- 24 Ara 2015
- 200
- 0
Ziya Gökalp 23 Mart 1876′da, yerel bir gazetede çalışan memur Çermikli Tevfik Beyin oğlu olarak Diyarbakır Çermikte dünyaya geldi. Eğitimine doğduğu yer olan Diyarbakırda başladı. Amcasından geleneksel İslam ilimlerini öğrendi. 1896′da İstanbula giden Gökalp buradaki öğrenimi sırasında Jön Türklerden etkilendi. İttihat ve Terakki Cemiyetine katıldı.
II. Meşrutiyetten sonra İttihat ve Terakkinin Diyarbakır şubesini kurdu ve temsilcisi oldu. Peyman gazetesini çıkardı. 1910′da kurulmasında öncülük yaptığı İttihat Terakki İdadi- sinde sosyoloji dersleri verdi. Bir yandan da Genç Kalemler dergisini çıkardı. 1912′de Diyarbakır milletvekili olarak Meclis-i Mebusana seçildi, İstanbula taşındı. Türk Ocağının kurucuları arasında yer aldı. Derneğin yayın organı Türk Yurdu başta olmak üzere Halka Doğru, İslam Mecmuası ve Yeni Mecmuada yazılar yazdı. Bir yandan da sosyoloji dersleri verdi.
I. Dünya Savaşında Osmanlı Devletinin yenilmesinden sonra tüm görevlerinden alındı. 1919′da İngilizler tarafından Malta Adasına sürgüne gönderildi. Burada kaldığı dönemde ailesiyle yaptığı mektuplaşmalar daha sonra Malta Mektupları adıyla kitaplaştırılmıştır. 2 yıllık sürgün döneminden sonra Diyarbakıra gitti. 1924′te kısa süren bir hastalığın ardından İstanbulda hayatını kaybetti. Osmanlı Devletinin parçalanma sürecinde yeni bir ulusal kimlik arayışına girdi. Düşüncesinin temelinde, Türk toplumunun kendine özgü ahlaki ve kültürel değerleriyle Batıdan aldığı bazı değerleri kaynaştırarak bir senteze ulaşma çabası yatıyordu.
Edebi Kişiliği
Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak diye özetlediği bu yaklaşımın kültürel ögesi Türkçülük, ahlaki öğesi de İslamdı. Uluslararası kültürün yapıcı öğesinin ulusal kültürler olduğunu savundu. Saray edebiyatının karşısına Halk edebiyatını koydu. Batının teknolojik ve bilimsel gelişmesini sağlayan pozitif bilim anlayışını benimsedi. Dini, toplumsal birliğin sağlanmasında yardımcı bir öğe olarak değerlendirdi. Toplumsal ve siyasi görüşlerini anlattığı sayısız makale yazarak Türkçülük düşüncesini sistemleştirdi. Milli edebiyatın kurulması ve gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Ruhu şad, mekanı Cennet olsun.