamnamesini(12) 1883 yılında yeni baştan düzenleyerek eserlerin yurt dışına çıkarılmasını engelleyici maddeler koyarak büyük bir başlangıç yapmıştır.


Eserlerin kaydedilmesi, onarılması, nem ve rutubetten uzak ve sağlıklı bir şekilde korunup sergilenebileceği gerçek anlamda bir imparatorluk Müze Binası yapılması için dönemin yöneticilerinden aldığı destekle, bugün ki İstanbul Arkeoloji Müzesinin ilk kısmını 1899’da, ikinci kısmını 1903’te ve üçüncü kısmını 1907’de tamamlayarak ziyarete açmıştır. 1 Ocak 1982’de Sultan II. Abdülhamid tarafından Sanayi-i Nefise Mektebinin(13) Müdürlüğüne atanmıştır. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinin temeli sayılan “Sanayi-i Nefise Mektebi Alisi”ni 1883 yılında kurmuştur. Bugün İstanbul Arkeoloji Müzelerinin Eski Şark Eserleri Binası olarak hizmet veren binayı, Sanayi-i Nefise Mektebi olarak 2 Mart 1883 tarihinde öğretime açmıştır.


Osman Hamdi Bey, Nemrut Dağı, Lagina(14) ve Sayda'da(15) arkeolojik kazılar gerçekleştirdi. Sayda'da yaptığı kazılarda bulduğu, arkeoloji dünyasının başyapıtlarından sayılan, aralarında İskender Lahiti'nin de bulunduğu bir takım antik eserler çıkardı. Burada bulunan eserler bugün Osman Hamdi Bey'in bulmuş olduğu birçok eser gibi, kendisinin temellerini attırdığı İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir.




Osman Hamdi Bey, devlet işleri ile arkeoloji ve müzecilik çalışmalarını sürdürürken ressamlığını hiç ihmal etmemiştir. “Kaplumbağa Terbiyecisi”, “Arzuhalci”, “Kuran Okuyan Hoca”, “Silah Taciri”, “Leylak Toplayan Kız”, “Şehzadebaşı Camisi Avlusunda Kadınlar”, “Feraceli Kadınlar”, “Mimozalı Kadın”, “Ab-ı Hayat Çeşmesi”, “Mihrap” gibi tabloları onun en ünlü yapıtları arasındadır. Resimlerinde; Türk sanatı, kültürü, mimarisi, çinili panoları, duvarlar, halılar, süslemeli objeler, örtüler, kandiller, rahleler, türbe mekânları, hat levhaları, aile porteleri, insan figürlerini kullanmış, Osmanlı kadınının iç ve dış mekânlardaki yaşayışını resmetmiş; Doğu/Batı, inanç/aşk, yaşam/ölüm gibi ikilemlerin izini sürmüştür.






------------------------------------------------------------------------
(1) II. Mahmut döneminde (1808-1839) devlet memuru yetiştirmek için kurulan ilk modern okuldur.
(2) 1824-1904 yılları arasında yaşamış Fransız ressam, heykeltıraş ve öğretmendir.
(3) 1824-188 yılları arasında yaşamış Fransız klasik figür ressamı ve doğa bilimcidir.
(4) 1842-1913 yılları arasında yaşamış Türk ressam. Türk resim sanatının ilk kuşak ressamları arasındadır. Askeri okullarda toplam 36 yıl resim dersi vermiş; çok sayıda natürmort ve konularını güzellik kaynağı olarak gördüğü Üsküdar’dan seçtiği manzara resimleri yapmıştır.
(5) 1841-1907 yılları arasında yaşamış Osmanlı ressamı, asker ve bürokrat.
(6) Türk kültürünü tanıtma sergisi
(7) Bağdat Yabancı İşleri Müdürlüğü
(8) Osmanlı Devleti’nde Protokol anlamında kullanılan terim
(9) Osmanlı Devleti’nde 1836 yılında kurulan ve Cumhuriyet döneminde Dışişleri Bakanlığı adını alan teşkilat
(10) Osmanlı Devleti’nde 1857’de kurulan ve Cumhuriyet döneminde Maarif Vekâleti adını alan teşkilât.
(11) 1803 -1881 yılları arası yaşamış alman tarihçi ve arkeolog
(12) Eski Eserler Tüzüğü
(13) 1883’te İstanbul’da açılan güzel sanatlar öğretim kurumu
(14) Muğla yatağanda yer alan antik kent
(15) Beyrut’ta bulunan antik kent
 

gb9

Yeni üye
9 Haz 2019
9
0
Tekvin isimli romanda çokça ismi geçen(tekvin isimli tablsou hala kayıp) araştırmaya başladığım bir adam sayesinde ülkedeki bir çok sanat eseri duruyo ve kaybolmamıştır
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.