türk usulü sosyal mühendislik

Mesleğini babasından devralan Parsadan, Tansu Çiller’i önce tarikat lideri, sonra başkomiser, en son da emekli paşa Necdet Öztorun olarak aradı. Her seferinde de istediği parayı koparmayı başardı
Baba mesleği olan dolandırıcılığı ilk kez 15 yaşındayken gerçekleştirdi. Çocuk sesiyle konuştuğu iş adamını ikna edip, sattığı askeri balo biletleri karşılığı 200 lira aldı. Bu dolandırıcılıktan kazandığı ilk paraydı. Yaşı ilerledikçe dolandırıcılığın boyutunu da büyüttü. Öyle ki tüm Türkiye onu tanıdı. Hem de ‘Başbakanı bile dolandıran adam’ olarak. Yargılandı. 4,5 yıl hapis yattı. Çıktığında bile sokakta rahat rahat dolaşamıyordu. Çünkü onu gören herkes ‘Başbakan Çiller’i nasıl dolandığını’ soruyordu.
Kanseri yendim
Ünlü dolandırıcı şimdi Ermeni asıllı sevgilisi İsabel’e ait Şişli’deki evinde yaşamına devam ediyor. Yakalandığı omurilik kanseriyle uzun süredir mücadele eden Parsadan bir dizi ameliyattan sonra sağlığına kavuştuğunu anlatıyor. İşte yüzyılın dolandırıcısı olarak tanınan Parsadan’ın anlattıkları.
Sağlığınız nasıl, kanseri yenebildiniz mi ?Beni cezaevinde öldürmek istediler. Başımın arkasına saplanan 2 kurşundan birini çıkartamamışlardı. Kanser mikrobu omiriliğimi sarmıştı. Kısmi felç geçirmiş yerimden kalkamıyordum. Çevremdeki bütün dostlarım beni terk etmişti. Bu nedenle ameliyat için gerekli parayı bulamıyordum. Prof. Fahri Özer hocam gerekli ameliyatı yapacağını 10 bin dolar bulmamı söyledi. Dostlarıma adeta yalvardım, telefonlarıma çıkmıyorlardı. Beni günde 5 – 6 kez arayan ünlü köşe yazarları bile benden kaçıyordu. Fahri Özer hocam telefon açarak ameliyatı ücretsiz gerçekleştireceğini söyledi. 8 saat süren ameliyat sonrası sağlığıma kavuştum.
Şansınızı neye bağlıyorsunuz ?Ben hep zenginden aldım. Zorla kimseyi dolandırmadım. Allah’a inancım var. Bugüne kadar hiçbir fakirin fukaranın canını yakmadım. Ama tabi ki zamanında tokatladığım insanlar, iktidarlarından olan insanlar elbette ki helal olsun demeyecekler ama onları da zorla dolandırmadım. Paraları kendileri gönüllü olarak bana gönderdiler.
Geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz ?İsabel varlıklı bir ailenin kızı. Bir arkadaş toplantısında tanıştık. Tedavim süresince hep yanımdaydı. Biraz onun ailesinden destek görüyoruz biraz da şans oyunlarından geçiniyoruz. İki tane kitabım piyasaya çıktı. 15 bin civarında kitap satışımız oldu.
Çiller’i dolandırmanızın arkasında başka güçler var mıydı?Çiller’i dolandırmam sadece benim inisiyatifimde gelişen bir olaydır. Örtülü ödenekten parayı aldıktan sonra arkadaş sohbetlerinde ‘Tansu’yu da listeme kattım’ şeklinde espriler yaptım. Bu da bir parti liderinin kulağına gitmiş. Adamlarım başka bir suçtan gözaltına alınınca bazı köşe yazarlarına benim ve Çiller Hanım ile ilgili örtülü ödenek yazıları yazdırdılar. Herşey ondan sonra başladı. Bu benim Çiller’i ilk dolandırmam değil, daha öncede iki kez dolandırıp 3 milyar lira aldım.
Hangi yöntemleri kullandınız ?Birincisinde kendimi ünlü bir tarikat lideri olarak tanıttım. Gençler için açacağımız bazı evler olduğunu bunun için para gerektiğini söyledim. Maddi olarak bunu karşılarsa oylarımızı kendisine yönlendireceğimizi açıkladım. Hiç tereddüt etmeden 1.5 milyar lira verdi. İkincisinde ise Marmaris’te görevli başkomiser olarak aradım. Kenan Evren’in evi ile karakol arasına alarm tesisatı çekeceğimizi söyleyerek bu işten de 1.5 milyar lira tokatladım.
Paşa olmak kolay
Çiller’i Necdet Öztorun paşa olarak aradınız. Kendisinin paşayı arayarak konuşmasından hiç çekinmediniz mi?Oyunu kuralına göre oynarsanız çekinmenize gerek yok. Sekreterim Çiller Hanım’ın Özel Kalemi’ni arayarak Öztorun Paşa’nın kendisi ile görüşeceğini söylüyor. Emir subayının numarasını, ev telefonunun numarası ile araç telefonunun numarasını veriyor. Özel Kalem de bunu direkt Çiller’e iletiyor. Bu telefonlardan biriyle de bana ulaşıyorlar. Konuşmalarımda sert bir asker, zamanı gelince iyi bir Çiller hayranı olmaya dikkat ettim. Karşınızdakinin kafası yoğunluktan dolayı karışık olduğu için etkilemek basit. Hele bir de oy potansiyeli duyunca parayı almak oldukça kolay.
Niçin başka bir siyasi değil de Tansu Çiller’i dolandırdınız?Tansu Çiller o dönem Başbakan. Bir de çok hırslı. Ekonomi profosörü olması sizi aldatmasın. Hiç birşeyden anlamayan binlerce ekonomi profosörü var Türkiye’de. Tansu Hanım’ın zaaflarını biliyorum. Fazla zaafı olan kişiler fazla hata yapar. Hızlı konuşuyor, farkındaysanız konuşurken 50 tane gaf yapıyor. Trabzon’da konuşurken sevgili Akdenizliler diyor. Bu hataları kendisini hedefim haline getirdi.
Mesleğim çok zevkli
Yaptıklarınızdan pişmanlık duyuyor musunuz ?Dünyaya yeniden gelsem yine aynı mesleği yaparım.Tokatçılıktan hiç pişmanlık duymadım. Türkiye’yi soyan insanları soymak kadar zevkli bir meslek yok. Sermayesi yok. Hiç dikkatinizi çekti mi ben 21 sene ceza aldım. Kamuran Çörtük’ten 3 yıl 10 ay 20 gün, Tansu Çiller’den 6 yıl 3 ay , Cavit Çağlar’dan 3 yıl 10 ay 20 gün şimdi ceza aldığım insanların bir çoğu hakkında kesinleşmiş cezalar var ben ise dışarıda özgürüm.
Dolandıracağınız kişileri niçin hep asker kimliğiyle arıyorsunuz ?Benim dolandırdığım insanlar, batağın içerisine saplandıkları için eninde sonunda askere işlerinin düşeceğini bilirler. En kralı askerden korkar.Türkiye’deki halkın tek dayanağı askerdir.
Dolandırıcılık olaylarında zeki olduğunuzu iddia ediyor musunuz ?Şunu iddia ediyorum ki Cumhuriyet tarihinde benim kadar zeki bir insan tanıdım o da Süleyman Demirel’dir. Bu iş bilgi birikimi ister. Elinizdeki bilgiyi doğru yerde kullanmakta zeka ile orantılıdır. Şu anda bana 1963 senesinde ilk birinci İnönü kabinesindeki İçişleri Bakanını sorsan ‘İlyas Seçkin’ derim sana.
Abdullah Çatlı peşimdeydi
Mesleğinizde ilk kurbanınız kimdi?Ulusoy’un kurucularından rahmetli Cemal Ulusoy’u dolandırdım. Hiç unutmuyorum ‘Emekli Subaylar Derneği’ adına bastırdığım 4 adet davetiyeyi 150 liradan satmıştım.
Arandığınız dönemde mahkemede ifade vermemek için sizi arayıp ülkeyi terk etmenizi isteyen kişiler oldu mu ?DYP’den birçok ünlü siyasetçi beni telefonla arayarak mesajlar ilettiler. Hatta ömrümün sonuna kadar yetecek paralar için söz veriyorlardı. Bu isteklerini reddedince peşime silahlı adamlarını taktılar.
Kimdi bu silahlı adamlar?Ekibin başında Abdullah Çatlı ve Haluk Kırcı vardı. Polis beni yakalamasaydı, betona gömüp denize atacaklardı.
Mustafa Duyar öldürüldüğünde siz de hedef miydiniz?Hücrede iki hedef vardı; birisi Mustafa diğeri bendim. Mustafa’yı Afyon cezaevine göndermekle ikimizin de biletini kestiler. Sabancı suikastinin bütün detaylarını bana anlattı. Yurtdışındayken, hücre evinde birisiyle karşılaşıyor. Bu kişinin genel yapısı ona ters olduğu için teslim olmaya karar veriyor. Suriye’deki büyükelçiliğe giderek teslim oluyor.
Suikastin sırları bende
Afyon cezaevinde yatarken cezaevi savcısının kendisini çağırarak ‘Çok önemli bir mahkum geliyor, ikinizi de aynı hücreye koyacağız’ demesi üzerine şaşıran Selçuk Parsadan Savcı’ya ‘Benden ünlü mahkum mu var?’ dedi. Gelen kişinin Sabancı suikasti faillerinden Mustafa Duyar olduğunu öğrenince ‘İkimizi de öldürmek istiyorlar‘ dedi. Kısa bir süre sonra Mustafa Duyar ile birlikte Nuri Ergin ve adamlarının hedefi oldu. Mustafa Duyar olay yerinde hayatını keybederken Parsadan ise başından aldığı iki kurşunla ağır yaralandı.
Polis arabalarına Fener bayrağı
Parsadan arandığı sırada televizyonlarda canlı yayınlara katılıyordu. Emniyet alarma geçirilmişti. Özel bir ekip kuran Avcı lakaplı Şentürk Demiral, Parsadan’ın cep telefonunu takibe aldı. Altınoluk’ta sinyal yakalayan Avcı ve ekibi 5 araçla Marmara’nın ünlü sayfiye bölgesine hareket etti. Ekipte görevli bir polis memuru Parsadan’ın kullandığı cep telefonunu arayarak kendisini Karadenizli işadamı olarak tanıttı. Rus sevgilisinin kendisini 25 milyar lira dolandırdığını, Parsadan’ın kullandığı telefonun Rus sevgilisine ait olduğunu ve kendisiyle görüşmek istediğini söyledi. Polis Parsadan’ı telefonda oyalarken ekip arkadaşları da o yıl şampiyon olan Fenerbahçe’nin bayraklarını araçlarına takarak Altınoluk sokaklarında dolaşıyordu. Polisin işaretiyle konvoy durduruldu. Korna sesleri Parsadan’ın telefonundan duyuluyordu. Avcı avının yerini belirlemişti. Parsadan bu operasyonun can alıcı noktalarını arkadaşımız Kubilay Gülbek’ten öğrendi.

ne demek istediniz anlamadım