(Dr. Afet İnal'ın Hatıralarından)
İtalyan diktatör mussolini antalya ve izmir üzerindeki iddilarını arttırmış ve sürekli elçileri ile Atatürk'ü rahatsız eder olmuştu, ve artık bardağı taşıran son olaydan sonra (rodosun silahlanırılması)...
İtalyan Büyükelçisi, Cumhurbaşkanımızla görüşmek üzere randevu istedi. Belki hükümetinin bir notasını, bir ültimatomunu O’ na vermek niyetinde idi. Atatürk, elçiyi günlük kostümü ile kabul etti. İtalyan elçisi, Atatürk’e Mussolini’nin bazı isteklerini söylemişti. Atatürk bu sözleri bir süre dinledikten sonra:
- Bana on dakika müsaade etmenizi rica ederim, diyerek yandaki odaya geçti.
Döndüğü zaman asker elbisesi üzerindeydi.
Mareşal üniformasını ve çizmelerini giymiş olarak elçinin yanına döndü ve:
-Buyurun, şimdi sizi dinliyorum, dedi.
İtalyan Büyükelçisi, afallamış gözlerle O’ na baktıktan sonra, şunları söyleyebildi:
+ Ekselanslarına, Duce’nin selamlarını ve iyi dileklerini takdim etmek için rahatsız etmiştim.
Başka tek laf etmeden çıktı, gitti. Ertesi gün Mussolini, Rodos’daki askerlerini geri çekmişti.
Mustafa Kemal Atatürk Antalya’ya gelir ve Atatürk evine yerleşir. Bu arada İtalya Atatürk evinin tam karşısına İtalyan Başkonsolosluğu açılmıştır.
Mustafa Kemal bir bölük askerin getirilmesini ister. Bir bölük asker gelir ve Atatürk evinin önünde konuşlanır. Mustafa Kemal bölüğün başına geçer ve bölüğe talim ettirmeye başlar. “Rahat! Hazrol! Yat! , Silah omza! “ gibi askerlere bölük talimi yaptırır. Bir süre sonra da ( Süngü tak’ hedef karşı bina!” emrini verir. Karşı bina İtalyan konsolosluğudur. Asker süngü takar ve karşı binaya (İtalyan konsolosluğuna) hücuma geçer. Asker tam bina kapısına yaklaşınca Mustafa Kemal “Kıt’a dur! Geriye dön marş marş” komutunu verir. Bu uygulama 2-3 kez tekrarlanır.
Mustafa Kemal Ankara’ya döner ve bir resepsiyon düzenler. Resepsiyona tüm ülkelerin Büyükelçileri de davetledir. İtalya Büyükelçisi Mustafa Kemal’in yanından geçerken, Mustafa Kemal İtalyan Büyükelçisine “SENİN PALYAÇODAN NE HABER!” der.
Ve o günden sonra İtalyan faşisti Mussolini’den ne harita yayınlanır ne de “Biz gidip buraları alacağız” diye bir demeç verir.
Tüm bunlardan 1 sene sonra:
Belgrat’ta elçi bulunduğum sırada orada General Bodrero adında bir İtalyan elçisi vardı. Bir gün bana bu diktatör’ün Atatürk hakkındaki şu sözlerini nakletti:
“Rusya’ya karşı güdülmesi gereken siyasayı yalnız Mustafa Kemal ve ben anladık: dış siyasada onunla dost olmak ve içeride komünistleri ezmek.”
Bunu kendisine anlattığımda Atatürk, “Doğrudur.” dedi.
İtalyan diktatör mussolini antalya ve izmir üzerindeki iddilarını arttırmış ve sürekli elçileri ile Atatürk'ü rahatsız eder olmuştu, ve artık bardağı taşıran son olaydan sonra (rodosun silahlanırılması)...
İtalyan Büyükelçisi, Cumhurbaşkanımızla görüşmek üzere randevu istedi. Belki hükümetinin bir notasını, bir ültimatomunu O’ na vermek niyetinde idi. Atatürk, elçiyi günlük kostümü ile kabul etti. İtalyan elçisi, Atatürk’e Mussolini’nin bazı isteklerini söylemişti. Atatürk bu sözleri bir süre dinledikten sonra:
- Bana on dakika müsaade etmenizi rica ederim, diyerek yandaki odaya geçti.
Döndüğü zaman asker elbisesi üzerindeydi.
Mareşal üniformasını ve çizmelerini giymiş olarak elçinin yanına döndü ve:
-Buyurun, şimdi sizi dinliyorum, dedi.
İtalyan Büyükelçisi, afallamış gözlerle O’ na baktıktan sonra, şunları söyleyebildi:
+ Ekselanslarına, Duce’nin selamlarını ve iyi dileklerini takdim etmek için rahatsız etmiştim.
Başka tek laf etmeden çıktı, gitti. Ertesi gün Mussolini, Rodos’daki askerlerini geri çekmişti.
Mustafa Kemal Atatürk Antalya’ya gelir ve Atatürk evine yerleşir. Bu arada İtalya Atatürk evinin tam karşısına İtalyan Başkonsolosluğu açılmıştır.
Mustafa Kemal bir bölük askerin getirilmesini ister. Bir bölük asker gelir ve Atatürk evinin önünde konuşlanır. Mustafa Kemal bölüğün başına geçer ve bölüğe talim ettirmeye başlar. “Rahat! Hazrol! Yat! , Silah omza! “ gibi askerlere bölük talimi yaptırır. Bir süre sonra da ( Süngü tak’ hedef karşı bina!” emrini verir. Karşı bina İtalyan konsolosluğudur. Asker süngü takar ve karşı binaya (İtalyan konsolosluğuna) hücuma geçer. Asker tam bina kapısına yaklaşınca Mustafa Kemal “Kıt’a dur! Geriye dön marş marş” komutunu verir. Bu uygulama 2-3 kez tekrarlanır.
Mustafa Kemal Ankara’ya döner ve bir resepsiyon düzenler. Resepsiyona tüm ülkelerin Büyükelçileri de davetledir. İtalya Büyükelçisi Mustafa Kemal’in yanından geçerken, Mustafa Kemal İtalyan Büyükelçisine “SENİN PALYAÇODAN NE HABER!” der.
Ve o günden sonra İtalyan faşisti Mussolini’den ne harita yayınlanır ne de “Biz gidip buraları alacağız” diye bir demeç verir.
Tüm bunlardan 1 sene sonra:
Belgrat’ta elçi bulunduğum sırada orada General Bodrero adında bir İtalyan elçisi vardı. Bir gün bana bu diktatör’ün Atatürk hakkındaki şu sözlerini nakletti:
“Rusya’ya karşı güdülmesi gereken siyasayı yalnız Mustafa Kemal ve ben anladık: dış siyasada onunla dost olmak ve içeride komünistleri ezmek.”
Bunu kendisine anlattığımda Atatürk, “Doğrudur.” dedi.