Yazarlarımız

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]NEVZAT ÇELİK[/SIZE]
1960'ta Kastamonu Boyabat’ta dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamladı. 1980’de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ne bağlı Uygulamalı Sanat ve Endüstri Yüksek Okulu birinci sınıfında öğrenci iken tutuklandı. Dev-Sol davasında idam istemiyle yargılandı. 7 yıl cezaevinde kaldı. İlk şiiri cezaevinde iken 1982’de yayınlandı. 1984'te "Şafak Türküsü" kitabı Akademi Kitabevi Başarı Ödülü kazandı ve üst üste yeni baskıları yapıldı. 1987'de basılan "Müebbet Türküsü" kitabı da büyük başarı kazandı. Yankılar üzerine serbest bırakıldı. İstanbul'da "OM Yayınevi"nin kurucu ve yöneticilerinden. İlk şiirlerinde Ahmed Arif ve Nâzım Hikmet etkisi belirgin. Zeki buluşları, uyak kurmadaki özgün beceriysiyle dikat çekiyor. İlk dört kitabından sonra uzun süre sessiz kaldı. 1998'de yayınlanan "Sevgili Yoldaş Kurbağalar" ise kendini yinelemediğini, yeni şiir alanlarına açıldığını gösterdi. Şiirini ses ve tema özellikleri bakımından genişletip zenginleştirdiği görüldü. Bu eserde bir yandan Attilâ İlhan etkileri taşıyan, bir yandan da İkinci Yeni'nin olumlu özelliklerini özümsemiş bir şiire ulaştı. Günümüz Türk şiirinin en dikkate değer şairleri arasında.

ESERLERİ

ŞİİR:
Şafak Türküsü (1984)
Müebbet Türküsü (1987)
Suda Seken Hayat (1990)
Yağmur Yağmasaydı (1990)
Sevgili Yoldaş Kurbağalar (1998)

ÖDÜLLERİ

1984 Akademi Kitapevi Şiir Başarı Ödülü Şafak Türküsü ile
1987 Hasan Hüseyin Şiir Ödülü Müebbet Türküsü ile
1987 Poetry International Ödülü Müebbet Türküsü ile
Pen Club American Center tarafından onur üyeliğine seçildi
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]NEVZAT ÜSTÜN[/SIZE]
1924’te İstanbul’da doğdu. 8 Kasım 1979’da Bolu yakınlarında geçirdiği bir trafik kazasında yaşamını yitirdi. 1945’te Özel Boğaziçi Lisesi’ni bitirdi. Öğrenim için gittiği Paris'te iki yıl kaldı. Eğitimini tamamlamadan yurtdışından dönüşte ticaretle uğraştı. 1951'de Nokta Dergisi'nin kurucuları arasında yer aldı, yazıişleri sorumluluğunu üstlendi. 1961-1964 arasında Tanin, Ekspres, Vatan, İkdam, Yeni Tanin gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. İlk şiiri 1935'te bir çocuk dergisinde yayınlandı. Daha sonra çeşitli dergilerde çıkan şiirleriyle tanındı. Öyküleri Çekçe, Rusça ve Bulgarca'ya çevrildi. Verlaine, Valery gibi Fransız şairlerle, Garip Akımı'nın etkisindeki ilk şiirlerini "Oluş" kitabında topladı. Bu kitaptan sonra, çağın sorunları ve özgürlük savaşımını konu alan toplumsal gerçekçi şiirler yazdı. Geleneksel Türk ve çağdaş Batı şiirlerinin özelliklerinden yararlanarak özgün bir anlatım geliştirdi. Öykülerinde gözleme, yalın bir anlatıma önem verdi, çoğunlukla Kayseri yöresi ve Güneydoğu Anadolu insanının kaygılar ve yoksulluklar içindeki yaşamını anlattı. Ölümünden sonra ailesi onun adına bir şiir ve öykü ödülü koydu.

ESERLERİ

ŞİİR:
Oluş (1946)
Yaşadığımız Devre Dair Şiirler (1951)
Cüceler Çarşısı (1955)
Yitikler Kapısı (1961)
Güneş Ülkesi (1964)
Hey Sen Amerikalı (1967)
Köprübaşı (İlk 6 şiir kitabı bir arada, 1968)
Ak Yeşil Kavak Ağaçları (1972)

ÖYKÜ:
Yaşama Duvarı (1964)
Almanya Almanya (1965)
Çıplak (1966)
Akrep Üretim Çiftliği (1968)
Boğaların Ölümü (1975)
Çıplak (ilk dört öykü kitabı bir arada, 1970)

DENEME-GEZİ:
Sovyetler Birliği’nden Batı’ya (1966)
Üçüncü Bir Dünya (1974)
Almanya Beyleri (1975)
Portekiz Bahçeleri (1975)
Türkiye’deki Amerika (1967)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]NEYZEN TEVFİK[/SIZE]
24 Mart 1879’da Bodrum’da doğdu, 28 Ocak 1953’te İstanbul’da öldü. Asıl ismi Tevfik Kolaylı. İzmir Urla’da amatör bir neyzenden nota ve usul bilgileri öğrenerek başladığı ney çalışmalarını kendi kendine geliştirdi. İzmir İdadisi’nden bitirmeden ayrıldı. Farsça öğrendi. İzmir Mevlevihanesi’ne girdi. Burada Eşref, Tokadizade Şekib, Tevfik Nevzat, Abdülhalim Memduh gibi şairlerle tanıştı. Şair Eşref’in etkisiyle şiir yazmaya başladı. İlk şiiri 1989’da Muktebes gazetesinde yayımlandı. 1989’da İstanbul’a geldi. Fethiye Madresesi’nde 4 yıl öğrenim gördü. Mehmet Akif’le tanıştı ve ondan Arapça, Farsça, Fransızca dersleri aldı. Dönemin önde gelen müzisyenleri Kanuni Hacı Arif Bey, Tamburi Cemil Bey ve Udi Nevres Bey ile dostluk kurdu. Galata ve Kasımpaşa mevlevihanelerine devam etti. 1902’de Bektaşi dervişi oldu. 1903’te padişah ve saray çevresine yönelttiği yergiler nedeniyle baskı görmeye başladı. Mısır’a kaçtı. İskenderiye ve Kahire’de yaşadı. Gıyabında idama mahkum edildi. Bir süre Kaygusuz Sultan Bektaşi Tekkesi’nde saklandı. 1913’te II. Meşrutiyet’in ilanından sonra İstanbul’a döndü. Hastalığı ve içkiye düşkünlüğü nedeniyle birçok kez Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gördü. Nef’î ve Eşref’ten sonra üçüncü büyük yergi ve taşlama ustası olarak bilinir. Oldukça eski bir dil kullanması nedeniyle güç anlaşıldı. Yergilerini genellikle siyasal ve dinsel baskıya, çıkarcılığa yöneltti. Toplumdaki tüm haksızlıkları çekinmeden dile getirdi. Bilinen tek bestesi "Nihavent Saz Semaisi"dir.

ESERLERİ

ŞİİR:
Hiç (1919)
Azab-ı Mukaddes (1949)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]NEZİHE ARAZ[/SIZE]
1922 yılında Konya’da doğdu. Ankara eski milletvekili Rıfat Araz’ın kızı. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdi. 1950’de Resimli Hayat dergisinde gazeteciliğe başladı. Çeşitli gazetelerde fıkra yazarlığı yaptı. Röportajları ve araştırmaları yayınlandı. Meydan-Larousse, Larousse-Gençlik ve Kaynak Kitaplar Yayınevi’nin hazırladığı Türkiye Ansiklopedisi’yle diğer yayınların yapımcı ve yayıncılığını yaptı. Birçok televizyon dizisinin senaryosunu yazdı.

ESERLERİ

ŞİİR:
Benim Dünyam

BİYOGRAFİ:
Hazreti Muhammet
Fatih Sultan Mehmet

ARAŞTIRMA:
Dertli Dolap
Aşk Peygamberi
Kırk Pencereli Konak

OYUN:
Akıllı Tavşan ve Güçlü Aslan
sihirli Fındıklar
Bozkır Güzellemesi
Öyle Bir Nevcivan
Alacakaranlık
İmparatorun İki Oğlu
Afife Jale
Cahide
Ballar Balını Buldum

SENARYO:
O Kadın
Ekmek Kavgası
İhtiras Fırtınası
Afife Jale
Hanım
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]NEZİHE MERİÇ[/SIZE]
1925 yılında Gemlik’te doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ndeki öğrenimini yarıda bıraktı. Bir süre Heybeliada İlkokulu’nda müzik öğretmenliği yaptı. Eşi Salim Şengil’in sahibi olduğu Dost dergi ve Dost Yayınları’nı yönetti (1952-1972). İlk yazısı N.Ufuk imzasıyla İstanbul dergisinde 1945’te yayımlandı. Kadın ve çocuk sorunlarıyla ilgili çalışmalarıyla tanındı. Öyküleri Amerika, Almanya, Fransa ve Rusya’da yayınlanan çeşitli öykü antolojilerinde yer aldı.

ESERLERİ

ÖYKÜ:
Bozbulanık (1953)
Topal Koşma (1956)
Menekşeli Bilinç (1965)
Dumanaltı (1979)
Bir Kara Derin Kuyu (1989)
Yandırma (1998)

ROMAN:
Korsan Çıkmazı (1962)

OYUN:
Sular Aydınlanıyordu (1969)
Sevdican (1984)
Çın Sabahta (1984)

ÇOCUK KİTAPLARI:
Alagün Çocukları (1976)
Küçük Bir Kız Tanıyorum dizisi (7 kitap, 1991-1998 arasında)
Dur Dünya Çocukları Bekle (1992)
Ahmet Adında Bir Çocuk (1998)

ÖDÜLLERİ

1962 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü, Korsan Çıkmazı İle
1990 Sait Faik Hikaye Armağanı, Bir Kara Derin Kuyu ile
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]NİHAT BEHRAM[/SIZE]
1946'da Kars’ta doğdu. İlköğrenimini Çankırı'da, ortaöğrenimini Haydarpaşa Lisesi’nde tamamladı. Gazetecilik Yüksek Okulu’nda öğrenimini sürdürürken 1972'de Ceza Yasası’nın 141, 146 ve 246 maddelerine aykırı eylemde bulunduğu savı ile tutuklandı. Bir buçuk yıl tutuklu kaldı. Serbest bırakıldıktan sonra eğitimini bitirdi. Vatan gazetesinde, Güney Yayınları’nda çalıştı. "Halkın Dostları" dergisinin yönetimine katıldı. Ağabeyi Ataol Behramoğlu ile birlikte "Militan" dergisini kurdu ve yönetti. 12 Eylül 1980’den sonra ülke dışına çıkmak zorunda kaldı. Dönmesi yolundaki çağrıya uymadığı için vatandaşlıktan çıkarıldı. 17 yıllık politik sürgünden sonra 1996’da yurda dönebildi. İlk şiirleri, Soyut, Yordam, Yeni Gerçek, Halkın Dostları dergilerinde yer aldı. Ardından yayınlandığı süreçte Militan’da yazdı. Çocuk edebiyatı alanında da ürünler verdi. İlk şiirlerini İsmet Özel, Ataol Behramoğlu ile İkinci Yeni akımı etkisinde yazdı. Bu etkilenmelere rağmen kendi kuşağının toplumsal ve psikolojik durumunu yansıttı. İlk kitabından itibaren yüksek ve etkili sesi, yaşama duyarlı tavrıyla acılı bir lirizm, doğa betimlemelerindeki titizliğiyle dikkat çekti. Şiirleri, 1970 sonrası gençliğinin yaşadığı acı deneyimleri, özverilerini ve inançlarındaki içtenliği anlamada temel bir başvuru kaynağı niteliğinde. Son dönem şiirlerinde halk şiiri, söyleyişleri ve dilinden yararlanan yeni sentezlere ulaşma isteği görülüyor.

ESERLERİ

ŞİİR:
Hayatımız Üzerine Şiirler (1972)
Fırtınayla Borayla Denenmiş Arkadaşlıklar (1974)
Dövüşe Dövüşe Yürünecek (1976)
Hayatı Tutuşturan Acılar (1978)
Irmak Boylarında Turaç Seslerinde (1980)
Savrulmuş Bir Ömrün Günlerinde (1982)
Ay Işığı Yana Yana (1986)
Yine de Gülümseyerek (seçmeler, 1987)
Cenk Çeşitlemeleri (1988)
Kundak (2000)

ROMAN:
Gurbet (1987)
Lanetli Ömrün Kırlangıçları (1991)
Kız Ali (1998)

ÇOCUK KİTAPLARI:
Kuyruğu Zilli Tilki (1979)
Göğsü Kınalı Serçe (1980)

Ayrıca Darağacında Üç Fidan (1967) adlı kitabı 12 Mart 1971 darbesinden sonra idam edilen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının eylemlerini anlatır. İbrahim Kaypakkaya’nın yaşamını anlattığı belgesel-roman türü bir kitabı daha var.
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]NİHAT SAMİ BANARLI[/SIZE]
1907’de İstanbul Fatih’te doğdu. 13 Ağustos 1974’te İstanbul’da yaşamını yitirdi. Edirnekapı Şehitliği’nde toprağa verildi. Edebiyat araştırmacısı ve tarihçisi. 1929’da Edebiyat Fakültesinden ve Yüksek Öğretmen Okulu'ndan mezun oldu. 1929-1934 arasında Edirne Lisesi ile Kız ve Erkek Öğretmen Okulunda edebiyat öğretmenliği yaptı. 1947’ye kadar İstanbul’da Kabataş, Galatasaray, Boğaziçi, Şişli Terakki ve Işık liselerinde, 1947-1969 arasında Eğitim Enstitüsü ile Yüksek Öğretmen Okulunda dersler verdi. 1969’da emekliye ayrıldı. 1948’den başlayarak Hürriyet gazetesinde Edebi Sohbetler sütununda yazdı. 1953’te İstanbul Fetih Cemiyeti'ne girdi. Bu kuruluşa bağlı olan İstanbul Enstitüsü’nde müdürlük yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı 1000 Temel Eser ve Çağdaş Türk Yazarları komisyonlarına üye ve başkan seçildi. 1971’de kurulan Kubbealtı Akademisi’ne Edebiyat Kolu Başkanı ve Akademi Dergisi Müdürü oldu.

ESERLERİ

İNCELEME-ARAŞTIRMA:
Yahya Kemal Yaşarken (1959)
Yahya Kemal’in Hatıraları (1960)
Türkçe’nin Sırları (1940)
Şiir ve Edebiyat Sohbetleri (3 cilt, 1951-1954)
Resimli Türk Edebiyatı Tarihi (2 cilt, 1948-1975-1979)
Dasitan’i Tevarih’i Müluk’i Ali Osman ve Cemşid ve Hurşid Mesnevisi(Ahmedi)(1933)
Namık Kemal ve Türk Osmanlı Milliyetçiliği
Büyük Nazireler Mevlid ve Mevlid’de Milli Çizgiler
Edebi Bilgiler (1940)
Metinlerle Edebi Bilgiler (3 cilt, 1955-1960)
Başlangıçtan Tanzimata Kadar Türk Edebiyatı Tarihi
Fatih’in Zafer Sırları

OYUN:
Kızılçağlayan (1933)
Bir Yuvanın Şarkısı (1933)

ROMAN:
Bir Güzelliğin Romanı (Hürriyet gazetesinde tefrika)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]NURETTİN İĞCİ[/SIZE]
1959 yılında İstanbul’da doğdu. 1980’da Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. İlk yazısı Gırgır’da, ilk oyunu da TRT İstanbul Radyosu’nda 1981 yılında yayınlandı. Yazıları Doğan Kardeş, Milliyet Kardeş, Gırgır, Hıbır, Limon, Gıcık, Dalga, Avni, Gümgüm, Fırt, Pişmiş Kelle dergileri ile Milliyet, Cumhuriyet, Güneş, Yeni Asır, Hürriyet ve Fotospor gazetelerinde çıktı. Radyo ve Televizyon için senaryolar yazdı. 1988’de 1. Ulusal Nasreddin Hoca Gülmece Öyküsü Yarışması’nda birincilik kazandı. 1991’de Trakya Gazeteciler Derneği’nce düzenlenen yarışmada ise Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü. 1996 yılında yayınlanan “Aziz Nesin’e Saygı“ Antolojisi’ne bir öyküsü alındı. 1997 yılında da Barış Selçuk Basın Teşvik Ödülleri’nde güncel yazı dalında dereceye girdi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin günlük yayın organı “Bizim Gazete“de “İğci’nin İğnesi“ ile “Oltaya Takılanlar“ köşelerinde yazıyor. Gülmece ve Çocuk Edebiyatı alanında 27 kitabı var. Emekliliğinin ardından kitapları ile dolu çantasını sırtına atıp o okul senin bu okul benim geziyor ve “Çocuklar okusun“ görüşüne hizmet etmeye çalışıyor.
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]NURULLAH ATAÇ[/SIZE]
21 Ağustos 1898’de İstanbul Beylerbeyi'de doğdu. 1957’de Ankara'da yaşamını yitirdi. Türk edebiyatında modern anlamda deneme türünde ürün veren ilk yazar ve eleştirmen. Asıl ismi Ali Nurullah Ata. Öğretmen Mehmet Ata Bey'in oğlu. İlkokuldan sonra 4 yıl Mekteb-i Sultani'de öğrenim gördü. Öğrenimini tamamlamak ve Fransızca öğrenmek için İsviçre'ye gitti. 1919'da Türkiye'ye döndü. Sınava girerek Darülfünun öğretmeni oldu. İstanbul'da Nişantaşı, Vefa, Üsküdar liseleri ile Adana Lisesi'nde Fransızca dersleri verdi. Ankara Orta Öğretim Mektebi, İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu, Gazi Terbiye Enstitüsü, Ankara Atatürk Lisesi'nde de öğretmenlik yaptı. Cumhurbaşkanlığı çevirmeni oldu. Emekliye ayrılana dek bu görevi sürdürdü. Yazmaya Yahya Kemal Beyatlı'nın yönettiği Dergâh dergisinde yayınlanan şiir ve yazılarıyla başladı. Daha sonra yalnızca deneme ve eleştiri türünde ürünler verdi ve çeviriler yaptı. Eski Türk edebiyatı ile çağdaş Batı edebiyatını inceledi. Yeni bir kültür, edebiyat ve dil arayışı içinde oldu. Çoğulcu bir düşünce yapısına ulaşmak için Batı hümanizmi ve demokratikleşme sürecini sindirmek gerektiğini savundu. Türkiye'de ulusal benliği koruyan bir Batılalaşma modeli uygulanmasını önerdi. Eleştirmenin okura sezinleyemediği güzellikleri tanıtması gerektiğini savundu. Kendi türettiği sözcükleri, devrik tümceleri ve kendine özgü biçemiyle dili bir uygarlık sorunu olarak ele aldı. Batılılaşma, Divan şiiri, yeni şiir, eleştiri gibi çeşitli konularda, kişisel yönü ağır basan yazılarındaki kuşkucu ve cesur tavrıyla pek çok genç yazarı etkiledi.

ESERLERİ

Günlerin Getirdiği (1946)
Sözden Söze (1952)
Karalama Defteri (1953)
Ararken (1954)
Diyelim (1954)
Söz Arasında (1957)
Okuruma Mektuplar (1958)
Prospero ile Caliban (1961)
Söyleşiler (1964)
Günce I -II (1972)
Dergilerde (1980)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]OKTAY RİFAT[/SIZE]
10 Haziran 1914’te Trabzon’da doğdu. 18 Nisan 1988’de İstanbul’da yaşamını yitirdi. 1936'da Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Maliye Bakanlığı'nca gönderildiği Paris’te siyasal bilgiler fakültesinde 3 yıl öğrenim gördü. 2'nci Dünya Savaşı'nın başlaması nedeniyle 1940'ta eğitimini tamamlayamadan yurda döndü. Maliye Bakanlığı’nda, ardından Matbuat Umum Müdürlüğü'nde çalıştı. Ankara ve İstanbul'da serbest avukatlık yaptı. 1955’te İstanbul’a yerleşti. 1973'te Devlet Demir Yolları’ndan emekli oldu. İlk şiiri 1936'da Varlık dergisinde yayınlandı. Orhan Veli Kanık ve Melih Cevdet Anday ile Varlık dergisinde başlattıkları atılım "Garip" adı verilen şiir akımının doğmasına neden oldu. İlk şiirlerinde, diğer arkadaşları gibi, kentte yaşayan insanların günlük yaşamlarını işledi. Etkileyici gücünü şaşırtıcı buluşlardan, alay ve yergiden alan, dili yalın, 4-5 dizelik şiirler yazdı. 1944'ten sonra Aile, Yaprak, Yeditepe, Yeni Dergi gibi dergilerde yayınlanan şiirleriyle etkili oldu. "Yaşayıp Ölmek ve Avarelik Üstüne Şiirler" kitabında bir yandan Garip çizgisini sürdürürken bir yandan geleneksel biçimler denedi. Yarım ve tam uyaklar kullandığı bu dönem şiirlerinde halk şiiri geleneğini geliştirmeye çalıştı. Şiirinin üçüncü evresinde toplumsal sorunları konu alan şiirlere ağırlık verdi. Halk deyişlerinden yararlanarak alaya, yergiye dayalı şiirler yazdı. "Aşağı Yukarı" ve "Karga ile Tilki" kitaplarında özgür bir söyleyişe ulaştı. Yer yer düzyazıya hatta senaryoya yaklaşan uzun şiirlerinde yeresel ağızlardan argoya kadar konuşma dilinin değişik ve zengin olanaklarını kullandı. 1960'lara doğru giderek soyutlaşan bir şiire yöneldi. Yoğun düşünce ve duyarlılıkla geleneksel ölçülere benzer biçimlerde işlenmiş ürünler verdi. Çağdaş sanatın gelişmelirini ve sorunlarını ele alan yazılar, şiir çevirileri, oyunlar ve oyun çevirileri yayınladı.

ESERLERİ

ŞİİR:
Garip 1941 (Orhan Veli Kanık ve Melih Cevdet Anday'la)
Yaşayıp Ölmek Aşk ve Avarelik Üstüne Şiirler 1945
Güzelleme 1945
Aşağı Yukarı 1952
Karga ile Tilki 1954
Perçemli Sokak 1956
Aşık Merdiveni 1958
Elleri Var Özgürlüğün 1966
Şiirler 1969
Yeni Şiirler 1973
Çobanıl Şiirler 1976
Bir Cigara İçimi 1979
Elifli 1980
Denize Doğru Konuşma 1982
Dilsiz ve Çıplak 1984
Koca Bir Yaz 1987

ROMAN:
Bir Kadının Penceresinden 1976
Danaburnu 1980
Bay Lear 1982

OYUN:
Birtakım İnsanlar 1961
Kadınlar Arasında 1966
Yağmur Sıkıntısı, Toplu Oyunlar 1988

ÖDÜLLERİ

1955 Yeditepe Şiir Ödülü Karga ile Tilki kitabıyla
1970 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü Şiirler kitabıyla
1980 Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü Bir Cigara İçimi kitabıyla
1981 Madaralı Roman Ödülü Danaburnu romanıyla
1984 Behçet Necatigil Şiir Ödülü Dilsiz ve Çıplak kitabıyla
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]OĞUZ ATAY[/SIZE]
12 Ekim 1934’te Kastamonu İnebolu’da doğdu. 13 Aralık 1977’de İstanbul’da yaşamını yitirdi. Romancı, öykü ve oyun yazarı. Ortaöğrenimini 1951'de Ankara Maarif Koleji’nde tamamladı. 1957'de İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi’ni bitirdi. 1960'ta İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi İnşaat Bölümü’nde (Bugün Yıldız Üniversitesi) öğretim görevlisi oldu. 1975’te doçentliğe yükseldi. Topografya adlı bir de mesleki kitap yazdı. Öykü ve yazıları 1971’den sonra Yeni Dergi ve Soyut’ta yayınlandı. Beyninde çıkan bir tümör nedeniyle, bir süre Londra’da tedavi gördü ama sağlığına kavuşamadı. İlk romanı "Tutunamayanlar"da küçük burjuva dünyasına ironiyle yaklaştı. Kitapta olaylar, küçük burjuva dünyasının değerlerinden ölümüne nefret eden bir gencin, kendisini öldürmesiyle noktalanır. Bu eserinde yenilikçi ve çağdaş Batı romanının bazı tekniklerinden ustaca yararlandı. İç konuşma, bilinç akışı, düşler ve değişik söylemlerden oluşan metinler düzleminde karmaşık bir gerçeklik kurdu. Romanın içinde dağılmış ayrıntı, gözlem ve çağrışımlar, bütüne egemen olan bilinçli bir kurgunun öğeleridir. Öykü kitabı "Korkuyu Beklerken"de de psikolojik çözümlemelere ağırlık verdi,

ESERLERİ

ROMAN:
Tutunamayanlar (1971-1972’de iki cilt, yeni basımı tek cilt 1984)
Tehlikeli Oyunlar (1973)
Bir Bilim Adamının Romanı (1975)
Eylembilim (1998, tamamlanmamış roman)

ÖYKÜ:
Korkuyu Beklerken (1975)

OYUN:
Oyunlarla Yaşayanlar (1985)

ÖDÜLLERİ

1970 TRT Sanat Ödülleri Yarışması Başarı Ödülü, Tutunamayanlar ile
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]ONAT KUTLAR[/SIZE]
25 Ocak 1936’da doğdu. 30 Aralık 1994’te İstanbul’da The Marmara Oteli’nin pastanesine konan bombanın patlaması sonucu yaralandı, 15 Ocak 1995’te yaşımını yitirdi. İlk ve orta öğrenimini memleketi Gaziantep’te tamamladı. İstanbul Hukuk Fakültesi’ndeki öğrenimini son yıl yarıda bırkatı, felsefe öğrenimi için Paris’e gitti. Türkiye’ye döndükten sonra bir süre Doğan Kardeş dergisinde sekreterlik yaptı. 1956 yılında, "a Dergisi"nin, 1965’te ise Türk Sinematek Derneği'nin kurucuları arasında yer aldı ve 1976 yılına kadar aynı derneğin yöneticiliğini yaptı. Kuruluşundan başlayarak İstanbul Film Festivali Düzenleme Kurulu, 1981 yılından ölümüne kadar da İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı İcra Kurulu üyesiydi. Reklam ajanslarında da çalıştı. 1978’de, Kültür Bakanlığı Sinema Yapım ve Gösterim Merkezi’nin kuruluş çalışmaları içinde yer aldı. 1952’de çeşitli dergilerde çıkan şiir ve hikâyeleriyle tanınmaya başlayan Onat Kutlar, edebiyattaki özgün yerini ödül kazanan "İshak" adlı öykü kitabıyla aldı. 1989’da, İranlı şair Füruğ Ferruhzad’ın şiirlerinden bir seçmeyi Celal Hosrovşahi ile birlikte çevirerek Sonsuz Günbatımı adıyla yayımladı. Unutulmuş Kent adılı şiir kitabı 1996’da Fransa’da Rauyamont Vakfı tarafından yayınlandı.

ESERLERİ

ÖYKÜ:
İshak

DENEMELER:
Yeter ki Kararmasın
Bahar İsyancıdır

ŞİİR:
Peralı Bir Aşk İçin Divan (1981)
Unutulmuş Kent (1986)

SİNEMA:
Sinema Bir Şenliktir

SENARYOLAR:
Kenan (1979)
Hazal (1979)
Hakkari’de Bir Mevsim (1982)

ÖDÜLLERİ

1960 Türk Dil Kurumu Öykü Ödülü İshak adlı kitabıyla
1994 Fransa’dan "L’Ordre des Arts et des Lettres" nişanı, Türk Sinematek’indeki çalışmaları nedeniyle
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]ORHAN HANÇERLİOĞLU[/SIZE]
19 Ağustos 1916’da İstanbul’da doğdu. 9 Temmuz 1991’de İstanbul’da yaşamını yitirdi. Felsefe ve ekonimik alanındaki sözlük çalışmalarıyla tanınır. 1935'te Şişli Terakki Lisesi’nden mezun oldu. 1939'da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Meriç, Keşan ve Karaisalı’da kaymakamlık yaptı. İstanbul Belediye Müfettişi, Emniyet Şube Müdürü, Şehir Tiyatrosu Müdürü oldu. 1954’ten sonra Elektrik, Tramvay ve Tünel İşletmeleri Hukuk İşleri Müdürü olarak çalıştı. 1978’de emekliye ayrıldı. Edebiyata şiirle başladı. Bir süre öykü ile ilgilendi. Şadırvan dergisinin öykü yarışmasında birincilik kazandı. Beş Sanat, Varlık, Yeditepe, Yenilik, Ataç ve Türk Dili dergilerindeki ürünleriyle adını duyurdu. 1950'lerde romana yöneldi. 1951’den 1957’ye kadar her yıl bir roman yayınladı. Bu romanları birer büyük hikaye ölçüsünde dar tuttu. Ve her birinde yeni bir biçim denemesine girişti. Daha sonra felsefe ve ekonomi konularındaki çalışmalara ağırlık verdi. Ve temel başvuru niteliğinde birçok kitap hazırladı. Ruhbilim, felsefe, ekonomi, ticaret ve inanç sözlükleri de bunların arasındadır.

ESERLERİ

ŞİİR:
Kıvılcım (1936)

ROMAN:
Karanlık Dünya (1951)
Büyük Balıklar (1952)
Oyun (1953)
Ekilmemiş Topraklar (1954)
Ali (1955)
Kutu Kutu İçinde (1956)
Yedinci Gün (1957)
Bordamıza Vuran Deniz (1960)
Başka Dünyalar (Karanlık Dünya, Oyun, Kutu Kutu İçinde romanlarının toplu baskısı, 1962)
Bütün Romanları (2 cilt, 1981)

ÖYKÜ:
İnsansız Şehir (1953)

İNCELEME:
Erdem Açısından Düşünce Tarihi (1963)
Mutluluk Düşüncesi (1965)
Başlangıcından Bugüne Kadar Özgürlük Düşüncesi (1966)
Felsefe Sözlüğü (1967)
Düşünce Tarihi (1970)
Ekonomi Sözlüğü (1972)
İnanç Sözlüğü (1975)
Felsefe Ansiklopedisi Kavramlar ve Akımlar (7 cilt, 1976-1980)
Felsefe Ansiklopedisi Düşünürler Bölümü (2 cilt, 1985)
Ticaret Sözlüğü (1982)
Ruhbilim Sözlüğü (1988)

ÖDÜLLERİ

1956 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü, Ali ile
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]ORHAN KEMAL[/SIZE]
15 Eylül 1914’te Adana’nın Ceyhan ilçesinde doğdu. 2 Haziran 1970'te yaşamını yitirdi. Toplumsal gerçekçi romanın usta kalemi öykü ve roman yazarı. Asıl ismi Mehmet Raşit Öğütçü. İlk Büyük Millet Meclisi’nde Kastamonu Mebusu olan ve seçildiği Adalet Bakanlığı’ndan 3 gün sonra istifa ettirilip nerdeyse tüm İstiklal Mahkemeleri’nde yargılanan Abdülkadir Kemali Bey’in oğlu. Babasının, 1930’da Ahrar Fırkası'nı kurmak ve gazete çıkarmak yüzünden öldürülme korkusuyla Suriye’ye geçmesi üzerine, ortaokul son sınıfta öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. Bir süre Suriye ve Lübnan’da yaşadı. 1932’de Adana’ya döndü. İşçilik, dokumacılık, ambar memurluğu, katiplik yaptı. 1939'da ilk şiirlerini de yazdığı askerliği esnasında, komünizm propagandası yapmak suçlamasıyla 5 yıl hapse mahkum oldu. Kayseri, Adana ve Bursa cezaevlerinde yattı. Bursa Cezaevi'nde Nâzım Hikmet'le tanışması yaşamının ve yazarlığının dönüm noktası oldu. 1943'te salıverildikten sonra Adana'ya döndü. Amelelik, sebze nakliyeciliği, Adana Verem Savaş Derneği’nde katiplik yaptı. 1950’de İstanbul’a yerleşti, hayatını yazılarıyla kazandı. 1966'da bir lokantadaki konuşmasında komünizm propagandası yaptığı suçlamasıyla yargılandı, beraat etti. Yaşamının son döneminde Bulgaristan ve Romanya Yazarlar Birliği’nin davetlisi olarak, daha çok da tedavi amacıyla Soyfa'ya gitti. 2 Haziran 1970’te Sofya'da tedavi edildiği hastanede beyin kanamasından öldü. İstanbul’da Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Hece ölçüsüyle Kayseri Cezaevi'nden yazıp gönderdiği ilk şiiri "Duvarlar" 1939'da Yedigün dergisinde "Reşad Kemal" imzasıyla yayınlandı. "Raşid Kemali" takma adıyla yazdığı şiirler Yedigün ve Yeni Mecmua'da çıktı. İlk romanı "Babaevi"nin bir bölümünü oluşturan "Balık" öyküsü, Yeni Edebiyat dergisinde 1940'ta yayınlandı. Bundan sonra çalışmalarını öyküde yoğunlaştırdı. "Orhan Kemal" adını ilk kez 1942'de "Yürüyüş" dergisinde yayınlanan şiir ve öykülerinde kullandı. Öyküleri, Varlık, Seçilmiş Hikayeler, Yeditepe başta olmak üzere dönemin tüm dergilerinde yer aldı. Gazetelere tefrika romanlar ve film senaryoları yazdı. Geçimini sağlamak, para kazanmak amacıyla durmadan yazdı. "72. Koğuş, Murtaza, Eskici ve Oğulları, Kardeş Payı" adlı eserleri tiyatroya uyarlandı. Doğrudan oyun olarak 1964'te yazdığı tek eseri "İspinozlar", "Yalova Kaymakamı" adıyla sahnelendi. Öykü ve romanlarında günlük yaşamın değişik yönlerini işledi. Kahramanlarını çoğunlukla sömürülen, yoksul insanlardan seçti. Bu insanların yaşamlarını, sorunlarını, iç dünyalarını yansıtırken kinsiz, sevecen, umutlu bir yaklaşım benimsedi. "Babaevi"nde çocukluk yıllarını, "Avare Yıllar"da gençliğini anlattı. Eserlerinin hemen hepsinde toplumsal yapıdaki çelişkileri ustaca vurguladı. Güçlü gözlem gücüyle, özgün ve yalın anlatımıyla hâlâ çok okunan ve sevilen eserler yarattı. Eselerinde hızlı bir olay akışı ve devingenliğin yanısıra "diyaloglara" ağırlık verdiği dikkat çeker. Sanatının olgun döneminde daha çok Adana yöresindeki toprak ve fabrika işçilerini konu aldı. Çukurova'nın toplumsal ekonomik yapısındaki değişimin yöre halkı üzerindeki etkilerini inceledi. Ailesi 1971'den itibaren adına "Orhan Kemal Roman Armağanı" vermeye başladı.

ESERLERİ

ÖYKÜ:
Ekmek Kavgası 1949, Sarhoşlar 1951, Çamaşırcının Kızı 1952, 72. Koğuş 1954, Grev 1954, Arka Sokak 1956, Kardeş Payı 1957, Babil Kulesi 1957, Dünyada Harp Vardı 1963, Mahalle Kavgası 1963, İşsiz 1966, Önce Ekmek 1968, Küçükler ve Büyükler (ölümünden sonra) 1971.

Öykülerinden yapılan derlemeler Bilgi Yayınevi’nce dört cilt olarak yayınlandı: 1. Yağmur Yüklü Bulutlar 1974; 2. Kırmızı Küpeler 1974; 3. Oyuncu Kadın 1975; 4. Serseri Milyoner/İki Damla Gözyaşı 1976. Arslan Tomson, (ö.s.) 1976; İnci’nin Maceraları (ö.s.) 1979.

ROMAN:
Baba Evi 1949, Avare Yıllar 1950, Murtaza 1952, Cemile 1952, Bereketli Topraklar Üzerinde 1954, Suçlu 1957, Devlet Kuşu 1958, Vukuat Var 1958, Gavurun Kızı 1959, Küçücük 1960, Dünya Evi 1960, El Kızı 1960, Hanımın Çiftliği 1961, Eskici ve Oğulları 1962 ( Eskici Dükkanı adıyla 1970), Gurbet Kuşları 1962, Sokakların Çocuğu 1963, Kanlı Topraklar 1963, Bir Filiz Vardı 1965, Müfettişler Müfettişi 1966, Yalancı Dünya 1966, Evlerden Biri 1966, Arkadaş Islıkları 1968, Sokaklardan Bir Kız 1968, Üç Kağıtçı 1969, Kötü Yol 1969, Kaçak (ö.s.) 1970, Tersine Dünya (ö.s.) 1986.

OYUN:
İspinozlar 1965, 72. Koğuş 1967

ANI:
Nazım Hikmet’le Üç buçuk Yıl 1965

İNCELEME:
Senaryo Tekniği ve Senaryoculuğumuzla İlgili Notlar 1963

RÖPORTAJ:
İstanbul’dan Çizgiler (ö.s.) 1971

ÖDÜLLERİ:

1958 Sait Faik Hikaye Armağanı Kardeş Payı ile
1967 Ankara Sanatseverler Derneği Yılın En İyi Öykücüsü ödülü
1969 Sait Faik Hikaye Armağanı Önce Ekmek ile
1969 Türk Dil Kurumu Öykü Ödülü Önce Ekmek ile
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]ORHAN PAMUK[/SIZE]
1952’de İstanbul’da doğdu. Liseyi Robert Koleji’nde bitirdi, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde üç yıl mimarlık eğitimi gördü. 1976’da İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü’nü bitirdi. 1974’den sonra yazmaya başladı. İlk romanı Cevdet Bey ve Oğulları 1979’da Milliyet Yayınları Roman Yarışması’nı kazandı. 1982’de yayınlanan bu kitap 1983 Orhan Kemal Roman Ödülü’nü de aldı. Aynı yıl ilk baskısı çıkan Sessiz Ev ile 1984 Madaralı Roman Ödülü’nü ve bu kitabın Fransa’da çıkan çevirisiyle de 1991 Prix de la Découverte Européenne’i (Avrupa Keşif Ödülü) kazandı. 1985’de yayınlanan tarihî romanı Beyaz Kale Pamuk’un ününü yurt içinde ve yurt dışında genişletti. 1990’da yayınlanan Kara Kitap, çağdaş Türk edebiyatının en fazla tartışılan romanlardan biri oldu.

ESERLERİ

ROMAN:
Cevdet Bey ve Oğulları (1982)
Sessiz Ev (1983)
Beyaz Kale (1985)
Kara Kitap (1990)
Yeni Hayat (1994)
Benim Adım Kırmızı (1998)
Kar (2002)

ÖYKÜ:
Öteki Renkler (1998, denemeler de var)

SENARYO:
Gizli Yüz (senaro 1992)

ÖDÜLLERİ

1979 Milliyet Yayınları Roman Yarışması, Cevdet Bey ve Oğulları ile
1983 Orhan Kemal Roman Ödülü, Cevdet Bey ve Oğulları ile
1984 Madaralı Roman Ödülü, Sessiz Ev ile
1991 Prix de la Découverte Européenne (Avrupa Keşif Ödülü), Sessiz Ev ile
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]ORHAN SEYFİ ORHON[/SIZE]
23 Ekim 1890’da İstanbul’da doğdu. 22 Ağustos 1972’de İstanbul’da yaşamını yitirdi. 1914'te Hukuk Mektebi’ni bitirdi. Meclis-i Mesuban’ın Kavanin Kalemi’nde memurluk, ardından gazetecilik ve öğretmenlik yaptı. Kurtuluş Savaşı sırasında İstanbul Hükümeti’ni destekleyen "Aydede" dergisinde çalıştı. 1946’da CHP’den Zonguldak miletvekili seçildi. 1950’de gazeteciliğe döndü. 1960’tan sonra Adalet Partisi’ne girdi. 1965’te bu partiden İstanbul milletvekili seçildi. 1922-1946 arasında Milliyet, Tasvir-i Efkar, Cumhuriyet, Ulus, Zafer, Havadis gazetelerinde mizah ve köşe yazıları yazdı. Yaşamının son döneminde Son Havadis gazetesinde yazarlık yaptı. İlk şiirleri arkadaşlarıyla birlikte çıkardıkları "Hıyaban" isimli dergide yayınlandı. 1917’de Yeni Mecmua’da çıkan şiirleriyle adını duyurdu. Türk şiirinde "Hecenin Beş Şairi" grubundan biri olarak ün kazandı. Yusuf Ziya Ortaç’la birlikte Papağan, Güneş, Ayda Bir, Çınaraltı dergilerini çıkardı. Şiire Aruzla başladı. "Fırtına ve Kar" isimli uzun şiirinde bunun başarılı bir örneğini verdi. Daha sonra Milli Edebiyat ve Genç Kalemler akımlarının etkisinde kalarak hece veznine döndü. Hece ile yazdığı şiirlerinde yalın bir dil kullandı. Divan şiiri kalıplarını hece veznine uyarlayarak yazdığı gazel benzeri şiirleri de var. Yirmiden fazla şiiri bestelendi.

ESERLERİ

ŞİİR:
Fırtına ve Kar (1919)
Peri Kızı ile Çoban Hikayesi (1919)
Gönülden Sesler (1922)
O Beyaz Bir Kuştu (1941)
Kervan (1946)
İşte Sevdiğim Dünya (1965)

DÜZ YAZI:

Fiskeler (1922)
Asri Kerem (1942)
Dün Bugün Yarın (1943)
Kulaktan Kulağa (1943)
Hicivler (1950)
Gençlere Açık Mektup (1951)
Düğün Gecesi (1957)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]ORHAN ŞAİK GÖKYAY[/SIZE]
16 Temmuz 1902'de Kastamonu İnebolu’da doğdu. 1994'te İstanbul’da yaşamını yitirdi. Ortaöğrenimini Aydın ve Kastamonu'da tamamladı. 1922'de Ankara Muallim Mektebi'ni bitirdi. Bir süre ilkokul öğretmenliği yaptı. Ardından 1927'de Kastamonu Lisesi'nden, 1930'da İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden diploma aldı. Çeşitli liselerde edebiyat öğretmenliği yaptı. 1939'da Ankara Musiki Muallim Mektebi'ne müdür olarak atandı. 1947-1951 arasında Galatasaray Lisesi'nde öğretmenlik, 1951-1954 arasında İngiltere'de öğrenci müfettişliği ve kültür ateşeliği yaptı. 1960-1962'de Londra Üniversitesi'nde Türk dili okutmanı olarak çalıştı. 1969'da İstanbul Eğitim Enstitüsü'ndeki edebiyat öğretmenliği görevinden emekliye ayrıldı. 1984'ten sonra Marmara ve Mimar Sinan üniversitelerinde divan edebiyatı dersleri verdi. Aruzla yazdığı ilk şiirleri Kastamonu’da yayınlanan "Açıksöz" dergisi ile Balıkesir’de kendisinin yayınladığı "Çağlayan" dergisinde çıktı. Ardından hece veznine döndü. Önceleri âşık tarzına uygun, çoğunlukla ulusal konuları işleyen lirik şiirler yazdı. 1940'lardan sonra edebiyat tarihi, folklor ve halk edebiyatı araştırmalarına yöneldi. Eski metinleri inceledi, eklediği notlarla birlikte sadeleştirilmiş basımlarını hazırladı. Kendi şiirlerini kitap olarak yayınlamadı. Yalnızca 5 şiirini İngilizce çevirileriyle birlikte Birkaç Şiir-Poems kitabında topladı.

ESERLERİ

ŞİİR:
Birkaç Şiir-Poems (1976)

SADELEŞTİRME-DÜZENLEME:
Dede Korkut (1938)
Bugünkü Dille Dede Korkut Masalları (1939)
Dedem Korkudun Kitabı (1973)
Katip Çelebi Hayatı, Şahsiyeti, Eserleri (1957)
Katip Çelebi’den Seçmeler (1938)
Kabusnâme (1944, Mercimek Ahmed'in Keykâvus'undan çeviri)
Eşkâl-i Zaman (1969, Ahmet Rasim'den)
Ferah-Cerbe Fetihnâmesi (1975, Zekeriyazâde'den)
Mevâ-idü'n Nefâis fi Kavaidi'l Mecâlis (Görgü ve Toplum Kuralları Üzerinde Ziyafet Sofraları) (2 cilt, 1978, Gelibolulu Mustafa Âli'den)
Hâlâtü'l Kahire mine'l Adâti'-z Zâhire (1984)

ELEŞTİRİ:
Destursuz Bağa Girenler (1982)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]ORHAN VELİ KANIK[/SIZE]
13 Nisan 1914’te İstanbul’da doğdu. 14 Kasım 1950’de yine İstanbul’da yaşamını yitirdi. Cumhurbaşkanlığı Armoni Orkestrası şefi Veli Kanık'ın oğlu. Galatasaray Lisesi'nde başladığı eğitimini, babasının tayini nedeniyle Ankara'da tamamladı. 1933'te Ankara Gazi Lisesi'nden mezun oldu. Bir süre İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'ne devam etti. Bitirmeden ayrıldı. 1936'da Ankara'da PTT Genel Müdürlüğü'nde çalıştı. 1945'te Milli Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosu'na girdi. 1947'de bu görevden ayrılıp yaşamını yazarlık ve çevirmenlikle kazanmaya başladı. Mehmet Ali Aybar'ın çıkardığı "Hür" ve "Zincirli Hürriyet" gazetelerinde eleştiriler, 1948'de Ulus gazetesinde "Yolcu Notları" başlığıyla yazılar yazdı. 1 Ocak 1949’da yayınlamaya başladığı "Yaprak" dergisini 15 Haziran 1950’ye değin 28 sayı çıkardı. Ankara’da belediyenin açtığı bir çukura düşüp yaralandı. 4 gün sonra İstanbul'da bir dostunun evinde rahatsızlandı. Kaldırıldığı Cerrahpaşa Hastanesi'nde beyin kanaması sonucu yaşamını yitirdi. Rumelihisarı'ndaki Aşiyan Mezarlığı'nda toprağa verildi. 1 Şubat 1951'de anısına tek sayfalık "Son Yaprak" isimli bir degi çıkarıldı.

İlk şiirleri 1936'da Varlık dergisinde yayınlandı. Aruzu çok iyi bilen, hece şiirinin özelliklerini kavramış, çocukluk anılarını, aşk, özlem temalarını, uç bir duyarlılığa ***üren genç bir şair olarak tanındı. Ahmet Muhip Dıranas, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Fransız simgeci şairlerden izler taşıyan ölçü ve uyağın çok iyi kullanıldığı, müzik öğelerinin belirgin olduğu şiirler yazdı. Asıl ününü çocukluk arkadaşları Oktay Rifat ve Melih Cevdet Anday'la birlikte 1941'de yayınladıkları "Garip" isimli kitabın adını taşıyan şiir akımını başlatarak kazandı. Garip'in Orhan Veli'nin yazdığı önsözünde, "hece ölçüsü ve uyağın şiiri yozlaştırdığı" savunuluyor, "şiirin insanın beş duyusuna değil, beynine seslenen bir söz sanatı olduğu" belirtiliyordu. "Şiire, egemen sınıfların beğenilerinin sonucu yerleşen kalıplaşmış öğeler kaldırılmalı, şairaneliğe son verilmeli ve şiir toplumun çoğunluğuna seslenmeliydi. Bu amaç da ancak yeni yollar ve yeni araçlarla gerçekleştirilebilirdi." Orhan Veli ve arkadaşlarının Türk edebiyatında "Birinci Yeni" diye de adlandırılan bu çıkışları, şiirdeki sözcük hiyerarşisini ve parıltılı sözcüklerin egemenliğini yıktı. Sokaktaki insanı ön plana çıkardı, biçim şiirin kalıbıyken kendisi haline geldi. Yaprak dergisi döneminde şiirde yeni eğilimler içine giren Orhan Veli, şaşırtıcılıktan, yadırgatıcılıktan uzaklaşırken, duygular, yaşama sevinci, gündelik yaşamın ve sokaktaki insanların sorunlarına ağırlık vermeye başladı. Durmadan araştırmalar yaparak, yeni denemelerle şiirini sürekli ileri ***ürmeye çalıştı. Moliere, Gogol, Sartre gibi yazarlardan çeviriler yaptı, eleştiri ve öyküler yazdı. Nasrettin Hoca fıkralarını şiirleştirip "Nasrettin Hoca Hikayeleri" kitabında topladı.

ESERLERİ

ŞİİR:
Garip 1941
Garip (1945, kendi şiirleriyle yeniden düzenledi)
Vazgeçemediğim 1945
Destan Gibi 1946
Yenisi 1947
Karşı 1949
Nasrettin Hoca Hikayeleri 1949
Bütün Şiirleri 1951

DÜZ YAZI:
La Fontaine (iki kitap, 1948 La Fontaine'den masallar)
Nesir Yazıları (1953, ölümünden sonra)
Denize Doğru (1970, Nesir Yazıları'nın ikinci basımı)
Edebiyat Dünyamız 1975
Sanat ve Edebiyat Dünyamız 1982
Bindiğimiz Dal 1982
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]ORHON MURAT ARIBURNU[/SIZE]
1918'de İstanbul’da doğdu. 1935'te Konya Askeri Ortaokulu'nu bitirdi. Bursa Işıklar Askeri Lusesi'nden ayrıldı. Eğitimini İstanbul'da Haydarpaşa Lisesi'nde tamamladı 1938'de mezun oldu. Hukuk öğrenimini yarıda bıraktı. Bir süre Almanya'da filoloji okudu. Öğretmenlik, gazete muhabirliği, düzeltmenlik yaptı. İstanbul Belediyesi Hukuk İşleri'nde çalıştı. İlk şiiri 1936'da "Edebiyat Dergisi"nde yayınlandı. Ardından Gün, Varlık, Genç Nesil, Yeditepe, Küçük Dergi, Yenilik, Gelecek gibi dergilerde şiirleri çıktı. 1947'de Türkiye'de ilk kez şiir sergisi açtı. Gündelik dille yazdığı genellikle kısa şiirleri, şaşırtıcılığı, alay ve yergi öğelerine dayanır. Biçim denemeleriyle Garip Şiir'e, konularıyla toplumcu şiire yakındır. 1946'da Şadan Kamil'in "Gençlik Günahı" filmiyle sinemaya girdi. 1951'de kendisinin oynayıp yönettiği ilk filmi "Yüzbaşı Tahsin"de Kurtuluş Savaşı'nı konu aldı. 1952'de çektiği "Sürgün" filminde yine Kurtuluş Savaşı'nda düşmanla işbirliği yapıp sürgüne gönderilenlerin öyküsünü anlattı. 1953'te çektiği "Kanlı Para" filmiyle 1'inci Türk Film Festivali'nde yönetmen, senaryo yazarı ve oyuncu olarak ödül aldı. 1954'te büyük ticari başarı kazanan "Beklenen Şarkı" filmini Cahide Sonku ve Sami Ayanoğlu ile birlikte yönetti. 1959'daki "Tütün Zamanı" filminde Yılmaz Güney'e şans tanıyan yönetmenlerden biri oldu. Yaşamının son yıllarını Almanya Berlin’de geçirdi. 11 Nisan 1989’da Berlin’de yaşamını yitirdi. Diğer filmleri arasında "Ümitler Kırılınca" (1962), "Prangasız Mahkumlar" (1965), Ümit Kurbanları" (1967), "Anter" (1974) sayılabilir.

ESERLERİ

ŞİİR:
Kovan (1940)
Bu Yürek Sizin (Almanya'da hazırladı, 1982)
Buruk Dünya (şiirlerinden seçmeler, 1985)

OYUN:
İnsan Gürültüye Gitmese (1972)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]ORUÇ ARUOBA[/SIZE]
14 Temmuz 1948’de Karamürsel’de doğdu. Orta öğrenimini TED Ankara Koleji’nde tamamladı. Hacettep Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde Yüksek Lisans aldı. Aynı üniversitede Felsefe Bilim Uzmanı oldu. Felsefe doktorasını tamamladı ve 1971-1983 arasında öğretim üyeliği yaptı. Tübingen Üniversitesi (Almanya) felsefe semineri üyeliği (1976-1977) ve Victoria Üniversitesi (Yeni Zelanda) konuk öğretim üyeliğinde bulundu (1981). Binlerce öğrenci yetiştirdi. 12 Eylül dönemi sonrasında 1983 yılında üniversiteden ayrıldı. İstanbul’a yerleşerek çeşitli yayın kuruluşlarında çalıştı, yazı ve çeviri işleriyle uğraştı. Hume’dan, Nietzche’den, Wittgenstein’dan, Rike’dan, Celan’dan çevirileri var. Şiirlerinde felsefeciliğinin etkileri hakimdir.

ESERLERİ

ŞİİR:
Tümceler (1990)
De ki İşte (1990)
Yürüme (1992)
Hani (1993)
Ol an (1994)
Kesik Esin-tiler (1994)
Geç Gelen Ağıtlar (1994)
Sayıklamalar (1994)
Uzak (1995)
Yakın (1997)
Ne Ki Hiç (1997 haikular)
İle (1998)
Çengelköy Defteri (2001)
Olmayalı (2003)
Doğançay`ın Çınarları (2004)

FELSEFE:
David Hume’un Bilgi Görüşünde Kesinlik (1974)
A Short Note on the Selby-Bigge Hume (1976)
Nesnenin Bağlantısallığı (1979)
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.