Yalnızlık Neden Çok Tehlikeli?

Travmatik bir savaştan yeni çıkmış biri gerçek hayata nasıl uyum sağlar? Özellikle hayata dair pek bir amacı kalmadıysa ve kendini son derece yalnız hissediyorsa. Böyle hisseden biri için depresyon ve tembellik kaçınılmazdır. Peki bu hisler bir yerde bardağı taşırıp şiddete dönüşür mü? Taxi Driver filmi yaklaşık 45 sene önce çekilmesine rağmen işlediği konular oldukça güncel. Bu filmin amaçsızlık, varoluş sancısı ve travma gibi konulara değinmesinin yanında kendimize itiraf etmekte zorlandığımız yalnızlık problemi de bu filmde çok güzel işlenmiş ve bu içeriğin konusu Taxi Driver filminin felsefesi.

Travis vietnam savaşından yeni çıkmış ve hayata tutunmaya çalışan genç bir adamdır. Kendisi taksi şoförlüğü yapmaktadır, fakat hayatını rayına oturtmayı bir türlü beceremez. Arkadaşı yoktur, hayatta herhangi bir amacı yoktur ve bunları düzeltmek için bir motivasyonu da yoktur ama bir şekilde tanıştığı iki kadın onu oldukça etkiler. Bunlardan biri olan Betsy, Palantine adında bir siyasetçinin seçim kampanyasında çalışmaktadır. Başlarda Travis bu kadından hoşlanır ve kısa bir flörtleşme yaşarlar, fakat Travis'in dengesiz hareketleri Betsy'yi ondan soğutur. Diğer önemli bir figür ise Iris adında ki küçük bir kızdır. Kendisi kötü bir yola düşmüştür ve Travis bunu fark ettiği andan itibaren Iris'i bu yoldan kurtarmaya çalışır. Film boyunca Travis'in bu iki figüre olan başarısız ilişkilerine şahit oluruz ama bu iki kişi dışında filmin inatla gözümüze soktuğu bir durum daha var: Travis'in yalnızlığı.

"Yalnızlık hayatım boyunca beni takip ediyor. Her yerde, bundan kaçış yok. Ben tanrının yalnız adamıyım."

Travis oldukça yalnız bir adam. Kendisi de bunun farkında. İnsanlarla tanışmak için uğraşıyor fakat sosyal anlamda bir beceriksizliği var ve sonuç olarak hayatının çoğunu kendi düşünceleriyle baş başa yalnız bir şekilde geçiriyor. Peki uzun süre yalnız kalan bir insanın akıl sağlığında bozulmalar olur mu? Özellikle travmatik bir savaş atlattıktan sonra. Pek sağlıklı düşünemeyen birinin kendi düşünceleriyle uzun süre baş başa kalması tehlikeli sonuçlar doğurur mu?

"İnsanların tüm sorunları, insanın bir oda da tek başına sessizce oturamamasından kaynaklanır." demiştir Blaise Pascal ve kendisi fark eder ki "bir kişinin yalnız olması kendiyle hesaplaşmasını sağlar." fakat bu hesaplaşma pek tatlı geçmez. Genelde bu hesaplaşmalar; neden yalnızım?, neden varoldum? ve ne işe yarıyorum? gibi sorgulamalarla geçer ve bu sorgulamaları yapan bir insan, ister istemez kendisini bir varoluş sancısı bulacak ve haliyle acı çekecektir. İnsan ise bu yalnızlıktan kaçış yollarını arar. Pascal, yalnızlıktan kaçış olarak bir kralın etrafında ki zevkleri sömürmesi örneğini verir. Çünkü zevk veren aktivitelerle uğraşan biri kendi yalnızlığını bir süre unutacaktır.

Günümüz insanının yalnızlıktan kaçış örneklerine filmler, diziler ve bilgisayar oyunları verilebilir. Travis'in yalnızlıkla başa çıkma yöntemi ise alkol, ilaçlar ve taksicilik. Evet yapmakta olduğu taksicilik işi bile onun yalnızlıktan kaçış yöntemi. Geceleri bile taksiye çıkıyor ve bunun sebebi daha fazla para kazanmak istemesi değil. Geceleri uyuyamıyor ve kendi düşünceleriyle baş başa kalmaktansa taksiye çıkmayı seçiyor, fakat bu işi yaparken bile yalnız hissetmekten kaçamıyor. Taksi şoförlüğü her ne kadar insanlarla kısıtlı bir iletişim imkanı sunsa da oldukça izole bir iş. Senin varlığından bile haberdar olmayan insanların arasında bir gözlemci gibisin. Onların hayatlarına dikiz aynasından bakan biri.

Yalnızlık problemine en temiz çözüm sosyalleşmek olsa da yalnız insanların genel problemleri sosyalleşmeyi becerememeleridir. Travis de insanlara özellikle karşı cinse yakınlaşmayı dener, fakat tavırları bir tuhaftır.

- Sana yardımcı olabilir miyim?

+ Evet ismin ne? Benim adım Travis.

Aslında başlarda Betsy ile ilişkileri iyidir ama dengesiz hareketleri onu da kendisinden soğutmuştur ve bu çelişkili kişiliğine rağmen kendisi bu iki kadın karakterin hayatına karşı oldukça takıntılı. Bu iki figürün kadın olmasının üzerinde duruyorum çünkü bu hikayenin yazılış amacı da bir kadın yüzünden. Taxi Driver filminin senaristi Paul Schrader bu senaryoyu yazarken kendinden ilham aldığını söyler. Tıpkı Travis gibi kendisi de hayatının bir döneminde alkol bağımlılığı ve depresyonla mücadele etmiştir ve bu yıkıcı döneme girmesini sağlayan en büyük sebeplerden birinin sevdiği kadının onu terk etmesi olduğunu belirtir. Zaten filmde de Travis'in kadın karakterlerle olan başarısız ilişkisi kolayca görülmektedir. Peki Travis neden bu iki insanın özel hayatlarını bu kadar önemser. Neden onlara karşı bir nevi "kurtarıcı" rolünü üstlenir, daha kendi hayatını düzeltemezken.

Carl Jung'un ortaya attığı "kahraman arketipi" Travis'in durumunu daha iyi anlamamızı sağlıyor. Jung iddia eder ki, her insanın özellikle erkeklerin içinde kahraman olmaya karşı duyulan arzu vardır. İnsanların birilerinin hayatında kurtarıcı rolünü oynamaya ve bozuk olan şeyleri düzeltmeye iten bir dürtü vardır ki bundan dolayı din veya mitoloji hikayeleri halen asırlardır güncelliğini korumaktadır. Çünkü içimizde bir yerlerde olmak istediğimiz kahramanlık statüsünü bu hikayeler çok iyi yansıtabilmektedir. Travis'de bu iki figürün hayatında kurtarıcı rolünü oynamak ister. Hatta filmin ikinci yarısında kendi kahraman kostümünü bile hazırlar. Altıpatlar silahlar, uzun çizmeler. Evet kendisini bir kovboya benzetmeye çalıştığı aşikar.

- Harbi kovboy musun yoksa?

Sonuçta kovboylar amerikan popüler kültüründe oldukça etkili ve 20. yüzyılda kahraman denildiği vakit insanların kafasında bir kovboy figürü canlanıyor. Kovboy hikayelerinde olay örgüsü genelde bir kovboyun sevdiği veya değer verdiği bir kadını kötülerin elinden kurtarması şeklinde gerçekleşir. Travis de bu değer verdiği iki figürü onları kontrol eden otoritelerden kurtarmak ister ama bu karakterin derinliği burayla kalmıyor. Travis'in felsefesini daha iyi anlayabilmemiz için gitmemiz gereken bir yer daha var: kendisinin geçmişi.

Belirttiğim gibi Travis vietnam savaşına katılmış biri, fakat bu savaşın üzerinde biraz durmamız gerekiyor çünkü bu savaş oldukça travmatik. Bu savaşa katılan gaziler yaptıkları açıklamalarda üzerinden 50 sene geçmiş olmasına rağmen hala bu savaşın travmasını atlatamadıklarını belirtir ve bu travmalar arasında şiddete yatkınlık, uykusuzluk, tembellik ve varoluş sancısını yaşadıklarını belirtirler. Travis'e dönüp baktığımızda bu travmaların hepsini o da yaşamaktadır ve bu travmanın üzerine bir de yalnızlık eklendiği vakit tehlikeli olaylar kaçınılmazdır. Filmin sonlarına doğru Travis siyasetçi Palantine'a bir suikast eylemi yapmak ister. Suikast planından hemen önce saçını mohawk denilen tarzda kesmesi bile kendisinin bu savaşı aşamadığını göstermektedir. Çünkü bu saç tarzı vietnam savaşında ki askerlerin intihar misyonlarına gitmeden önce saçlarına verdiği şekildir. Travis bu suikastı gerçekleştirmekte oldukça kararlıdır, fakat son anda bir korumanın onu fark etmesiyle olay yerinden kaçar. Betsy'i kurtarmak için artık fırsatı kaçırdığını fark eden travis bunun yerine Iris'i kurtarmayı seçer ve onu çalıştıran çeteye karşı bir katliam yapar. Aslında filmin sonunda Travis hedefine bir açıdan ulaşmış sayılabilir. Iris'i çalıştıran çeteyi öldürmesiyle medya ve halk tarafından kahraman ilan edilir ve gazetelerde kurtarıcı olarak geçer, fakat tuhaftır ki Travis ilk eylemini yani siyasetçi Palantine'a suikast girişimini gerçekleştirmiş olsaydı muhtemelen gazetelerde terörist olarak yer alacaktı.
Taxi Driver filmi, günümüzde etki alanını daha da arttırmış bir durumda. Bazı yapımlara ilham vermesinin yanında bu film sinemada anti kahraman dediğimiz konseptin oluşmasına da öncülük etti diyebiliriz. Anti kahraman konsepti bir filmin baş rolünde karizmatik ve maskülen bir kahraman görmektense, sorunları olan problemli bir karakter görmektir. Travis'te bir kahraman olmaya çalışsa da aslında kendisi tam bir anti kahramandır. Filmin sonunda gazetelerde kahraman diye geçmesi bile tamamen şans eseridir. Eğer suikasti sırasında koruma onu görmeseydi kendisi muhtemelen bu siyasetçiyi öldürecekti ve işin tuhaf tarafı Travis'in bu siyasetçiyi öldürmek için herhangi bir motivasyonu da yoktur. Bu siyasetçi ona hiçbir şey yapmamıştır.

Travis'in yalnız ve travmatik biri olmasının yanında akıl sağlığında da sorunlar olduğu aşikar, fakat Travis gibi anti kahraman karakterler klasik kahramanların yapamadığı bir şeyi yapar: empati kurmamızı sağlar. Seyirci ekrana baktığı vakit kendi dertlerinin bir nevi yansımasını görür. Hatta bu filmin işlediği yalnızlık, amaçsızlık ve varoluş sancısı gibi konular, insanlarda özellikle de son zamanlarda daha sık görülmekte. Her ne kadar bu film bize dönüşmekten korktuğumuz bir karakteri gösterse de bir açıdan kendimizin de bu karaktere ne kadar çok benzediğini görmek mümkün.

Bu gördüğünüz yazı @PortalVideo youtube kanalının ürettiği içeriklerden biri olan "YALNIZLIK NEDEN ÇOK TEHLİKELİ? | Taxi Driver Felsefesi" videosunun yazıya dökülmüş halidir (evet ben yazdım).

Yalnızlık, bu zamanda insana verilmiş en büyük nimetlerden birisidir.

güzel anlatım

bazen en iyi seçenektir

zorunluluk halinde olan yalnızlık dünyada cehennemi yaşamaktır

Yalnızlık bana göre hayata 1-0 önde başlamaktır. Eğer sosyal ve aktif bir insan iseniz çevreniz neyse ona göre eğrilirdiniz ve belkide çok farklı bir hayat yaşıyor olabilirdiniz ancak yanlızlık bana ne kattı diye soracaksanız en büyük özgüveni kattı, displin ruhunu kattı, spor yapıp yapıp yorulmama hissini kattı, gördüğüm herşeyi araştırdığım için en büyük bilgiyi bana kattı, Hackerlık, Siber güvenlik, Yazılım gibi alanlarda bilgimi genişletti, Kripto ve Borsa gibi yerlere girip çıkmayı gösterdi çünkü yanlız olduğunuz zaman en büyük yatırımı kendinize yapıyorsunuz...

konuda 5-6 aylık yalnızlıktan bahsedilmiyor söyleyeyim dedim öyle ki adam iletişim kurmayı bile beceremiyor

Yalnızlık OKB (Obsesif Kompulsif Bozukluk)'lara sebep olabilir. Örneğin kapı çalınca panik atak geçirip kendine zarar verme isteği gibi senaryolar yaşanabilir.
Kısacası yalnız yaşamak İrfan Ehlinde insanın başa çıkabileceği bir durumdur.

Will Graham' Alıntı:

konuda 5-6 aylık yalnızlıktan bahsedilmiyor söyleyeyim dedim öyle ki adam iletişim kurmayı bile beceremiyor

Genişletmek için tıkla ...

Kimse öyle birşey demedi dostum.

Will Graham' Alıntı:

Yalnızlık Neden Çok Tehlikeli?

Giriş
​

Travmatik bir savaştan yeni çıkmış biri gerçek hayata nasıl uyum sağlar? Özellikle hayata dair pek bir amacı kalmadıysa ve kendini son derece yalnız hissediyorsa. Böyle hisseden biri için depresyon ve tembellik kaçınılmazdır. Peki bu hisler bir yerde bardağı taşırıp şiddete dönüşür mü? Taxi Driver filmi yaklaşık 45 sene önce çekilmesine rağmen işlediği konular oldukça güncel. Bu filmin amaçsızlık, varoluş sancısı ve travma gibi konulara değinmesinin yanında kendimize itiraf etmekte zorlandığımız yalnızlık problemi de bu filmde çok güzel işlenmiş ve bu içeriğin konusu Taxi Driver filminin felsefesi.

Taxi Driver Hakkında
​

Travis vietnam savaşından yeni çıkmış ve hayata tutunmaya çalışan genç bir adamdır. Kendisi taksi şoförlüğü yapmaktadır, fakat hayatını rayına oturtmayı bir türlü beceremez. Arkadaşı yoktur, hayatta herhangi bir amacı yoktur ve bunları düzeltmek için bir motivasyonu da yoktur ama bir şekilde tanıştığı iki kadın onu oldukça etkiler. Bunlardan biri olan Betsy, Palantine adında bir siyasetçinin seçim kampanyasında çalışmaktadır. Başlarda Travis bu kadından hoşlanır ve kısa bir flörtleşme yaşarlar, fakat Travis'in dengesiz hareketleri Betsy'yi ondan soğutur. Diğer önemli bir figür ise Iris adında ki küçük bir kızdır. Kendisi kötü bir yola düşmüştür ve Travis bunu fark ettiği andan itibaren Iris'i bu yoldan kurtarmaya çalışır. Film boyunca Travis'in bu iki figüre olan başarısız ilişkilerine şahit oluruz ama bu iki kişi dışında filmin inatla gözümüze soktuğu bir durum daha var: Travis'in yalnızlığı.

"Yalnızlık hayatım boyunca beni takip ediyor. Her yerde, bundan kaçış yok. Ben tanrının yalnız adamıyım."

Travis oldukça yalnız bir adam. Kendisi de bunun farkında. İnsanlarla tanışmak için uğraşıyor fakat sosyal anlamda bir beceriksizliği var ve sonuç olarak hayatının çoğunu kendi düşünceleriyle baş başa yalnız bir şekilde geçiriyor. Peki uzun süre yalnız kalan bir insanın akıl sağlığında bozulmalar olur mu? Özellikle travmatik bir savaş atlattıktan sonra. Pek sağlıklı düşünemeyen birinin kendi düşünceleriyle uzun süre baş başa kalması tehlikeli sonuçlar doğurur mu?

Yalnızlık
​

"İnsanların tüm sorunları, insanın bir oda da tek başına sessizce oturamamasından kaynaklanır." demiştir Blaise Pascal ve kendisi fark eder ki "bir kişinin yalnız olması kendiyle hesaplaşmasını sağlar." fakat bu hesaplaşma pek tatlı geçmez. Genelde bu hesaplaşmalar; neden yalnızım?, neden varoldum? ve ne işe yarıyorum? gibi sorgulamalarla geçer ve bu sorgulamaları yapan bir insan, ister istemez kendisini bir varoluş sancısı bulacak ve haliyle acı çekecektir. İnsan ise bu yalnızlıktan kaçış yollarını arar. Pascal, yalnızlıktan kaçış olarak bir kralın etrafında ki zevkleri sömürmesi örneğini verir. Çünkü zevk veren aktivitelerle uğraşan biri kendi yalnızlığını bir süre unutacaktır.

Günümüz insanının yalnızlıktan kaçış örneklerine filmler, diziler ve bilgisayar oyunları verilebilir. Travis'in yalnızlıkla başa çıkma yöntemi ise alkol, ilaçlar ve taksicilik. Evet yapmakta olduğu taksicilik işi bile onun yalnızlıktan kaçış yöntemi. Geceleri bile taksiye çıkıyor ve bunun sebebi daha fazla para kazanmak istemesi değil. Geceleri uyuyamıyor ve kendi düşünceleriyle baş başa kalmaktansa taksiye çıkmayı seçiyor, fakat bu işi yaparken bile yalnız hissetmekten kaçamıyor. Taksi şoförlüğü her ne kadar insanlarla kısıtlı bir iletişim imkanı sunsa da oldukça izole bir iş. Senin varlığından bile haberdar olmayan insanların arasında bir gözlemci gibisin. Onların hayatlarına dikiz aynasından bakan biri.

Yalnızlık problemine en temiz çözüm sosyalleşmek olsa da yalnız insanların genel problemleri sosyalleşmeyi becerememeleridir. Travis de insanlara özellikle karşı cinse yakınlaşmayı dener, fakat tavırları bir tuhaftır.

- Sana yardımcı olabilir miyim?

+ Evet ismin ne? Benim adım Travis.

Aslında başlarda Betsy ile ilişkileri iyidir ama dengesiz hareketleri onu da kendisinden soğutmuştur ve bu çelişkili kişiliğine rağmen kendisi bu iki kadın karakterin hayatına karşı oldukça takıntılı. Bu iki figürün kadın olmasının üzerinde duruyorum çünkü bu hikayenin yazılış amacı da bir kadın yüzünden. Taxi Driver filminin senaristi Paul Schrader bu senaryoyu yazarken kendinden ilham aldığını söyler. Tıpkı Travis gibi kendisi de hayatının bir döneminde alkol bağımlılığı ve depresyonla mücadele etmiştir ve bu yıkıcı döneme girmesini sağlayan en büyük sebeplerden birinin sevdiği kadının onu terk etmesi olduğunu belirtir. Zaten filmde de Travis'in kadın karakterlerle olan başarısız ilişkisi kolayca görülmektedir. Peki Travis neden bu iki insanın özel hayatlarını bu kadar önemser. Neden onlara karşı bir nevi "kurtarıcı" rolünü üstlenir, daha kendi hayatını düzeltemezken.

Kahramanlık
​

Carl Jung'un ortaya attığı "kahraman arketipi" Travis'in durumunu daha iyi anlamamızı sağlıyor. Jung iddia eder ki, her insanın özellikle erkeklerin içinde kahraman olmaya karşı duyulan arzu vardır. İnsanların birilerinin hayatında kurtarıcı rolünü oynamaya ve bozuk olan şeyleri düzeltmeye iten bir dürtü vardır ki bundan dolayı din veya mitoloji hikayeleri halen asırlardır güncelliğini korumaktadır. Çünkü içimizde bir yerlerde olmak istediğimiz kahramanlık statüsünü bu hikayeler çok iyi yansıtabilmektedir. Travis'de bu iki figürün hayatında kurtarıcı rolünü oynamak ister. Hatta filmin ikinci yarısında kendi kahraman kostümünü bile hazırlar. Altıpatlar silahlar, uzun çizmeler. Evet kendisini bir kovboya benzetmeye çalıştığı aşikar.

- Harbi kovboy musun yoksa?

Sonuçta kovboylar amerikan popüler kültüründe oldukça etkili ve 20. yüzyılda kahraman denildiği vakit insanların kafasında bir kovboy figürü canlanıyor. Kovboy hikayelerinde olay örgüsü genelde bir kovboyun sevdiği veya değer verdiği bir kadını kötülerin elinden kurtarması şeklinde gerçekleşir. Travis de bu değer verdiği iki figürü onları kontrol eden otoritelerden kurtarmak ister ama bu karakterin derinliği burayla kalmıyor. Travis'in felsefesini daha iyi anlayabilmemiz için gitmemiz gereken bir yer daha var: kendisinin geçmişi.

Travma
​

Belirttiğim gibi Travis vietnam savaşına katılmış biri, fakat bu savaşın üzerinde biraz durmamız gerekiyor çünkü bu savaş oldukça travmatik. Bu savaşa katılan gaziler yaptıkları açıklamalarda üzerinden 50 sene geçmiş olmasına rağmen hala bu savaşın travmasını atlatamadıklarını belirtir ve bu travmalar arasında şiddete yatkınlık, uykusuzluk, tembellik ve varoluş sancısını yaşadıklarını belirtirler. Travis'e dönüp baktığımızda bu travmaların hepsini o da yaşamaktadır ve bu travmanın üzerine bir de yalnızlık eklendiği vakit tehlikeli olaylar kaçınılmazdır. Filmin sonlarına doğru Travis siyasetçi Palantine'a bir suikast eylemi yapmak ister. Suikast planından hemen önce saçını mohawk denilen tarzda kesmesi bile kendisinin bu savaşı aşamadığını göstermektedir. Çünkü bu saç tarzı vietnam savaşında ki askerlerin intihar misyonlarına gitmeden önce saçlarına verdiği şekildir. Travis bu suikastı gerçekleştirmekte oldukça kararlıdır, fakat son anda bir korumanın onu fark etmesiyle olay yerinden kaçar. Betsy'i kurtarmak için artık fırsatı kaçırdığını fark eden travis bunun yerine Iris'i kurtarmayı seçer ve onu çalıştıran çeteye karşı bir katliam yapar. Aslında filmin sonunda Travis hedefine bir açıdan ulaşmış sayılabilir. Iris'i çalıştıran çeteyi öldürmesiyle medya ve halk tarafından kahraman ilan edilir ve gazetelerde kurtarıcı olarak geçer, fakat tuhaftır ki Travis ilk eylemini yani siyasetçi Palantine'a suikast girişimini gerçekleştirmiş olsaydı muhtemelen gazetelerde terörist olarak yer alacaktı.

Kapanış
​

Taxi Driver filmi, günümüzde etki alanını daha da arttırmış bir durumda. Bazı yapımlara ilham vermesinin yanında bu film sinemada anti kahraman dediğimiz konseptin oluşmasına da öncülük etti diyebiliriz. Anti kahraman konsepti bir filmin baş rolünde karizmatik ve maskülen bir kahraman görmektense, sorunları olan problemli bir karakter görmektir. Travis'te bir kahraman olmaya çalışsa da aslında kendisi tam bir anti kahramandır. Filmin sonunda gazetelerde kahraman diye geçmesi bile tamamen şans eseridir. Eğer suikasti sırasında koruma onu görmeseydi kendisi muhtemelen bu siyasetçiyi öldürecekti ve işin tuhaf tarafı Travis'in bu siyasetçiyi öldürmek için herhangi bir motivasyonu da yoktur. Bu siyasetçi ona hiçbir şey yapmamıştır.

Travis'in yalnız ve travmatik biri olmasının yanında akıl sağlığında da sorunlar olduğu aşikar, fakat Travis gibi anti kahraman karakterler klasik kahramanların yapamadığı bir şeyi yapar: empati kurmamızı sağlar. Seyirci ekrana baktığı vakit kendi dertlerinin bir nevi yansımasını görür. Hatta bu filmin işlediği yalnızlık, amaçsızlık ve varoluş sancısı gibi konular, insanlarda özellikle de son zamanlarda daha sık görülmekte. Her ne kadar bu film bize dönüşmekten korktuğumuz bir karakteri gösterse de bir açıdan kendimizin de bu karaktere ne kadar çok benzediğini görmek mümkün.

Bu gördüğünüz yazı @PortalVideo youtube kanalının ürettiği içeriklerden biri olan "YALNIZLIK NEDEN ÇOK TEHLİKELİ? | Taxi Driver Felsefesi" videosunun yazıya dökülmüş halidir (evet ben yazdım).

Genişletmek için tıkla ...

Yalnızlığı yaşamamış çok kişi var ancak benim küçüklüğümden beri devam eden yalnızlığım var belki bilmiyorum sorun bendedir ama katıldığım tüm arkadaş gruplarında en uzak davranilan kişi ben oluyorum. Tanrı kimsenin başına yalnızlığı vermesin ben yaşıyorum düşmanım yaşamasın.

Bu konuyu birdaha açma lütfen susmam yoksa

Bu tercihi 10 yıl önce yapmış olsaydım şimdi çok daha iyi bir adamdım. Yalnızlık, insanın en güzel benliğidir.

aslnbkr27' Alıntı:

Bu konuyu birdaha açma lütfen susmam yoksa

Genişletmek için tıkla ...

okumayı çok isterim

Will Graham' Alıntı:

okumayı çok isterim

Genişletmek için tıkla ...

Ahh ah bazı şeyler bende kalsa güzel olur.Bazen diyorum ki anlat gitsin sonra da anlatınca ne olacak sus gitsin diyorum.Bşr gün DC gelirsen konuşalım he ne dersin?

Portal, bu gibi konuları çok iyi ele alan ve karşısındaki kişiyi etkileyen ve bilgilendiren bir kanal. Videolarını ve kendisini severim. Ve Kendim bu konuda yorum yapıcak olursam;
Yalnızlık, birçok güzel şeyin yolunu aynı zamanda birçok kötü şeyin önünü kapatır. Ve bu bireye kendisini farketmesini, gelişmesini ve eksiklerini tamamlamasını sağlar. İnsan bu sayede etrafındakilerinin ve çevresini değerini, kıymetini anlar.
Elinize sağlık, bu gibi konular açarak üyeleri bilinçlendirmek çok hoş. Bu yorumumu okuyan değerli arkadaşım, zamanını değerli kullan çünkü zaman bidaha gelmez akıp gider. Zamanınızın kıymetini bilin, zamanınızı israf etmeyin.

İyi forumlar.