Zamanınız varsa okuyun.! (+16)

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

YILDIZLITURK

Uzman üye
10 Ara 2017
1,104
0
Ağrı-Iğdır.
Gerçek bir olaya tanık olmak isteyenler okusunlar,

Ben 21 yaşındayım. Son 6 senedir yaşadıkalarıma burada kimsenin tahamül edebileceğine inanmıyorum. Ben bekar biriyim aslında bekar değilim sadece bir insan yok hayatımda...

Ciddi şekilde dinleyecek arkadaşlar sizlere uyarım var. Korkak olanalar bu kısımdan sonra başka bir sekmede başka bir şey okusun.

Sene 21 Ağustos 2009 günlerden perşembe .. yani perşembe cuma gecesi olmuş oluyor alında bilen bilir hiç unutamadım o geceyi...


Babam imam o gece eve geldiğinde pek telaşlıydı. Onu bu konuda çok uyarmıştık ama insanlar başı dahi ağrısa okunmak için babama gelirlerdi. Yine o günelerde bize gelen bir kadın vardı istanbul'dan gelmişlerdi gayet normal görünen bir kadın olada sürekli boş boş bir yere odaklanır ve kendi kendine arapça konuşup dururdu. Babam buna birşeyler okuduğunda ise gözleri kızarır çığlık atıp bayılırdı. o geceden sonra herşey normal giderken babam 21 Ağustos gecesi eve geldi ve o kadar aceleydiki tayin alıcam dedi müftülükten münhal kardo sordum beni tayin edicekeler 15 gün e orda başlicam ama yarın hazırlanın gidicez dedi.



Dediği gibide oldu annem eşyalarımızı hazırladı sadece. Evdeki eski koltuklarımızı bile babam bırakmamızı ve acele gitmemiz gerektiğini sözledi. Annemle gizli gizli konuşurlarken gördüm annem babam sana dedim dedim diyerek ağlıyordu. O gece hiç kötü alışkanlığı olmayan ve başını yastığa koyduğu anda uyuyan babam sabaha kadar ışıklar yanık oturup sigara içiyordu. Hiç babamı böyle görmemiştim sürekli düşünüyordu ve ağzı sürekli bişeyler okuyup evin içine üflüyordu.

Gece uyandım su içmek için kalktım ve mutfağa yürüdüm. Evimizi tarif edeyim imam evleri camiye ve dolayısı ile mezarlıklara yakın olur bizim eve gitmek için mezarlıktaki patika yolu kullanmak gerkiyordu.

Mutfağımızın camı ise buz dolabından tam açılmazdı yarısı açılırdı su içmek için kalktım ve yürüdüm ışıkların tamamı yanıyordu bu yüzden tedirgin değildim. Mutfağa girdiğimde bulaşıkları kurutmak için mavi delikli bir plastik vardı adının ne olduğunu bilmiyorum orada çırılçıplak bir çocuk oturuyordu. o anda rüyada olduğumu sandım insanın aklından o kadar şey geçiyordu. sanki kilitlendim ağzımı dahi oynatamıyordum kas katı kesildim bağıramıyorum gözlerimi bile kırpamadım. sonra o çırılçıplak çocuk birden kayboldu ben hala konuşamıyorum ama yürüdüm geveleye geceleye dururken babam sesime uyanmış hemen yaıma geldi anlamış olucak ki bişeyler okudu kolonya sürdü yüzlerime kokattı ne gördün dedi ve gördüklerimi ona anlattım babam ağlamaya başladı o kadar sessiz ve içtendi ki kimse uyanmasın diye gözleri öyle acınası durumda bakıyordu ki ne diyeceğimi bilememiştim. Babam beni sabaha kadar okudu ben halaa gördüğüm şeyin gerçekliğinden emin değildim.




Babam beni okurken ben uyumuşum sabah uyandığımda babam yanımdaydı annem uyanmış çamaşırları dürüyordu babamın dizinde uyandım. Çocukluğumdan beri bikere bile yatmamıştım ama koca bir herifken bunu babam bana yapmıştı. o dönem üniversite de 2 sene okumuştum yeniden başka 4 senelik bölüm okumak için çalışıyordum. Uyandım babam yanaklarımı okşadı iyi olup olmadığımı sordu ben dünkü hadiseden hala emin değildim ve rüyamıydı acaba diye babama sordum babam bişey demedi daha görmezsin dedi boynuma muska yapmış dışınıda şeker poşeti ile sarmıştı boynuma asmıştı. Sakın çıkarma dedi bende zaten korkuyordum çıkarmadım.

Babam evden çıktı arabaya bindik o zaman toros arabamız vardı hep birlikte binip başka jöy var 30-35 kilometre mesafede ama şehire daha uzak. imamlar şehire yakın yere inmek ister ama biz dahada yükseliyorduk. Köye vardığımızda köyde kimse yoktu çünkü yayla olan bir yerdi artık orası insanalr yazın gelir kışın giderler kalan hane sayısı 4,5 anca olurdu .Gittiğimizde kimse yoktu babam muhtarın telefonunu buldu imam evinin anahtarını getirdi adam bize iyi birine benziyordu ama biraz tuhaftı davranışları.Evi temizlemek için teyzemeler ananemler eldiler ev zaten küçüktü akşama kadar bitmişti akşamda eşyalarımızı taşıdık artık apar topar bir şekilde yeni bir hayat kurmaya çalışıyorduk.



Eve taşındığımız akşam televizyonun çanak antenini biraz geç kurduk saat 11 -12 civarlarıydı artık yatmak için eve geldik annemde ekmek olmadığı için getirdiğimiz un ile sabah için ekmek hamuru yapıyordu. Ben ise televizyonun kanal ayarlamalarını yapıyordum. Babamın gözlerinde korku vardı o da bir kitaptan bişeyler yazıyordu bir yandan da bir hoca ile telefonda konuşuyordu. Telefonuda kapaklı mor renkli ericson T10 telefonu vardı.

ilk gecemizde herşey normaldi sabah kalktığımızda da babamda normal gibiydi annem hep endişeliydi ama neelr olduğunu herkes az çok biliyordu kimse birbiri ile bu konu hakkında konuşmuyordu. Babam akşam yazdığı şeyi sabah anneme verdi ve evin kapısının girişinde tahtanın altına sıkıştırdı annem.

Bir sonraki gece hiç unutamam hava çok sıcaktı o yüzden tüm kapılar açıktı birde evin çatısı yoktu üstü normal betondu bu yüzden hava çok sıcak oluyordu. tam karşımda ise perdesi olmayan pencere vardı kiler olarak kullandığımız odada.

Camın önünde birileri vardı ama olduğumuz yerde bizden başka duran 1 hane vardı onalrda iki yaşlı insandı gecenin o saatinde orada kimse olamazdı. Babamı uyandırdım kalktık babam görünce Este... züebu... a dedi bir anda karşıdaki şeyler yok oldular. yani bildiğin buhar olup uçtular. Babam hemen telefona sarıldı bir adamı aradı adamlar 2 saat sonra bizim kapımıza geldiler. sakallı bir hoca ve yanında damadı vardı arabayı kullanan geldiler .

Hoca'yı almak için elimizde fenerler ile yola indik annemde camdan bize bakıyordu sokak lambalarında bir tuhaflık vardı senkronize olarak yanıyordu. Babam hızlı dedi bu da benim daha da korkmama sebep oluyordu. Arabanın ışıkları etrafı aydınlattı fenerleri söndürdük. Ama hoca arabadan inmiyordu . Sakalları bem beyaz uzun ve beyaz giyinmiş bir hocaydı. Belki adını duymuşşunuzdur Rıdvan hoca diyue biridir yer söylemicem ki yanlış olmasın. Rıdvan hoca inmedi arabdan damadı indi selamlaştık ama hoca hala inmiyordu , babam kapısını açmaya gitti hocam buyrun dedi. Hoca bişeyler okuyordu bizde bozmadık 5 dakika kadar hocanın ağız mırıltılarının bitmesini bekledik. Bittikten sonra hoşbulduk diyip selam verdı.

Arabadan iner inmezde bana baktı ve bana okumaya başladı o anda bayılacak gibi oldum ben ama nasıl bir his kalbim yerinden çıkacakmış gibi oldum .Hoca babama bişeyler fısıldadı babam bana baktı o an gözlerinde bana olan üzüntüsünü gördüm. neler oluyordu ben ne yaptım da bunlar oldu hiç anlamış değildim.

Hoca ile eve doğru yürümeye başladık. Eve yaklaştığımızda evin ışığında sanki içerde dans ediliyormuş gibi gölgeler dolaşıyordu. yüzlerce gölge duvarlarda dolanıyordu babam hemen anneme seslendi gecenin bir yarısı etrafta bizden başkakimse yoktu. babamla koşarak eve gittik eve girdiğimizde annem bahsettiğim odada normal bir şekildeoturuyordu bizi hiç duymadığını söyledi ama bu imkansızdı. eve girdiğimizde gölge felan kalmamıştı hoca ile damadıda arkamızdan yavaş yavaş gelmişler içeri girdi ve hoca girer girmez kapıdaki muskaları çıkar başka bişey yazacağım dedi. daha muskalardan kimse bahsetmemişti. Babam hiç şaşırmamıştıbile tamam hocam dedi . hoca evi okudu kapı eşiklerine muskalar koydu . En son oturduk annem çay yaptı gecenin o vaktinde oturduk biraz en son bu delikanlıyıda okicam dedi beni karşısına aldı bana abdestin avrmı dedi yok dedim abdest al dedi ama gitmeye korkuyordum babam benimle banyoya geldi babamda abdest aldı. Hoca beni yere oturtturdu o koltukta oturdu sonra bana sıkışırsan bana söyle dedi annemede bana su bardağı vermesini söyledi , bir tanede iğne istedi ve okumaya başladı.

Hoca önce sessizce bişeyler okudu ve boynundaki muskayı çıkar dedi. Muskayı çıkarınca sanki dilim geriye doğru kaçıyor gibi oldu boğazıma kaçıp beni boğacakmış gibi oldum hoca da o anda dilinde bi tuhaflık olursa söyle dedi ben dilimdeki tuhaflıgı daha kötü olmadan söyledim su iç dedi ve okumaya devam etti. Hoca okudukça sanki etraf gözümde kararmaya başladı sanki bir noktaya odaklanınca gözünü kırpmazsan zamanla ortalık kararıyorya. ( isteyen bunu deneyerek yaşadığım şeyi anlayabilir) artık gözlerim tamamen karanlığa gömülecekken elime batan iğnenin verdiği acı ile tık diye kendime geldim . Ben o an uyumuştum bunu sonradan düşündüğümde anlıyorum. hoca kanını em dedi kanımı parmağımdan emdim sonra okumaya devam etti, abdestimde bozulmuştu. Hoca tekrar okumaya devam ettti ben gözüm karracak gibi olunca hocanın elinı sıkıyordum annem başımda su veriyor sürekli gözleri kıp kırmızı olmuş anneminde öylece bana bakıyordu.

Anneme bakarken hoca kafamı kendisine doğru çevirdi gözlerime baktığını hatırlıyorum sadece...

Hayatımda yaklaşık bir 7 saatlik bir bölüm yok oldu. bildiğin yok oldu. insanın hiç hatırlayamayacağı bir 7 saat...

Gündüz olmuştu uyandım kimse yoktu etrafımda babam daha göreve başlamamıştı. Anneminde yanıda yandaki yaşlı teyze gelmiş uyandığımda dünü hatırladım ve sadece hocanın gözlerime son bakışını hatırladım. Bayıldım sandım ben demekki hatırlamıyorum diye düşünüyordum.

Dışarı çıktım evin kapısından çıktığımda doğrudan merdiven var 4 tane basamağı olan bunları size hikayenin ortasında caps atacağım köye ziyaret için hala gidiyoruz . eski köydeki evinde capslerıini atacağım.


Merdivenleri indim evin önünde karadenizde merek derler yada serenti bilen bilir öyle bir yapı vardı ve içeride hoca ve babam oturuyorlardı kapıda araba yoktu damat gitmişti. Elimde bir acı hissettim sağ orta parmadım delik deşik olmuştu resmen parçalanmıştı. Serentiye girdim babam bana baktı hemen ayağa kalktı noldu oğlum ne oldu sana böyle ahlar vahlar çekti ama ben en son hocanın gözlerini hatırlıyordum sadece. Hoca bana hiç bakmadı selam verdim almadı yada ben bana neden böyle yaptığını düşünüyordum meğerse beni gördüğü anda beni okumaya başlamış bitirdikten sonra selamımı aldı. Dün bizi iyi hırpaladın imamın oğlu dedi gülerek ben babama baktım babamda bişeyler okuyordu o sıra herkesin ağzında bir mırıldanmadır gidiyordu. Hoca anlattı ki ben gözünün içine baktıktan sonra hocaya küfürler saydırmışım demediğimi bırakmamışım. işin enteresanı ise ben ben bunların hepsizi arapça söylemişim ...

Hoca parmağına batırmadık iğne bırakmadım oğlum ama bu mahlukatlar ... kabilesinden dedi babanın yaptığı hatayı şimdi sen çekiyorsun dedi babamla göz göze geldiler.

Bir süre daha durduktan sonra Hocanın damadı geldi ve köyden ayrıldılar. Babama beni yanlız bırakmamaları konusunda birçok telkin vermiş olucak ki babam nereye gitse sende gel diyordu.

Aslında hayatımda buraya kadar herşey normaldi...


Hocanın gittiği gece hepimiz aynı odada yatıyorduk campar kapalı perdeler çekili evin ışığı yanıyordu ama annemlerde uyuyorlardı yerlerede yatak sermiştik. Ben koltukta yatıyordum annemle babam yerdeki döşekte yatıyorlardı. Gece herkes uyuyordu ben uyuyamadım ne yaptıysam dalamadım uykuya ışık gözüme çok geliyordu kalktım ışığı kapattım hava zaten aydınlanacaktı 2 saate diye düşündüm. Yattım uyumuşum ki normal olmayan bir rüya gördüm. babamın eski görev yaptığı köydeki evdeydim hava kıp kırmızıydı sanki güneşin önüne biirşey koymuşlar da gece lambası gibi olmuştu ama güneş batmak üzereydi. Derenin kenarında dolaşıyordum ve arkası bana dönük davul zurna oynayan birilerini gördüm ve burası bir dere kenarıydı... Burada düğünmü olur diye gittim. Küçücük bir ışık ve etrafında binlerce kişi dönüyorlardı ama puslu kimseyi seçemiyorum bende uzaktan izliyordum. Bir anda içlerinden biri beni arkası dönük farketti ve hepsi durup bana baktılar. Yüzleri var ama görünmüyor sadece başlarının olduğunu seçebiliyordum hepsi bu...

Bana doğru yürümeye başladılar o an uyandım ve yattığğım yerde değil diğer annemlerin yatak odasındaydım.

Uyandımıştım perdeler açıktı... Dışarıdan vuran güçlü bir ay ışığı vardı ve camdan gelen ışık yeri aydınlatıyordu. Yanı başımda oturan bir kız çocuğu vardı benim yatağımın başındaki yastık koyduğum tahtada bana bakıyordu gözleri ateş gibiydi kedi gözü gibi inde bebekleri vardı hiç unutamam o gözleri bana bakıyordu ama hareket etmiyordu. El... s.. eh..z diye bir ses duydum gözlerimi pencerenin önüne çevirdim. sadece hareket eden gözlerimdi tüm vücüdum kilitlenmmişti ağzımı bile oynatamıyordum. Karabasan olayı gibi düşünün ama o farklı bir olay...


Pencerenin önünde 3 tane zayıf sıska şerliler vardı. Biri kadın gibi vücudu öyle görünüyordu diğer ikisi aynı boyda ve aynı sıskalıkta saçları küt küt yüzleri çok zayıftı ve gözlerini bana dikmişlerdi.

içimde dua okuyacaktım zinneküm dedi sağ taraftaki şerli varlık... arkalarından vuran ay ışığı onları tamamen gölge gibi gösteriyordu ama onlarında gölgeleri yere düşüyordu. Bunlar gölge olamazdı karşımda duruyorlardı.


Bilmeyenler İçin Alıntıdır...

© Copyright TurkHackTeam.Net
 
Son düzenleme:

Wonkaa

Katılımcı Üye
24 Ağu 2017
504
0
Yemin ediyorum
Okurken elektrikler gitti bakın yemin ediyorum belki tesadüf olmuş olabilir ama tam okurken gitmesi korkuttu açıkçası
 

H2ck1r

Uzman üye
10 Ara 2015
1,195
3
Araştırırsanız bundan daha korkutucu olanları da bulabilirsiniz :) Açıkçası ben pek korkmadım.
 

Jack Pirates

Katılımcı Üye
16 Mar 2017
787
0
TU R
Şu Ortalarda bi kelime söyledi dedinya buhar olup gittiler dedin ben o kelimeyi okuduğumda sol kolum niye uyuştu niye kaldıramaz halde şuan kolum ve niye başım dönüyoer benim
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.