- 14 Kas 2006
- 1,174
- 27
Atatürk* milli dilin korunması ve gelecek nesillere aktarılması doğrultusunda çalışmalar yapmış* "Türk demek dil demektir. Milliyetin çok bariz vasıflarından birisi dildir" diyerek* milletimizin birlikteliği için Türk diline verilmesi gereken önemi vurgulamıştır. "Türk dilinin* kendi benliğine* aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşması için* bütün devlet teşkilatımızın* dikkatli* alakalı olmasını isteriz." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri* 1 Kasım 1932* cilt I* s. 372) sözüyle de* bu konuda devlete düşen göreve işaret etmiştir.
Atatürk* Türk milliyetçiliğinin yerleşmesi ve sağlamlaşması hususunda* milletin ortak dil konusunda bilgilenmesi gerektiğine inanmış ve bu amaçla çalışmıştır. Bu doğrultuda* Atatürk'ün talimatıyla; 12 Temmuz 1932'de* daha sonra "Türk Dil Kurumu" adını alacak olan Türk Dili Tetkik Cemiyeti kurulmuştur. Atatürk* Türk dili üzerindeki yerli ve yabancı araştırmaları bizzat incelemiş* dönemindeki bilginleri* Türk dili üzerinde araştırmalar yapmaya yönlendirmiştir. Nitekim Türk dilinin en eski anıtları olan Göktürk (Runik) yazılı metinlerinin ilk iki cildi* onun sağlığında yayımlanmış; Divanü Lügati't-Türk* Kutadgu Bilig gibi eserler üzerinde de yine onun sağlığında çalışılmaya başlanmıştır.( Türk Dil Kurumu web sitesi* www.tdk.gov.tr )
Atatürk'ün Türk Tarihi ve Türk Dili konularına ne denli önem verdiği* ölümünden kısa bir süre önce yazdığı vasiyetname ile* mal varlığını Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu'na bırakmış olmasından anlaşılır. Bu iki kurumun bütçesi* bugün de Atatürk'ün mirasından karşılanmaktadır.
Bir insanın milli değerlerine sahip çıkması için milletini sevmesi; milletini sevmesi için ise onu tanıması gerekir. Milletinin geçmişte yaşadıklarını öğrenen insan* ona daha sağlam bağlarla tutunur; sadakati katlanarak artar ve milli duyguları daha da perçinlenir.
Türk Milleti�nin büyüklüğüne bütün Türklerin inanmasını arzulayan Atatürk* bu fikri savunmayı hayatı boyunca amaç edinmiştir. "Büyük devletler kuran atalarımız büyük ve geniş uygarlıklara da sahip olmuştur. Bunu aramak* tetkik etmek Türklüğe ve dünyaya bildirmek bizler için bir borçtur."..."Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır." (Afet İnan* Atatürk hakkında Hatıralar ve Belgeler* 1968* s. 311) diyerek; Türk insanının tarihini öğrenmesinin önemini vurgulamıştır.
Türk kültürünü ve Türk tarihini bilimsel yoldan araştırmak* tanıtmak ve yaymak amacıyla* Atatürk kurumun çalışmalarına önderlik etmiş* çalışma planını kendisi çizmiş; Türk ve Türkiye tarihini aydınlatacak araştırmacılara yol gösterici nitelikte aşağıdaki direktifleri vermiştir:
".... Tarih yazmak* tarih yapmak kadar mühimdir* yazan yapana sadık kalmazsa* değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır."
Atatürk* Türk milliyetçiliğinin yerleşmesi ve sağlamlaşması hususunda* milletin ortak dil konusunda bilgilenmesi gerektiğine inanmış ve bu amaçla çalışmıştır. Bu doğrultuda* Atatürk'ün talimatıyla; 12 Temmuz 1932'de* daha sonra "Türk Dil Kurumu" adını alacak olan Türk Dili Tetkik Cemiyeti kurulmuştur. Atatürk* Türk dili üzerindeki yerli ve yabancı araştırmaları bizzat incelemiş* dönemindeki bilginleri* Türk dili üzerinde araştırmalar yapmaya yönlendirmiştir. Nitekim Türk dilinin en eski anıtları olan Göktürk (Runik) yazılı metinlerinin ilk iki cildi* onun sağlığında yayımlanmış; Divanü Lügati't-Türk* Kutadgu Bilig gibi eserler üzerinde de yine onun sağlığında çalışılmaya başlanmıştır.( Türk Dil Kurumu web sitesi* www.tdk.gov.tr )
Atatürk'ün Türk Tarihi ve Türk Dili konularına ne denli önem verdiği* ölümünden kısa bir süre önce yazdığı vasiyetname ile* mal varlığını Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu'na bırakmış olmasından anlaşılır. Bu iki kurumun bütçesi* bugün de Atatürk'ün mirasından karşılanmaktadır.
Bir insanın milli değerlerine sahip çıkması için milletini sevmesi; milletini sevmesi için ise onu tanıması gerekir. Milletinin geçmişte yaşadıklarını öğrenen insan* ona daha sağlam bağlarla tutunur; sadakati katlanarak artar ve milli duyguları daha da perçinlenir.
Türk Milleti�nin büyüklüğüne bütün Türklerin inanmasını arzulayan Atatürk* bu fikri savunmayı hayatı boyunca amaç edinmiştir. "Büyük devletler kuran atalarımız büyük ve geniş uygarlıklara da sahip olmuştur. Bunu aramak* tetkik etmek Türklüğe ve dünyaya bildirmek bizler için bir borçtur."..."Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır." (Afet İnan* Atatürk hakkında Hatıralar ve Belgeler* 1968* s. 311) diyerek; Türk insanının tarihini öğrenmesinin önemini vurgulamıştır.
Türk kültürünü ve Türk tarihini bilimsel yoldan araştırmak* tanıtmak ve yaymak amacıyla* Atatürk kurumun çalışmalarına önderlik etmiş* çalışma planını kendisi çizmiş; Türk ve Türkiye tarihini aydınlatacak araştırmacılara yol gösterici nitelikte aşağıdaki direktifleri vermiştir:
".... Tarih yazmak* tarih yapmak kadar mühimdir* yazan yapana sadık kalmazsa* değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır."