Wolfking Trooper oyun Fares... (iİnceleme)

Aşağıdaki kurgulanmış olan olay, ülkemizden çoook çok uzaklarda cereyan etmektedir. Aktörler ve aktiristler tamamen gerçek dışıdır:​

Hayır arkadaşlar. Dünyanın neresinde olursa olsun, yukarıdaki gibi düşünen hatunlar yanlış biliyorlar. Elimiz fare tutuyor çok şükür. Hatta bugün bir tanesini, WolfKing ürünleri kontenjan yazarı olarak, sizlerle birlikte inceleyeceğiz. Üstelik rengarenk, cıvıl cıvıl ışıklı... Bakalım düzgün bir fare yakalamış mıyız?
Wolfking Trooper - Teknik Özellikler

Yukarıdaki özelliklere bakınca faremizin en iddialı olduğu noktanın çoklu ateşleme sistemi olduğunu görüyoruz. Bu tabirin ne kadar askeri bir hava verdiğini detaylı açıklamada göreceğiz.
Tasarım ve Fiziksel Özellikler

Bilgisayar kullanan kişiler olarak hepimiz hemfikiriz ki girdi sağlayan cihazlar için olmazsa olmaz koşul ergonomik olmalarıdır. İsterlerse alem-i cihan olsunlar, her donanım sitesinden tam puan alsınlar, elimize uymuyorsa o cihazın bizim için değeri yoktur. Son zamanlarda üretilen farelerde estetik kaygılardan ziyade ergonomi ve kullanışlılık ön plana çıkmakta ki çok doğru bir yoldur. Örneğin Logitech G9 ve Microsoft Sidewinder gibi gözden ziyade ele hitap eden ürünler raflardaki yerlerini aldılar. (Sidewinder siyah-kahverengi renkleri ile daha da çirkinleşmeye çalıştı tabii. Microsoft hiç bir konuda geri kalmak istemiyor!)

Ergonomi merkezli tasarım
Wolfking'in ilk oyun faresi olması dolayısıyla biraz daha esnek davranacağız belki ama Trooper'ın görüntüsü çok da fena sayılmaz. Yalnız dikkatimizi çeken noktalardan ilki mouse'un yüksekliğinin oldukça fazla olduğuydu. İsterseniz mouse'ların nasıl kullanıldığıyla ilgili kısa bir bilgi verelim. Sizlere sürpriz olacak, elimizle kullanıyoruz fareleri Bu kadarla kalsaydı gerçekten çok kısa bir bilgi olurdu ancak kazın ayağı pek öyle değil. Sizler de farketmişsinizdir, mouse'u tutmanın iki ana şekli var. İlki pençe misali tutuş. (Wolfking yazılarımda bir kere olsun şu "pençe" kelimesini kullanmayayım, ne olur) Avcumuzun başlangıç kısmı masanın üzerinde sabit dururken tuşlara parmaklarımızın ucuyla basıyoruz. Mouse avcumuzun içinde hareket ediyor. Kolumuz kıpırdamıyor. İkinci yöntemde ise fareyi tamamen avcumuzun içine oturtuyoruz. Hareketleri koldan yapıyoruz. Elimiz masanın üstüne hiç değmiyor.
Peki bu bilgiler bize ne kazandırdı? Wolfking Trooper, ikinci yöntemi seçenler için daha tercih edilebilir duruyor. Maalesef fiziki olarak farede bir değişiklik yapamıyoruz. Habu gibi başparmağımız ile kullandığımız tuşları ya da Logitech G9 misali tüm dış kabı değiştiremiyoruz. Kutudan nasıl çıkarsa o şekilde hayatımıza devam ediyoruz. Yöntem seçimi farenin ebatlarını da direk etkiliyor. Avcun tamamen oturması planlandığı için farenin ebatları ve kapladığı alan da büyük. İlk metodu benimseyenler ya da küçük ellere sahip olanlar okumayı bırakmasınlar, onlar da kullanabilirler tabii; ama tarz olarak pek memnun kalmayabilirler.
Trooper'ın kablosu yaklaşık 1.5 metre uzunluğunda. Herhangi bir hafiflik, incelik kaygısı güdülmemiş. USB ucu da altın değil. Fark yaratan bir detay yok.
İlk kez elinize aldığınızda hoş bir dokunma hissi ile karşılaşmıyoruz. Ucuz görünen plastik malzeme bizi yanıltmıyor. Nerde Razer DeathAdder dediğim oldu. Ama bu kalitesiz anlamına gelmesin. Son derece sağlam bir yapısı olduğu kesin. Deneme yapmak amacıyla değil, tamamen enayiliğimden bir kez yere düşürdüm, herhangi bir sorun olmadı (diye umuyorum).

Farenin altı, kullanırken hiç görmeyeceğimiz ama en önemli yeri
Wolfking Trooper'ın altında, farenin mümkün olduğunca pürüzsüz hareket etmesini sağlayan dört adet teflon altlık var. Pakedin içinden bir yedek set çıkması alkışı hak ediyor. Mouse Pad üzerinde son derece rahat ve takılmadan hareket edebiliyoruz.
Fare sadece sağ el ile kullanılmak üzere tasarlanmış. Başparmağımız için oyulmuş olan yerde iki adet tuşumuz var. Bunlar artık standart oldu denebilir. Oyunlarda ne kadar çok işi mouse ile yapabiliyorsak o kadar iyi. DPI değişikliklerini görebildiğimiz üç adet renkli ışığımız da hemen görebileceğimiz bir yere konmuş. Kırmızı - Mavi - Yeşil olarak artıyor. Razer gibi yazılımla değil donanımla değişiklik işinin halledilmesi güzel. Trooper'ın üstünde 2 adet gri yuvarlak ve fonksiyonları değiştirilemeyen tuşumuz bulunuyor. F harfli olanı Fire Modu değiştirirken S harfli olanı DPI'ı ayarlıyor.

Hassasiyet göstergeleri
Fire modu, bu ürünü diğerlerinden ayıran en önemli özellik. Üzerinde durmakta fayda var. Normalde mouse'un sol tuşunu ateş etmek için kullanıyoruz. O tuşa her bastığımızda, aşağıya ve geriye doğru iki bileşeni olan bir kuvvet uyguluyoruz. Bu da farenin pozisyonunu değiştirmesine neden olabilir. Trooper'ı dizayn edenlerin mantığı, tek bir basış defa bu kuvveti uygulayarak en çok atışı sağlamak. DPI'ı değiştirme sistemine benzer, yazılımdan bağımsız bir yapı sözkonusu. F tuşuna her basışımızda ateş kademesi bir artıyor. Peki hangi modda olduğumuzu nasıl anlıyoruz? Tekerlek tuşumuzun rengi, istediğimiz bilgiyi veriyor. Renksiz ise tek atım, kırmızı ise iki, mavi ise üç ve son olarak eflatun ise dört atımlık mermiyi tek tık ile gönderiyoruz düşmana.

Kaç el ateş ediyoruz?
Teorik bilgi yeter, pratikte ne gibi bir etkisi olduğunu paylaşalım. Oyunlara geçmeden evvel, Firefox adres çubuğunda ufak bir test yaptık. Gerçekten de vaad edilen imkanı orada da gördük. Tekli modda imleci adres çubuğuna getiriyoruz. İkilide son kelimeyi seçerken üçlüde tüm adresi seçiyoruz. En son olarak dörtlüde de tüm adresi seçip tekrar imlece, yani tekli modun sonucuna dönüyoruz.
Oyunlardan Crysis'i denedik. Fire modun çalıştığını orada da gördük yalnız tek bir farkla: tekli mod dışındakilerin tümü bir adet eksik ateş ediyor. İkili modda bir, üçlü modda iki, dörtlüde de üç el... Sanki ikinci ateşi kaçırıyor gibi geldi bize.
Yazılım

Yazılım yok. Yani var da yok. Hiç bir şey kurmasanız bile hemen USB mouse olarak kullanmaya başlıyor ve tuşlarınızdan yararlanabiliyorsunuz. Bunun avantajı, herhangi bir işletim sistemine veya fiziksel ortama bağlı kalmaksızın ürünü kullanabilmeniz. Hatırlarsanız Wolfking Warrior klavye incelememizde de benzer bir durumu tesbit etmiştik. Firma olarak tarzlarının bu olduğu görülüyor. Ama özelleştirme anlamında sınıfta kaldılar diyebiliriz; çünkü mouse ile gelen yazılımı kurunca yapabildiğiniz tek şey, yedi tuştan beşinin fonksiyonlarını değiştirmek oluyor. Sol ve sağ tuşların işlervlerinin oldukça sabit olduğunu varsayarsak kala kala üç tuşun etkinliğini ayarlamak kalıyor ki pek tatmin olduğumuzu söyleyemeyiz. Üstüne üstlük, o üç tuştan başparmakla basılan iksinin numaralandırması da ters! CD'ye yazık olmuş.
Yorumlar

1600 ile 2200 DPI arasında çok bir fark göremedik. Mouserate ile yaptığımız denemelerde 100Hz civarında polling rate aldık. Yani mouse işletim sistemimiz olan Windows XPi'ye saniyede 100 kez yer bilgisi gönderebiliyor. Dolayısıyla Trooper'ın lazer teknolojisi ne kadar kaliteli fotoğraf çekerse çeksin, bu hız limitine takıldığı için 2200 DPI performansını ortaya koyamıyor olabilir. Olayı daha rahat canlandırmak adına bir örnek verelim. Farzedelim biz bir derginin genel yayın yönetmeniyiz. Bir olayı izlemek üzere, bir foto muhabirimizi olay mahaline gönderiyoruz. Eline de 3MP'lik bir makina veriyoruz. O çektiği fotoğrafları bize mail atıyor. Ona verdiğimiz laptop, sadece dialup ile bağlanabilen bir model ise, ne kadar kaliteli fotoğraf çekerse o kadar yavaş bize ulaştırabilir. Bizim için hız da önemli olduğundan, muhabirimize hem kaliteli bir fotoğraf makinası hem de hızlı bir internet bağlantısı sağlarsak en iyi çözüme ulaşmış oluruz. Mouse'un DPI fotoğraf makinası, internet bağlantısı da polling rate olarak düşünülürse, sanırım problem daha rahat anlaşılacaktır. Yine de, bu konuda bir hükme varabilmek için, daha detaylı ve başka fareler ile karşılaştırma yapmının gerekli olduğunu söyleyelim.
Oyun mouse'larının önemli bir parçası olan kablo kısmında da ekstra hiç bir şey yok. Ne ince kablo, ne altın uç ne de kablo tutacağı...
Şimdi bir de işin tersine bakalım. Bu mouse'u neden almazsınız? $61+KDV desem? Evet, maalesef Türkiye fiyatı çok fazla. Yurt dışında neredeyse yarı fiyatına satılan Wolfking Trooper'ın en büyük albenisi olan fiyat, Türkiye'de tam tersine bir engel olarak karşımızda duruyor. Fire modu dışında hemen hiç bir fark yaratmayan bu ürün için istenen fiyat makul değil. Yoksa mouse'un ciddi bir problemini göremedik. Aksine şahsen kendime oldukça uygun buldum. Ancak satın alma konusunda, fiyatını da gözönünde bulundurarak, hem donanım hem de yazılım olarak daha fazla çeşitlilik sağlayan bir fareyi tercih etmenizi öneririz. Fiyat biraz daha uygun olsa, biz de ürünü daha rahatlıkla tavsiye edebilecektik​