365 Gün Mustafa Kemal ATATÜRK

Lowindy

Kıdemli Üye
24 Eyl 2016
2,547
14
17082015.jpg


Atatürk Trakya Manevraları’nı izledi

17.08.1937


1937 yılında 17-20 Ağustos tarihleri arasında Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak komutasında Kırklareli, Tekirdağ ve Edirne bölgelerinde gerçekleştirilen Trakya Manevraları, Avrupa’da beklenen savaş tehdidine karşı hem Türk ordusunun durumunu değerlendirmek, hem de güç gösterisi yapmak amacıyla planlanmıştı. Yaklaşık 200 bin askerin katıldığı tatbikat devlet yönetimi tarafından en üst düzeyde sahiplenilmişti. Cumhurbaşkanı Atatürk, tatbikatın başladığı 17 Ağustos günü manevraları yerinde izlemişti. Cumhurbaşkanı dışında Başbakan İsmet İnönü, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Londra Büyükelçisi Ali Fethi Okyar, Atina Büyükelçisi Ruşen Eşref Ünaydın, Tahran Büyükelçisi Enis Akaygen ve kalabalık bir grup da manevra alanındaydı. Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü, tatbikatta titizlikle her askeri birliği ayrı ayrı denetliyor, bir hattan ötekine koşuyordu. Kurtuluş Savaşı’nın iki efsanevi komutanı, ordunun son durumunu ve askerlerinin kabiliyetini yerinde görmek istiyorlardı. 1937 Trakya Manevraları, dış devletlerin de dikkatini çekmişti. Türk ordusunun durumunu merak eden birçok ülkenin askeri ataşesi, bu nedenle günlerce Babaeski’de kaldı.
 

Lowindy

Kıdemli Üye
24 Eyl 2016
2,547
14
18082015.jpg


Halide Edip’e Garp Cephesi’nde görev

18.08.1921

Kurtuluş Savaşı’nın sembol isimlerinden biri de, “Halide Onbaşı” olarak bilinen Halide Edip Adıvar’dır. 1884 yılında dünyaya gelen ve yaşamı boyunca siyasetten edebiyata, gazetecilikten öğretmenliğe bir dizi alanda kıymetli çalışmalar yapmış olan Halide Edip, tarih sahnesine özellikle İstanbul’un işgalinden sonra meydanlarda yaptığı ateşli konuşmalarla çıktı. İstanbul’dan ayrılıp Anadolu’daki Milli Mücadele’ye katıldıktan sonra İstanbul Hükümeti tarafından gıyabında idam kararı verildi. İlk olarak Ankara’daki Kalaba Karargâhı’nda görev alan Halide Edip, Anadolu Ajansı’nın kurulmasında ve Hâkimiyet-i Milliye gazetesinin yayımlanmasında rol oynadı. Halide Edip, 1921 yılında savaşta askeri görev almak üzere orduya başvurdu. Başkomutan Mustafa Kemal, 18 Ağustos 1921 tarihli bir mektupla Halide Edip Hanım’a bu talebinin kabul edildiğini bildirdi: Halide Edip Hanımefendi Hazretlerine, Ordu saflarında vatanımızın savunmasına eylemli olarak katılmak için gösterdiğiniz şiddetli isteği yansıtan başvurunuz ordu tarafından memnunlukla karşılandı. Fiili askeri hizmet isteğinizin kabul edildiğini ve Garp Cephesi’nde görevlendirildiğinizi bildiririm. Durum cephe komutanlığına da bildirildi. İlk araçla cephe karargâhına hareket etmeniz ve oradan görevinizi öğrenmeniz rica olunur. Başkomutan Mustafa Kemal Böylece Halide Edip, onbaşı rütbesiyle Sakarya Savaşı sırasında Yunanlıların halka verdiği zararları incelemek ve raporlamakla sorumlu Tetkik-i Mezalim Komisyonu’nda görevlendirildi. Vurun Kahpeye adlı romanının konusu da bu dönemde oluştu.
 

Lowindy

Kıdemli Üye
24 Eyl 2016
2,547
14
19082015.jpg


Mustafa Kemal, Aşiyan’da

19.08.1918

Mustafa Kemal, Tevfik Fikret’i anma töreni nedeniyle 19 Ağustos 1918 günü şairin Rumelihisarı’ndaki evini ziyaret etti. Mustafa Kemal, en sevdiği şairlerden biri olan Tevfik Fikret için şöyle söylüyordu: Onu tanıyamadığım için kendimi bahtsız sayarım. Ama bütün şiirlerini okudum. Çoğunu da ezbere bilirim. O, hem büyük bir şair, hem büyük bir insandı. Mustafa Kemal Aşiyan’ı ziyaret ettiğinde, Osmanlı İmparatorluğu en karanlık günlerini yaşıyordu. Büyük şair öleli henüz üç yıl olmuştu. Mustafa Kemal’e, arkadaşları Süleyman Nazif ve Faik Ali eşlik ediyordu. Birlikte, müzedeki özel deftere şunları yazmışlardı: “Tavâf-ı tahatturunda bulunmakla mübâhi perestişkârân-ı Fikret”, yani “Anma ziyaretinde bulunmakla kıvanç duyan Fikret dostları.” Tevfik Fikret, 1967 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Mekteb-i Sultani’yi (Galatasaray Lisesi) 1888’de birincilikle bitirdi. Bir süre devlet hizmetinde çalıştı, fakat memurluğu sevmediği için istifa etti. Mekteb-i Sultani’de bir süre öğretmenlik ve müdürlük, hayatının sonuna kadar da Robert Kolej’de öğretmenlik yaptı. Genç yaşta, Rumelihisarı sırtlarında, planını kendi çizdiği ve “Aşiyan” (Kuş Yuvası) adını verdiği evde öldü (1915). Tevfik Fikret, hayatı boyunca yanlış bulduğu kişisel, toplumsal ya da siyasi olaylar karşısında muhalif bir tavır sergiledi. Ayrıca II. Abdülhamid’in baskıcı yönetimini ve dinsel tutuculuğu, özgürlük, ilericilik ve Batılılaşma çerçevesinde eleştirmekten çekinmedi. Tevfik Fikret, Servet-i Fünun Edebiyatı içinde, Batılı sanat anlayışına açılmada öncülük eden bir isimdi. Şairin hayatının bir kısmını geçirdiği, şiirlerini yazdığı ve edebiyatçı dostlarıyla ilişkilerini sürdürdüğü Aşiyan, 1940 yılında İstanbul Belediyesi tarafından satın alınarak müze haline getirildi.
 

Lowindy

Kıdemli Üye
24 Eyl 2016
2,547
14
20082015.jpg


Büyük Taarruz’a hazırlık

20.08.1922

Ankara’da Hâkimiyeti Milliye gazetesinde 20 Ağustos 1922 günü şöyle bir haber dikkatleri çekiyordu: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri, Ağustosun 21. Pazartesi günü öğleden sonra saat 4.00’te Çankaya’daki köşklerinde şehrimizde bulunan kordiplomatiğe bir ziyafet vereceklerdir. Ziyafette bütün elçiler ve siyasi kişiler hazır bulunacaktır. Birçok kişiye dün bu hususta davetiye gönderilmiştir. Aslında bu haber, büyük bir şaşırtmacadan ibaretti. Çünkü Mustafa Kemal Paşa, 17 Ağustos gecesi otomobille gizlice Ankara’dan Konya’ya hareket etmiş ve oradan 19 Ağustos’ta Batı Cephesi karargâhının bulunduğu Akşehir’e geçmişti. Burada yapılan değerlendirmeler sonucunda Mustafa Kemal, komutanlara 26 Ağustos’ta taarruz emrini vermişti. Sonraki günlerde Büyük Taarruz’a yönelik hummalı bir çalışma gerçekleştirildi. Orduda son hazırlıklar yapılırken, Başkomutanlık ve Batı Cephesi karargâhları muharebenin icra edileceği Kocatepe’ye nakledildi. Ve 25 Ağustos gecesi Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, cepheden İcra Vekilleri Heyeti Başkanı Rauf Bey’e (Orbay) şu telgrafı çekti: Ağustosun 26. günü düşmana taarruz başlayacaktır!
 

Lowindy

Kıdemli Üye
24 Eyl 2016
2,547
14
21082015.jpg


Atatürk’ün desteğiyle Alaca Höyük’te kazılar başladı

21.08.1935

Çorum’un 45 km güneyinde, Alaca İlçesi yakınlarında yer alan Alaca Höyük, bilim dünyasına ilk kez 1835 yılında W.C. Hamilton tarafından tanıtıldı. Bu tarihten sonra yabancı gezginler ve arkeologlar tarafından birçok kez ziyaret edilen höyükteki ilk sistematik kazı, 21 Ağustos 1935 tarihinde Atatürk tarafından başlatıldı. 1931 yılında Türk Tarih Kurumu’nu kuran Atatürk, Ankara’da Ahlatlıbel kazısını yaptırdıktan sonra, hiç görmediği ancak kitaplardan tanıdığı Alaca Höyük’te de kazı yapılmasını istedi. O dönemde devletin imkânlarını da dikkate alan Atatürk, ilk kazı mevsiminde kendi cebinden 3.000 lirayı Afet İnan’a vererek, kazı giderlerinin karşılanmasını sağladı. Türkiye’nin ilk milli kazısı olan Alaca Höyük’teki çalışmalar, Türk Tarih Kurumu adına Hamit Zübeyr Koşay ve Remzi Oğuz Arık tarafından başlatıldı. 1935 yılından 1983 yılına kadar kesintisiz bir şekilde sürdürülen kazılarda, Bakır-Taş Çağından Osmanlı dönemine kadar dört ayrı kültür evresinden kalma 14 yerleşim tespit edildi. Günümüzde birçok kuruluşun simgesi olan güneş kursları da Alaca Höyük’teki kazılarda çıkartıldı. Höyükte ele geçen buluntular, Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi ile 1941’de ziyarete açılan Alacahöyük Müzesi’nde sergilenmektedir.
 

Lowindy

Kıdemli Üye
24 Eyl 2016
2,547
14
22082015.jpg


Celal Bayar öldü

22.08.1986

Çağdaş Türkiye’nin çeşitli dönemlerinde önemli roller oynamış olan Türk siyaset ve devlet adamı Mahmut Celal Bayar, 1883 yılında Bursa’da doğdu. Bursa İpek Meslek Yüksek Okulu ve College Francais de l’Assomption’da eğitim gördü. 1907’de İttihat ve Terakki’ye katıldı ve parti tarafından İzmir’e gönderildi. Mütareke döneminde İzmir Müdafaa-i Hukuk-i Osmaniye Cemiyeti’ne girdi. İzmir’in işgali tehlikesi belirince, Galip Hoca takma adıyla zeybek ve köy hocası kılığında bölgeyi dolaşarak işgale karşı propaganda yaptı. İzmir’in işgalinden sonra Akhisar Cephesi komutanlığına getirildi. Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nda Saruhan milletvekili olarak görev aldı. Milli Mücadele’nin başlaması ile birlikte Anadolu’ya geçerek TBMM’ye girdi. 1921’de iktisat bakanı oldu. 1924’te İş Bankası’nın kurulmasında önemli rol oynadı ve 1932’ye kadar bankanın genel müdürlüğünü yaptı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş döneminde politika becerisi ve iktisatçı kimliği ile parladı. 1932’de iktisat bakanlığına getirilen Bayar, 1937’ye kadar bu görevde kaldı. Ayrıca 1937-39 yılları arasında başbakanlık yaptı. Çok partili siyasi yaşamın başlaması üzerine 1946 yılında Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan ile birlikte Demokrat Parti’yi kurdu ve başkanlığa getirildi. Partisinin 1950 seçimlerini kazanmasından sonra Türkiye’nin üçüncü cumhurbaşkanı seçildi. 10 yıl boyunca sürdürdüğü bu görevden 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi ile uzaklaştırılan Celal Bayar, 15 Eylül 1961’de Yassıada Mahkemesi tarafından idama mahkûm edildi. Cezası daha sonra müebbet hapse çevrildi ve 1964 yılında rahatsızlığı nedeniyle serbest bırakıldı. 22 Ağustos 1986 günü İstanbul’da vefat etti.
 

Lowindy

Kıdemli Üye
24 Eyl 2016
2,547
14
22082015.jpg


Celal Bayar öldü

23.08.1986

Çağdaş Türkiye’nin çeşitli dönemlerinde önemli roller oynamış olan Türk siyaset ve devlet adamı Mahmut Celal Bayar, 1883 yılında Bursa’da doğdu. Bursa İpek Meslek Yüksek Okulu ve College Francais de l’Assomption’da eğitim gördü. 1907’de İttihat ve Terakki’ye katıldı ve parti tarafından İzmir’e gönderildi. Mütareke döneminde İzmir Müdafaa-i Hukuk-i Osmaniye Cemiyeti’ne girdi. İzmir’in işgali tehlikesi belirince, Galip Hoca takma adıyla zeybek ve köy hocası kılığında bölgeyi dolaşarak işgale karşı propaganda yaptı. İzmir’in işgalinden sonra Akhisar Cephesi komutanlığına getirildi. Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nda Saruhan milletvekili olarak görev aldı. Milli Mücadele’nin başlaması ile birlikte Anadolu’ya geçerek TBMM’ye girdi. 1921’de iktisat bakanı oldu. 1924’te İş Bankası’nın kurulmasında önemli rol oynadı ve 1932’ye kadar bankanın genel müdürlüğünü yaptı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş döneminde politika becerisi ve iktisatçı kimliği ile parladı. 1932’de iktisat bakanlığına getirilen Bayar, 1937’ye kadar bu görevde kaldı. Ayrıca 1937-39 yılları arasında başbakanlık yaptı. Çok partili siyasi yaşamın başlaması üzerine 1946 yılında Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan ile birlikte Demokrat Parti’yi kurdu ve başkanlığa getirildi. Partisinin 1950 seçimlerini kazanmasından sonra Türkiye’nin üçüncü cumhurbaşkanı seçildi. 10 yıl boyunca sürdürdüğü bu görevden 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi ile uzaklaştırılan Celal Bayar, 15 Eylül 1961’de Yassıada Mahkemesi tarafından idama mahkûm edildi. Cezası daha sonra müebbet hapse çevrildi ve 1964 yılında rahatsızlığı nedeniyle serbest bırakıldı. 22 Ağustos 1986 günü İstanbul’da vefat etti.
 

Lowindy

Kıdemli Üye
24 Eyl 2016
2,547
14
24082015.jpg


“İleri gitmeye mecburuz”

24.08.1925

Mustafa Kemal Paşa, Şapka Devrimi’ni açıkladığı Kastamonu gezisi sırasında, 24 Ağustos günü belediye önünde toplanan halka hitaben bir konuşma yaptı. Gazi, bu konuşmasında hep ileri gitme ve medenileşme mecburiyeti hakkında şunları söyledi: Biz her bakış noktasından insan olmalıyız. Acılar gördük. Bunun sebebi, dünyanın halini anlamadığımız içindir. Fikrimiz, zihniyetimiz medeni olacaktır. Şunun bunun sözüne önem vermeyeceğiz. Medeni olacağız. Bununla iftihar edeceğiz. Bütün Türk ve İslam âlemine bakınız. Zihinleri medeniyetin emrettiği kapsam ve yükselişe uyamadığından ne büyük felaketler, ne ıstıraplar içindedir. Bizim de şimdiye kadar geri kalmamız ve nihayet son felaket çamuruna batışımız bundandır. Beş altı sene içinde kendimizi kurtarmışsak, bu zihniyetimizdeki değişimdendir. Artık duramayız. Her koşulda ileri gideceğiz. Geriye ise hiç gidemeyiz. Çünkü ileri gitmeye mecburuz. Millet açıkça bilmelidir. Medeniyet öyle kuvvetli ateştir ki, ona kayıtsız kalanları yakar ve mahveder. İçinde bulunduğumuz medeniyet ailesinde layık olduğumuz yeri bulacak ve onu muhafaza ve ilan edeceğiz. Refah, saadet ve insanlık bundadır.
 

Lowindy

Kıdemli Üye
24 Eyl 2016
2,547
14
25082015.jpg


“Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır”

25.08.1924

Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, 25 Ağustos 1924 tarihinde Ankara’da Maarif Vekili Vasıf Bey (Çınar) tarafından Öğretmenler Birliği Kongresi üyelerine verilen çayda veciz bir konuşma yaparak, genç Cumhuriyetin öğretmenlerden beklentilerini şöyle dile getirdi: Öğretmenler! Yeni nesli, Cumhuriyetin özverili öğretmen ve eğitmenlerini, sizler yetiştireceksiniz. Yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır... Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Sizlerin, seçkin görevinizin yerine getirilmesine büyük özveriyle varlığınızı vereceğinize hiç şüphe etmem. Öğretmenler! Erkek ve kız çocuklarımızın, aynı şekilde bütün ilim derecelerindeki öğrenim ve eğitimlerinin uygulamalı olması önemlidir. Memleket çocuğu, her öğrenim derecesinde ekonomik hayatta istekli, eser sahibi ve başarılı olacak şekilde donanımlı olmalıdır. Milli ahlakımız, uygar ilkelerle ve hür düşüncelerle artırılmalıdır... Bu görüşümde sizin tamamen benimle beraber olduğunuza şüphe etmiyorum. Genel öğrenim ve eğitim programımız da bu temelleri içine alır. Fakat biliyorsunuz ki, görüşlerin, programların kesin ve açık olması çok önemli olmakla birlikte verim ve eser verebilmesi, onların becerikli, anlayışlı ve özverili öğretmenlerimiz tarafından okullarımızda çok büyük dikkat ve gayretle uygulanmasına bağlıdır. İşte özellikle sizden rica edeceğim konu budur. Sizin başarınız, Cumhuriyetin başarısı olacaktır. Yeni Türkiye’nin birkaç yıla sığdırdığı askeri, siyasi, idari inkılaplar sizin sosyal ve fikri inkılaptaki başarılarınızla desteklenecektir. Hiçbir zaman hatırlarınızdan çıkmasın ki, Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.
 

Lowindy

Kıdemli Üye
24 Eyl 2016
2,547
14
26082015.jpg


Türkiye İş Bankası kuruldu

26.08.1924

1923 yılında İzmir İktisat Kongresi’nde alınan kararlardan biri de, sanayi ve ticaretin gelişebilmesi için gerekli krediyi temin edecek bir bankanın kurulmasıydı. Mustafa Kemal Paşa, 1924 yılı yaz aylarında bu yönde gerekli adımların atılması için talimat verdi. Bankanın kuruluş çalışmaları Ticaret Bakanı Hasan Bey’in (Saka) sorumluluğunda yürütüldü. İlk genel müdür olarak da, Mustafa Kemal’in isteğiyle Celal Bey (Bayar) atandı. Bankanın sermayesi 1 milyon liraydı. Bu sermayenin önemli bir kısmı, Hint Müslümanlarının Kurtuluş Savaşı sırasında gönderdikleri yardımın arta kalanından temin edildi; 250 bin liralık bölümü ise bizzat Atatürk tarafından karşılandı. “Türkiye İş Bankası” adı verilen bankanın kuruluş işlemleri 26 Ağustos 1924 tarihinde tamamlandı. Açılış töreni ise 9 Eylül 1924 günü, İstasyon Caddesi üzerindeki ilk binasında gerçekleştrildi. Bankanın iki şubesi ve 37 personeli vardı. Bankanın kuruluşuna dair Bakanlar Kurulu kararnamesinde yer alan “Türkiye’de tüm bankacılık işlemlerini gerçekleştirmek, sınai gelişmeyi başlatmak, ulusal tasarrufları harekete geçirmek, temel ekonomik atılımları finanse etmek ve kredi ihtiyaçlarını karşılamak” gibi hedefler, yeni kurulan Türkiye için yaşamsal öneme sahip faaliyetlerdi. Bu hedefler doğrultusunda Türkiye İş Bankası, Cumhuriyetin ilk dönemlerinde iktisat politikası uygulamalarında çok önemli bir yere sahip oldu.
 

Lowindy

Kıdemli Üye
24 Eyl 2016
2,547
14
27082015.jpg


Mustafa Kemal “Şapka Devrimi”ni ilan etti

27.08.1925


Türk toplumunun dış görünümü, kılığı ve giyimi, Mustafa Kemal’in başından beri üzerine eğildiği konulardan biriydi. 1923 yılında yaptığı bazı konuşmalarda çağdaş giysiler giymenin zamanının geldiğini vurgulayan Mustafa Kemal, 1925 yılının Ağustos ayında, kılık-kıyafet inkılabını başlatmak üzere, yaverleri Fuat (Bolca) ve Nuri (Conker) Beylerle birlikte Kastamonu’ya gitti. Şehre vardığı 23 Ağustos 1925 günü Kız Lisesi’nde yenilen öğle yemeğinin sohbet konusu medeniyet, ilerleme ve şapka idi. Kendisi de bu şehre, amacını önceden belli eder şekilde, geniş kenarlı beyaz bir şapkayla gelmişti. Mustafa Kemal, Kastamonu’dan sonra 25 Ağustos’ta İnebolu’ya geçti ve 27 Ağustos’ta Türk Ocağı’na gelerek burada ünlü şapka nutkunu söyledi: Şunu açık söylemek isterim! Bu serpuşun (başlığın) ismine şapka denir. Redingot gibi, bonjur gibi, smokin gibi, frak gibi, işte şapkamız! İnebolu’dan sonra yeniden Kastamonu’ya dönen Mustafa Kemal, 1 Eylül günü Ankara’ya doğru yola çıktı ve Ankara’da, ellerinde şapkalarıyla büyük bir kalabalık tarafından karşılandı. Bunun arkasından şapka giyilmesine ilişkin kanunun hazırlıklarına başlanarak, Türk inkılapları dizisinin önemli bir parçası olan ve erkeklerin başlık olarak sadece şapka takmasına izin veren “Şapka Kanunu” 25 Kasım 1925 tarihinde kabul edildi. Diğer yandan yasa, şapkanın bir “gâvur” giysisi olduğu ve bu nedenle kullanılmasının da günah olduğu yönünde tepkilere de yol açtı. Erzurum, Kayseri, Sivas, Rize ve Maraş başta olmak üzere çeşitli Anadolu illerinde şapka karşıtı gösteriler düzenlendiyse de, bu olaylar hükümet güçleri tarafından bastırıldı.


 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.