Güneydoğu ve Yaşadıklarım...

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Taleberal

Yeni üye
5 May 2010
2
0
İlk

Yazdıklarınızı gururla okudum. Tüylerim de ürperdi yüreğim de kabardı gözlerim de yaşardı..
size Allah uzun ömür versin , Şehitlerimize de rahmet..
 

hackedpasa

Üye
7 Kas 2009
125
0
ßende güneydoğuda yaptım askerliğimi oraları gidenler daha iyi ßiLirLer...murat aßi payLaşımın için çoook teşekkür ederim... yazdıklarını okudukça askerdeki çatışmaLarı-Pusuları-TacizLeri düşündüm...
 

Genghis Khan

Kıdemli Üye
18 Haz 2009
4,460
7
O haini agacin tepesinde hangi silahla vurdunuz acaba Milan mi yoksa Dragonov mu ? Birde arada ki mesafe neydi acaba ?

Konuda açıklama yapmak adetim değil farkettiysen. Ama madem bu kadar merak ettin söyleyeyim ;
Silah ; Kanas ; mesafe ise 1.300 metre.
Bu arada vurabildiğim en uzak mesafe , mesafe tayinci yardımıyla 2750 metreydi
 

CemErsever

Yeni üye
24 Kas 2009
16
0
Avusturya/Viyana
Konuda açıklama yapmak adetim değil farkettiysen. Ama madem bu kadar merak ettin söyleyeyim ;
Silah ; Kanas ; mesafe ise 1.300 metre.
Bu arada vurabildiğim en uzak mesafe , mesafe tayinci yardımıyla 2750 metreydi
2750 metre cok güzel bir mesafe tabi kullandiginiz silahin ve materyalin türünü bilemiyorum ama suanda keskin nisancilar arasinda dünya rekoru 3000 metre yada biraz daha üzeri olmasi gerekiyor basarili ve yetenekli bir askermissiniz keske asker olarak kalsaydiniz
 

Genghis Khan

Kıdemli Üye
18 Haz 2009
4,460
7
2750 metre cok güzel bir mesafe tabi kullandiginiz silahin ve materyalin türünü bilemiyorum ama suanda keskin nisancilar arasinda dünya rekoru 3000 metre yada biraz daha üzeri olmasi gerekiyor basarili ve yetenekli bir askermissiniz keske asker olarak kalsaydiniz

Askerlik ile ilgili ayrıntılara girmek istemiyorum, anlayışla karşılarsın umarım.

Uluslararası yarışmalara gitme imkânım olmadı, karakol daha önemliydi benim için. Ancak oradaki heyecanı da hep merak edeceğim hayatım boyunca.
 

Genghis Khan

Kıdemli Üye
18 Haz 2009
4,460
7
Kayıp Askerler

Bir hafta önce katıldığımız ortak operasyonda kaybolan askerler moralimizi alt üst etmişti. Tüm aramalara rağmen izlerini bulamamışlardı. Gerçi bu iyiye işaretti ; yaşıyor olmasalardı muhakkak aksi bir işaret bulunurdu. Aramaların sonlandırıldığını duyduğumda dünyam başıma yıkıldı. Ancak yapılacak başka da bir şey yoktu. Tugay'dan defalarca arama faaliyeti başlatmak için izin istedim, ancak her seferinde olumsuz yanıt aldım. Onların bedenlerini cansız da olsa getirmeyi kafama koydum, plânlamaların hepsini yaptıktan sonra Tugaya bir haftalık bir A/T faaliyetine çıkacağımızı ve koordinatları bildirdikten sonra heyecanla beklemeye başladım. Gün batmadan olumlu cevap geldi; iş bize kalmıştı artık.

Askerlerin kaybolduğu bölgedeki 3 karakolda görev yapan 3 karakol komutanı arkadaşıma durumu bildirdim ... ;

Tugay'a bildirdiğim koordinatlara 10 askerimi ve 5 korucu gönderecektim, bir hafta dolaşıp duracaklardı o bölgede, tehlike olmadığı için içim rahat olacaktı. Ben de yanıma alacağım 4 kişi ile birlikte askerlerin kaybolduğu bölgeye gidecektim. Askerlerim ve 3 karakol komutanı arkadaşımdan başka kimse bilmeyecekti bölgede olduğumuzu.

Tugaya yalan söylemiştim, ama çaresizlik içindeki tek çaremdi bu...

O gece gün ışımadan iki ayrı grup, iki ayrı yola çıktık...

Çok hızlı yol alıyorduk, herhangi bir ihtiyaç için durmak yoktu asla...

Ne var ki 16 saat sonra gücümüz tükendi artık, dinlenmeliydik ; 1 saat mola vermek üzere durduk...

Uzandım...

Bir yandan kaybolan çocukları düşünüyordum, diğer yandan da eşim geliyordu gözlerimin önüne berrak gökyüzü altında. Hadi diyordu, hadi geç kaldın, sen beni bu kadar yalnız bırakmazdın...

Tabancamı aldım elime, emniyetini açtım, tam kaldırıyordum ki Kubilayın devre arkadaşı tuttu tabancamı ;

- " Hocam, yenge cennette, onun yanına gitmek istiyorsan vaz geç bundan " ...

Kubilaydan sonra bana " hocam " olarak hitap eden bu çocuk tam bir askerdi, teskere bırakarak uzman erbaş oldu daha sonra. En son haber aldığımda Astsubaylık sınavlarına girecekti...

Düşüncelerimden sıyrıldım, haydi dedim, yeter bu kadar, daha çok yolumuz var...

Hiç bir engelle karşılaşmadan kayıp bölgesine yaklaşmıştık 4 ncü günün sonunda nihayet.

Topu topu 5 kişiydik, hızlı ilerlemek için ağır silahlarımızı da almamıştık, en ufak bir hata hepimizin sonu olurdu.

Kayalık bir bölgede gizlenerek gece ilerlemeye karar verdim, gündüz görüntü verebilirdik...

Uyuyamadım, beni yalnız bırakmayan anılarımı yaşamak istemedim rüyalarımda...

Gün batmaya yakın hazırlandık ve yola çıktık...

Bulduğumuz boş kovanlardan yakın zamanda burada şiddetli bir çatışma yaşandığı belli oluyordu. Ayrılmadan, ağır ama emin adımlarla ilerlemeye devam ettik.

- " Komutanım "...

Duyduğum titrek ses yıkmıştı beni adeta, anlamıştım birini bulduklarını; kaybolan askerler 4 kişiydi.

Ben birini bulduklarını ümit ederken (!) 4 aslan parçasının da cansız bedenini bulduk, işkence gördükten sonra şehit edildikleri belli oluyordu. Askerlerimden birini orada bıraktım, devam edecektik.

Bir askerim gömmemiz gerektiğini söylerken yanındaki bir dirsek vurdu ona ve hemen sustu. Böyle durumlarda benimle konuşulmayacağını bilirdi Sedat...

Yaklaşık 4 saat sonra teröristlerin kampını bulduk. Çevresinde ağır silahlar vardı, nöbetçi sayısı ise çok fazlaydı. Sızmamız, yaklaşmamız bile imkânsızdı...

Çabuk karar vermek zorundaydım, ancak çaresizliğe batmıştım ve askerlerimi de buna sürüklemiştim. Görüntü vermeden geri dönebilirdik, ama bu şeref sizlerin olduğu yeri yerle bir etmek istiyordum, ama nasıl...?

- " Komutanım, tek çare hava desteği, ama onda da askerliğinizi yakarlar, izinsiz geldik... "

Henüz yeni kullanımda olan Gprs cihazı ile koordinatları ve mesajı askerlerimin şaşkın bakışları altında Tugaya gönderdim. Askeri mahkemeye çıkacağımı biliyordum, ama umurumda değildi, gebermeliydi hepsi, 4 aslan parçasının intikamları alınmalıydı...

On dk içinde yanıt geldi, kobralar yola çıkmıştı, hedef bölgeden acilen uzaklaşmamız emredildi.

Bir anda olup bitmişti her şey, kobraların uzaktan yaptıkları füze atışları ile ağır silahları imha edilmişti. Yürüyün dedim, buradan en az bir leş almadan dönmeyeceğiz... Sanki bunu bekliyorlardı, koşarak kampa girdik ve daha önce belirlediğimiz hedeflere tek atışlar yapmaya başladık...

- " Kampın içinde dolaşan manyak, çabuk çıkın oradan, sizin yüzünüzden ateş açamıyoruz " ...

Kobralardan birinin pilotuydu bu, çevrimime girmiş, bağırıp duruyordu.

- " Komutanım, buradan leş almadan dönmeyeceğim, siz devam edin, gerekirse beni de vurun " ...

- " Oğlum, manyak mısın sen , çık dedim oradan, senin işin bitti, bırak da biz halledelim gerisini..."


Cevap vermedim...

Sesi yumuşamıştı bu kez ;

- " Hadi aslanım, sana bir çay ısmarlamayı çok görme buradan, bırak da hepimiz canlı çıkalım şıradan, uzaklaş oğlum hedef bögeden... "

Babam gibi konuşmuştu, o kadar sevecendi ki, askerlerimin babalarını düşündüm, onlara evlât acısı yaşatamazdım; hemen uzaklaştık...

Hedef bölge tamamen imha edildi, daha sonra aldığım bilgilerde kamptaki tam 28 kişinin leşinin bulunduğunu öğrendim. Dört aslan parçasının naaşları ailelerine teslim edildi, şehide yakışır biçimde defnedildi hepsi.

Askeri mahkemeye çıkmadım, Tugay Komutanı yine yapacağını yaptı ve üstlerine durumu bildirmedi...

Hayat devam ediyordu...

------------------------------
DEVAM EDECEK
------------------------------
 

AM1RaL

Katılımcı Üye
9 May 2010
700
0
Geldik Nereye Gidiyoruz Be.
Abi Senden ve Senin gibilerden Gurur Duyuyorum . İnşallah Bende Oralarda görev Yaparım Kücük yaştan beri 10 yıldır Subay olmayı Düşünüyodum Hala Düşünüyorum ama Okul hayatımdan Dolayı Subay olamam diye düşünmeye başladım ama Fark etmez Doğuda.Güney Doğuda ki Abi aBilerimin Yanında Görev Yapsam Yeter İnşallah Yaparım
 

siqahi32

Katılımcı Üye
20 Ara 2009
396
0
türkistan'dan
abi öncelikler ellerinden öper saygılarımı sunarım çok teşekkür ederim bu yaşadığın anıları bizimle paylaştığın için şimdi daha iyi anladım bu yaşadığımız vatanın bir karış toprağının ne kadar değerli olduğunu çünkü bir karış toprak için
kaç tane şehit veriyoruz anılarının devamını merakla bekliyorum...
 

MasteroFCEremonieS

Yeni üye
3 Haz 2010
1
0
Devamını büyük bir merakla bekliyorum. Son sayfaya kadar hepsini okudum Gerçekten Sürükleyici anılarınız var. Bir an kendimi ünlü bir yazarın kitabını okur gibi hissettim açıkcası. Şehit olan tüm askerlerimizin mekanı cennet olsun.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.