Şeyh Bedreddin
Günümüzde Yunanistan topraklarında bulunan Simavna kasabasında doğmuştur. Kesin doğum tarihi bilinmemektedir. Babası Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus'un torunu olduğu söylenen Abdülaziz'in oğlu İsrail, annesi ise Rum asıllı bir hristiyan iken müslüman olan Melek Hatun'dur. Edirne'nin Osmanlılar tarafından alınmasından sonra ailesi ile buraya yerleşmiştir.
Şeyh Bedreddin eğitimine babasının yanında başladı. Daha sonraları Şahidi adlı bir hocadan ders aldı. Mevlana Yusuf'tan sarf ve nahiv okudu. Astronomi ve matematik alanlarında büyük şöhret kazanan Koca Efendi diye de bilinen Bursa Kadısı Şeyh Mahmud'den ders alırken Mevlana Yusuf'un yanında fıkıh öğrenimine de devam etti. Mevlana Feyzullah'tan mantık ve astronomi dersleri aldı.
Sultan Berkuk'un sarayında oğluna üç yıl ders vermiş ve Sultan'ın cariyelerinden Cazibe ile evlenmiştir. Eşinin kız kardeşi Meryem ile yaptığı tasavvufi sohbetlerden etkilenerek Kahire'deki Ahlatlı Şeyh Hüseyin'e intisap etmiş ve bir süre sonra doğuya gezintiye çıkmıştır.
Şeyh Bedreddin'in aktif siyasi hayata girişi Sultan Bayezid'in oğullarından Musa Çelebi'nin Şeyh Bedreddin'i kazaskerliğe tayin edişiyle başladı. Musa Çelebi'nin kardeşi Mehmed Çelebi karşısında yenik düşmesiyle 1413'te ailesi ile birlikte İznik'e sürgün edildi. Kendisine 1000 akçe maaş bağlandı fakat bu durumu kabulenmeyerek siyasi teşkilatlanmayı sağlamak üzere harekete geçti ve müridlerinden Börklüce Mustafa'yı Aydın,Torlak Kemal'i ise Saruhan iline göndererek geniş bir bağlılar kitlesiyle isyan faaliyetine başladı.Dinler arasında fark olmadığı, bütün dinlerin eşit ve benzer ilkeler üzerine kurulduğu , toprak ve malların müşterek duruma getirilmesi , özel mülkiyetin kaldırılması gerektiği görüşünü savunan ve yayan Şeyh Bedreddin'in bu isyan hareketleriyle doğrudan bir ilişkisinin olmadığı,fakat iktidara duyduğu kırgınlığından ve muhalif kimliğinden, dönemin huzursuz kitlelerinin faydalandığı söylense de, Sultan Mehmet isyanların başındaki kişi olarak gördüğü Şeyh Bedreddini kurduğu bir heyet ile yargılamış ve heyet Şeyhin, malı ve ailesi korunmak şartıyla idamına karar vermiştir. Bu fetva üzerine Şeyh Bedreddin 1420'de Serez'de idam edilmiş ve burada defnedilmiştir. 1961'de kemikleri, Sultan Mahmud'un Divanyolu'ndaki türbesi haziresine defnedilmiştir.
Günümüzde Yunanistan topraklarında bulunan Simavna kasabasında doğmuştur. Kesin doğum tarihi bilinmemektedir. Babası Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus'un torunu olduğu söylenen Abdülaziz'in oğlu İsrail, annesi ise Rum asıllı bir hristiyan iken müslüman olan Melek Hatun'dur. Edirne'nin Osmanlılar tarafından alınmasından sonra ailesi ile buraya yerleşmiştir.
Şeyh Bedreddin eğitimine babasının yanında başladı. Daha sonraları Şahidi adlı bir hocadan ders aldı. Mevlana Yusuf'tan sarf ve nahiv okudu. Astronomi ve matematik alanlarında büyük şöhret kazanan Koca Efendi diye de bilinen Bursa Kadısı Şeyh Mahmud'den ders alırken Mevlana Yusuf'un yanında fıkıh öğrenimine de devam etti. Mevlana Feyzullah'tan mantık ve astronomi dersleri aldı.
Sultan Berkuk'un sarayında oğluna üç yıl ders vermiş ve Sultan'ın cariyelerinden Cazibe ile evlenmiştir. Eşinin kız kardeşi Meryem ile yaptığı tasavvufi sohbetlerden etkilenerek Kahire'deki Ahlatlı Şeyh Hüseyin'e intisap etmiş ve bir süre sonra doğuya gezintiye çıkmıştır.
Şeyh Bedreddin'in aktif siyasi hayata girişi Sultan Bayezid'in oğullarından Musa Çelebi'nin Şeyh Bedreddin'i kazaskerliğe tayin edişiyle başladı. Musa Çelebi'nin kardeşi Mehmed Çelebi karşısında yenik düşmesiyle 1413'te ailesi ile birlikte İznik'e sürgün edildi. Kendisine 1000 akçe maaş bağlandı fakat bu durumu kabulenmeyerek siyasi teşkilatlanmayı sağlamak üzere harekete geçti ve müridlerinden Börklüce Mustafa'yı Aydın,Torlak Kemal'i ise Saruhan iline göndererek geniş bir bağlılar kitlesiyle isyan faaliyetine başladı.Dinler arasında fark olmadığı, bütün dinlerin eşit ve benzer ilkeler üzerine kurulduğu , toprak ve malların müşterek duruma getirilmesi , özel mülkiyetin kaldırılması gerektiği görüşünü savunan ve yayan Şeyh Bedreddin'in bu isyan hareketleriyle doğrudan bir ilişkisinin olmadığı,fakat iktidara duyduğu kırgınlığından ve muhalif kimliğinden, dönemin huzursuz kitlelerinin faydalandığı söylense de, Sultan Mehmet isyanların başındaki kişi olarak gördüğü Şeyh Bedreddini kurduğu bir heyet ile yargılamış ve heyet Şeyhin, malı ve ailesi korunmak şartıyla idamına karar vermiştir. Bu fetva üzerine Şeyh Bedreddin 1420'de Serez'de idam edilmiş ve burada defnedilmiştir. 1961'de kemikleri, Sultan Mahmud'un Divanyolu'ndaki türbesi haziresine defnedilmiştir.