Son yıllar da Türkiye’ye gelen yabancı diplomatların başkent Ankara’dan önce güneydoğu illerine gitmeleri manidardır. Güneydoğuya gösterdikleri bu ilgi ve alaka şaşırtıcıdır. Türk’e karşı her türlü faaliyeti desteklemeleri onlarla müttefik olmamız ya da aynı paktı paylaşmamız, NATO vs. para etmiyor. Yeter ki Türk düşmanı olunsun, her şeyi anında kolaylaştırıyorlar. Özellikle sığınma hakkı konusunda. Bize iade etmedikleri Pkk lı teröristleri hemen sığınma hakkından faydalandırıp onları eli belinde Avrupa ülkelerinde gezdiriyorlar. Nedir sığınma hakkı?
Sığınma hakkı yani Asyl (Yunanca’dan gelme ve dokunulmazlık, özgür barınma yurdu/yeri demektir) “baskıdan korumadır”. Suçlulara (cinayet işleyen kişi v.b) bile bu hak antik Yunan’da tanınırdı. Baskıya uğrayanlara kutsal yerlerde yani tapınaklarda ve kısmen şehirlerde (Atina kale duvarlarının içinde olduğu gibi) koruma sağlanırdı.
Politik/Siyasi Baskı kavramı etnik köken, dini inanç, vatandaşlığı, belli bir sosyal gruba bağlı olmak ya da siyasi düşüncelerinden dolayı devlet kaynaklı baskıya maruz kalmak anlamı anlaşılmaktadır.
Her türlü Türk düşmanlığı yapmak da birçok ülkede sığınma hakkı içinde gizli bir madde olarak işleme konulmaktadır. Bunu en çok Pkk lı teröristlere uygulayan ülkeler kendilerini bu konuda bir yarış içine koymuşlardır.
Pkk nasıl bir ay da biter? Teröristlere, “ sizi istediğiniz ülkeye ***üreceğiz ve yol masraflarınızı da karşılayacağız ” diyelim.
Evet, gitsinler kendilerini çok seven ülkelere yerleşsinler. İşleri de olur, çil çil avrolarıda. Pkk’ya kucak açan, onlara her türlü imkânı sunan ülkelere, gemilerle ***üreceğimizi vaat edelim. Gitsinler de sığınma hakları onlara tam pansiyon uygulanırken istifade etsinler. Ama bunun devlet eliyle yapıldığı anlaşılırsa Avrupalı kardeşleri su koyuverir, onun için devlet eliyle olmuyormuş gibi olmalı. Koyalım İskenderun ve Mersin limanına bir gemi, ne dağda ne ovada bir tane terörist kalmaz. Zaten yarısı dağda bir birini vurur. Kurdukları Hassan Sabbah saltanatın kaybolacağını düşünenler gitmek isteyenleri öldürür ve gitmek isteyenlerde onlara engel olanları öldürür. Geriye kalanlarda gitsinler çok sevdikleri eski başbakan şimdinin dışişleri bakanı dallama (Masimo D’Alema ) ağabeyleri ile pisa kulesinin altında spagetti yesinler, Eiffel kulesinde, özgürlük anıtında resimler çeksinler, Danimarka’ya bir tv yetmez roj, moj, koj, yoj kurabildikleri kadar kursunlar. Güneydoğu da bir tane terörist kalmayacağı için tvlerini kendileri yine kadim dostlarıyla beraber Bern, Helsinki ya da London rock cafe de bir elde Yunan rakısı uzo diğer elde Rus salatası eski günleri anarak izlesinler. Öyle buralara kadar gelip yorulan diplomat kardeşleri de zahmet etmiş olmaz, hep beraber gül gibi yaşarlar Brüksel caddelerinde, Cenevre parklarında. Ayrıca azalan Avrupa nüfusuna da bol çocukla katkıda bulunur ve medeniyet nedir tam yerinden öğrenmeye başlarlar. İsterlerse dinlerini, adlarını da değiştirirler, ne öyle kod, mod isim, zaten kıbleleri Vatikan olmuş. Alsınlar yeni Avrupai isimler. Yol verelim, Türkiye’den önce AB’ye girsinler. Schengenleri ceplerinde gezip dursunlar. Bir an önce bunu işleme koymalıyız. Dağda bir tane terörist kalmaz
İddia ediyorum, Pkk sorunu bir ay da biter, bitmez mi?
İsKorPiX:diablo
alıntıdır..!
Sığınma hakkı yani Asyl (Yunanca’dan gelme ve dokunulmazlık, özgür barınma yurdu/yeri demektir) “baskıdan korumadır”. Suçlulara (cinayet işleyen kişi v.b) bile bu hak antik Yunan’da tanınırdı. Baskıya uğrayanlara kutsal yerlerde yani tapınaklarda ve kısmen şehirlerde (Atina kale duvarlarının içinde olduğu gibi) koruma sağlanırdı.
Politik/Siyasi Baskı kavramı etnik köken, dini inanç, vatandaşlığı, belli bir sosyal gruba bağlı olmak ya da siyasi düşüncelerinden dolayı devlet kaynaklı baskıya maruz kalmak anlamı anlaşılmaktadır.
Her türlü Türk düşmanlığı yapmak da birçok ülkede sığınma hakkı içinde gizli bir madde olarak işleme konulmaktadır. Bunu en çok Pkk lı teröristlere uygulayan ülkeler kendilerini bu konuda bir yarış içine koymuşlardır.
Pkk nasıl bir ay da biter? Teröristlere, “ sizi istediğiniz ülkeye ***üreceğiz ve yol masraflarınızı da karşılayacağız ” diyelim.
Evet, gitsinler kendilerini çok seven ülkelere yerleşsinler. İşleri de olur, çil çil avrolarıda. Pkk’ya kucak açan, onlara her türlü imkânı sunan ülkelere, gemilerle ***üreceğimizi vaat edelim. Gitsinler de sığınma hakları onlara tam pansiyon uygulanırken istifade etsinler. Ama bunun devlet eliyle yapıldığı anlaşılırsa Avrupalı kardeşleri su koyuverir, onun için devlet eliyle olmuyormuş gibi olmalı. Koyalım İskenderun ve Mersin limanına bir gemi, ne dağda ne ovada bir tane terörist kalmaz. Zaten yarısı dağda bir birini vurur. Kurdukları Hassan Sabbah saltanatın kaybolacağını düşünenler gitmek isteyenleri öldürür ve gitmek isteyenlerde onlara engel olanları öldürür. Geriye kalanlarda gitsinler çok sevdikleri eski başbakan şimdinin dışişleri bakanı dallama (Masimo D’Alema ) ağabeyleri ile pisa kulesinin altında spagetti yesinler, Eiffel kulesinde, özgürlük anıtında resimler çeksinler, Danimarka’ya bir tv yetmez roj, moj, koj, yoj kurabildikleri kadar kursunlar. Güneydoğu da bir tane terörist kalmayacağı için tvlerini kendileri yine kadim dostlarıyla beraber Bern, Helsinki ya da London rock cafe de bir elde Yunan rakısı uzo diğer elde Rus salatası eski günleri anarak izlesinler. Öyle buralara kadar gelip yorulan diplomat kardeşleri de zahmet etmiş olmaz, hep beraber gül gibi yaşarlar Brüksel caddelerinde, Cenevre parklarında. Ayrıca azalan Avrupa nüfusuna da bol çocukla katkıda bulunur ve medeniyet nedir tam yerinden öğrenmeye başlarlar. İsterlerse dinlerini, adlarını da değiştirirler, ne öyle kod, mod isim, zaten kıbleleri Vatikan olmuş. Alsınlar yeni Avrupai isimler. Yol verelim, Türkiye’den önce AB’ye girsinler. Schengenleri ceplerinde gezip dursunlar. Bir an önce bunu işleme koymalıyız. Dağda bir tane terörist kalmaz
İddia ediyorum, Pkk sorunu bir ay da biter, bitmez mi?
İsKorPiX:diablo
alıntıdır..!
