Yazarlarımız

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]OSMAN CEMAL KAYGILI[/SIZE]
1890’da İstanbul’da doğdu. 1945’te İstanbul’da yaşamını yitirdi. Eski İstanbul'un kenar mahallerindeki yaşamı anlatan roman ve öyküleriyle tanınır. Bir mahalle bakkalının oğlu. Orta öğrenimini Eğrikapı Merkez Rüştiyesi’nde tamamladı. Menşei Kuttab-ı Askeriye’yi bitirerek 1906'da Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Dairesi'ne girdi. 1909'da Kıtaat-ı Fenniye Müfettişliği kaleminde çalıştı. Mahmut Şevket Paşa suikastıyla ilgili görülen muhaliflerle birlikte Sinop’a sürgün edildi. Seferberlikte, bir süre katiplik göreviyle gezici tümenlerde bulundu. 1918'de hastalığı nedeniyle emekliye ayrıldı. Sütçülük, Haliç vapurlarında biletçilik, pazarlarda manifaturacılık yaparak geçimini sağladı. Aynı zamanda çeşitli mizah dergileri ve gazetelerde şiirler, öyküler, fıkralar, makaleler yazdı. Cumhuriyetten sonra 1925-1945 arasında İmam Hatip Okulu’nda, Çemberlitaş Ortaokulu’nda, Fener Kız Lisesi’nde öğretmenlik yaptı. Cumhuriyet, Son Saat, Vakit, Haber, Son Posta, Son Telgraf gazetelerinde fıkra, öykü, makale ve tefrika romanlar yayınladı. İlk yazısı Baha Tevfik’in Eşek adlı güldürü dergisinde yayınlandı. Bazı yazılarında "Anber" takma ismini kullandı. İstanbul'da mahalle ortamında doğup büyüdü, çağdaşlarından farklı bir yol izledi. Meddah, ortaoyunu gibi seyirlik oyunlara ilgi duydu. Bir halk yazarı olarak tanındı. Öykü ve romanlarında İstanbul'un kenar mahallelerinde, sur dışında yaşayan insanları, günlük yaşamlarını, alışkanlıklarını, geleneklerini anlattı. "Çingeneler" adlı romanında da İstanbul çingenelerinin yaşamlarını renkli bi belgesel görüntüsünde yansıttı. "Argo Lügati" adlı eseri tefrika olarak yayınlandı, ama ancak ölümünden sonra basıldı.

ESERLERİ

ROMAN:
Çingeneler (1939)
Aygır Fatma (1944)
Bekri Mustafa (1944)

ÖYKÜ:
Eşkıya Güzeli (1925)
Sandalım Geliyor Varda (1938)
Altın Babası (1923)
Bir Kış Gecesi (1923)
Çingene Kavgası (1925)
Goncanın İntiharı (1925)

OYUN:
Mezarlık Kızı (1927)
Üfürükçü (1925)
İstanbul Revüsü (1925)

ARAŞTIRMA-FOLKLOR:
İstanbul’un Semai Kahveleri Meydan Şairleri (1937)
Argo Lügati
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]ÖMER BEDRETTİN UŞAKLI[/SIZE]
1904'te Uşak’ta doğdu. 24 Şubat 1946'da İstanbul’da yaşamını yitirdi. Sivas Kadısı Ömer Efendi'nin oğlu. 1924'te İstanbul Kabataş Erkek Lisesi'ni bitirdi. 1927'de Mülkiye Mektebi'nden (Siyasal Bilgiler Fakültesi) mezun oldu. Mudanya Kaymakam Vekilliği'ne atandı. 1928'den sonra kaymakam oldu. Manavgat, Ünye, Şavşat ve Edremit ilçelerinde görev yaptı. 1938-1943 arasında mülkiye müfettişliğine atandı. 1943'te Kütahya’dan milletvekili seçildi. 1925'de "Milli Mecmua"da çıkan şiirlerle adını duyurdu. Daha sonra şiirleri Hayat ve Varlık dergilerinde yayınlandı. Anadolu'da görev yaptığı sırada gezip gördüğü yerlerdeki izlenimleri şiirlerinin temel konusu oldu. Biçim açısından Hecenin Beş Şairi'ne yakın durur. Ama öz yönünden onlardan ayrılır. Daha çok Faruk Nafiz Çamlıbel, Orhan Seyfi Orhon çizgisindeki yurt şiiri anlayışının etkisindedir. Şiirlerinde izlenimci bir gözle algıladığı doğayı, ülke gerçekleri ve bireysel duyarlılığını özgün bir yaklaşımla yansıtır. Annesi ile ******nun ölümü, ayrılık acısı, gurbet tedirginlikleri, görev yaptığı, gezip gördüğü yerlerdeki toplumsal sorunlar duyarlılığını besleyen başlıca öğeler oldu. Son dönemde çağdaş Fransız şiirinden de yararlandı. Şiirlerinin bazıları bestelendi ve sevilen şarkılar olarak hâlâ dinlenir. Şiirleri üzerinde yeterince önemle durulmamış, bugünün kuşaklarının tanıyıp değerlendirmesi gereken bir şair olduğu söylenir.

ESERLERİ

ŞİİR:
Deniz Sarhoşları (1926, değiştirilmiş ikinci basım 1929)
Yayla Dumanı (1934)
Sarıkız Mermerleri (1940)
Yayla Dumanı (1945, seçme şiirler, önceki kitabının ismiyle)
Bütün Eserleri (1988, İnci Enginün tarafından derlendi)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]ÖMER FARUK TOPRAK[/SIZE]
1920'de İstanbul’da doğdu. 20 Ağustos 1979'da yine İstanbul’da yaşamını yitirdi. 1941'de liseyi bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde 3 yıl öğrenim gördü. Okulu bıraktı. 1945-1947 arasında Milli Eğitim Bakanlığı Neşriyat Müdürlüğü’nde çalıştı. 1948’de Petrol Ofisi’ne memur olarak geçti, 1972’de bu kurumdan emekli oldu. İlk şiiri 1938'de "Servet-i Fünun Uyanış" dergisinde yayınlandı. Yeni Edebiyat, Yeni Ufuklar, Varlık, Ant, Fikir ve Sanat, Yığın, Yön gibi dergilerde yayınlanan şiirleriyle tanındı. Başlangıçta ölçülü, uyaklı, duygusal nitelikli şiirler yazdı. Ardından toplumsal gerçekçi şiire yöneldi. Toplumcu sanatçıların bir araya geldiği "Yürüyüş" dergisinin son sayılarını çıkardı. Ölümünden sonra eşi Füruzan Toprak tarafından 1980 yılında başlatılan Ömer Faruk Toprak Şiir Ödülleri geleneksel bir ödül olarak tanındı. Roman, öykü, anı türünde de eserleri var. Tüm şiirlerini Adam Yayınevi yayınladı.

ESERLERİ

ŞİİR:
İnsanlar (1943)
Hürriyet (1945, Suat Taşer ile birlikte)
Dağda Ateş Yakanlar (1955)
Susan Anadolu (1966)
Ay Işığı (1973)
Tüm Şiirleri (1983, toplu şiirler)

ROMAN:
Tuz ve Ekmek (1973)
Karşı Pencere (1975)

ÖYKÜ:
Gönen Öyküleri (1979)

ANI:
Duman ve Alev (1968)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]ÖMER HAYYAM[/SIZE]
Doğum tarihi kesin belli değil. Adı Ömer’dir. Kayıtlara göre soyadı Abdulfeth, baba adı Ebrahim, sanı ise Gıyaseddin. Horasan yakınlarındaki Nişabür kentinde doğdu. Çocukluğu ve gençliği bu kentte geçti. Tıp, felsefe, fizik, matematik, astronomi bilimleriyle uğraştı. Rubaileri kadar bu yönüyle de ünlüdür. Döneminde Beld, Herat, Esfehan, Mekke’ye gittiği biliniyor. Ölüm tarihinin Hicretten sonra 520 olduğu sanılıyor. Döneminin önemli isimleri Hasan Sabah ve Selçuklu ünlü vezir Nizam-ül Mülk ile okul arkadaşı olduğu yolunda bilgiler var.
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]ÖMER SEYFETTİN[/SIZE]
28 Şubat 1884’te Gönen’de doğdu. 6 Mart 1920’de İstanbul’da yaşamını yitirdi. Çağdaş Türk öykücülüğünün ile "Milli Edebiyat Akımı"nın kurucularından. Kafkas göçmenlerinden Yüzbaşı Ömer Şevki Bey'in oğlu. Öğrenimine Gönen’de başladı. Babasının görevi nedeniyle sürekli yer değiştirmemeleri için annesiyle bilikte İstanbul'a gönderildi. 1892'de Aksaray’daki Mekteb-i Osmaniye’ye yazdırıldı. 1896'da Eyüp’teki Baytar Rüşdiyesi’ni bitirdi. Edirne Askeri İdadisi’nden sonra 1903'te İstanbul’da Mekteb-i Harbiye’den mezun oldu. Mülazim (teğmen) rütbesiyle orduya katıldı. İzmir Zabitan ve Efrat Mektebi'nde bir süre öğretmenlik yaptı. 1908'de merkezi Selanik'te olan 3'üncü Ordu'da görevlendirildi. 1911’da ordudan ayrıldı. Ama Balkan Savaşı çıkınca tekrar askere alındı. Sırp ve Yunan cephelerinde savaştı. Yanya Kalesi'nin savunması sırasında Yunanlılara esir düştü. Bir yıl süren tutsaklıktan sonra İstanbul'a döndü. Kısa bir süre "Türk Sözü" dergisinin başyazarlığını yaptı. 1914'te Kabataş Lisesi'ne edebiyat öğretmeni olarak atandı. Ölümüne dek bu görevi sürdürdü. Yazmaya Edirne'deki öğrenciliği sırasında başladı. İlk şiiri "Hiss-i Müncemid" "Ömer" imzasıyla 1900'de "Mecmua-i Edebiye"de yayınlandı. İlk öyküsü "İhtiyarın Tenezzühü" 1902'de Sabah gazetesinde yer aldı. İzmir ve Makedonya'da görevliyken yazdığı şiir, öykü ve makaleler çeşitli dergilerde çıktı. Askerliğe ara verdiği dönemde ise yazıları "Rumeli" gazetesi ve çeşitli dergilerde yayınlandı.

Selanik'te yayınlanan "Genç Kalemler" dergisindeki yazılarıyla ünlendi. Derginin ikinci dizisinin ilk sayısında Nisan 1911'de yayınlanan "Yeni Lisan" başlıklı yazısı "Milli Edebiyat" akımının başlangıç bildirgesidir. Yazılarında, yalın, halkın konuştuğu ve anladığı bir dil kullanmak gerektiğini savundu. Türkçe'nin kendi kurallarına uygun yazılmasını, Arapça ve Farsça sözcüklerden arındırılmasını istedi. Milli Edebiyat akımının öncülüğünü Ziya Gökalp ve Ali Canip Yöntem'le birlikte sürdürdü. 1'inci Dünya Savaşı yıllarında "Yeni Mecmua"da yayınlanan öyküleriyle ününü iyice yaygınlaştırdı. Öykülerini kişisel deneyimlerine, tarihsel olaylara ve halk geleneklerine dayandırdı. Günlük konuşma dilini kullanması, öykülerine canlı ve etkileyici bir özellik verdi. Çok değişik konular işledi. Bunları anlatırken yergiye, polemiğe, komik durumlara ve toplumsal yorumlara da yer verdi. Ölümünden sonra 1926’da öykülerini önce Ali Canip Yöntem derledi. Ardından Ahmet Halit Kitabevi 1936’da bir derleme yaptı. 1950’den sonra Şerif Hulusi, öykülerini yeniden gözden geçirip 10 cilt halinde yayınladı. Rafet Zaimler Yayınevi 1962’de 30 öykü daha ekleyerek 11 ciltlik bir külliyat halinde yayınladı. Son olarak Bilgi Yayınevi, "Bütün Eserleri" adıyla tüm öykülerini 16 kitapta topladı. Kahramanlar, Bomba, Yüksek Ökçeler, Yüzakı, Yalnız Efe, Falaka, Aşk Dalgası, Beyaz Lale, Gizli Mabet bu dizideki öykü kitaplarından bir bölümü. İnceleme kitaplarında "Tarhan", "Ayın Sin" rumuzlarını kullandı.

ESERLERİ

ŞİİR:
Ömer Seyfettin’in Şiirleri (1972, Fevziye Abdullah Tansel derlemesi)

ROMAN:
Ashâb-ı Kehfimiz (1918)
Efruz Bey (1919)
Yalnız Efe (1919, 1988)

ÖYKÜ:
Harem (1918)
Yüksek Ökçeler (1922, 1988)
Gizli Mabed (1923, 1988)
Beyaz Lale (1938)
Asilzâdeler (1938)
İlk Düşen Ak (1938, 1980)
Mahçupluk İmtihanı (1938, 1982 bir oyun da içerir)
Dalga (1943, 1952)
Nokta (1956)
Tarih Ezelî Bir Tekerrürdür (1958)

İNCELEME:
Milli Tecrübelerden Çıkarılmış Ameli Siyaset (1912)
Yarınki Turan Devleti (1914)
Türklük Mefkuresi (1914)
Türklük Ülküsü (ilk 3 kitap birarada ölümünden sonra, 1975)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]ÖZDEMİR ASAF[/SIZE]
11 Haziran 1923’te Ankara’da doğdu. 28 Ocak 1981’de İstanbul’da öldü. Asıl adı Halit Özdemir Arun. İlk öğretiminin bir bölümünü Galatasaray Lisesi’nde yaptı.1942'de Kabataş Erkek Lisesi'nden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü'ndeki öğrenimini yarım bıraktı. Bir süre sigortacılıkla uğraştı. Zaman ve Tanin gazetelerinde çevirmen olarak çalıştı. 1950’de İstanbul'da Sanat Basımevi’ni kurarak yayıncılığa başladı, kendi şiir kitaplarını bastı. 1955’te Yuvarlak Masa Yayınları’nı kurdu. İlk şiirleri "Servet-i Fünun Uyanış" dergisinde yayınlandı. çeşitli dergilerle, Vatan gazetesinin sanat sayfalarında çıkan şiirleriyle tanındı. Özgün ve etkileyici bir dil kullandığı şiirlerinde "ikinci kişi" sorununu ele aldı. İkinci kişiye bağlılığını çeşitli yönlerden inceledi, kendi davranışlarını soyutlama yoluyla bir düşünce düzeyine yükselterek çözümlemeye çalıştı. Özellikle son dönem şiirlerinde dize sayısını azaltarak duygu ve zeka pırıltılarının kaynaştığı kısa şiirler yazdı. Şiirlerinin bir bölümünde toplumla, yaşadığı çağla ve kendisiyle hesaplaşmasının buruk öfkesi gözlemlenir. Bu yaklaşımla yeni taşlama biçimleri üreterek hiciv şiirinin öğelerini ustaca kullandı. İnsan ilişkilerinin toplumsal ve bireysel düzlemlerdeki çelişkilerini "sen-ben" ikileminde yansıttı. Şiirlerinde çok sık kullandığı sevgi, ayrılık, ölüm temaları, son şiirlerinde yerlerini kaçış, umutsuzluk ve tedirginliğe bıraktı.

ESERLERİ

ŞİİR:
Dünya Kaçtı Gözüme (1955)
Sen Sen Sen (1956)
Bir Kapı Önünde (1957)
Yumuşaklıklar Değil (1962)
To Go To (1964, Yıldız Moran'ın İngilizce'ye çevirdiği şiirler)
Nasılsın (1970)
Çiçekleri Yemeyin (1975)
Yalnızlık Paylaşılmaz (1978)
Benden Sonra Mutluluk (1984, ölümünden sonra)

DENEME-ÖYKÜ:
Yuvarlağın Köşeleri 1 (Etika) (1961)
Yuvarlağın Köşeleri 2 (Etika) (1986)
Dün Yağmur Yağacak (Öykü) (1987)
Özdemir Asafça (Deneme) (1988)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]ÖZDEMİR İNCE[/SIZE]
1 Eylül 1936’da Mersin’de doğdu. 1956'da Mersin Lisesi'nden mezun oldu. 1960'ta Gazi Eğitim Enstitüsü Fransızca Bölümü’nü bitirdi. Bir süre ortaokullarda öğretmenlik yaptı. Ardından 1965'te Pariste Sorbonne Üniversitesi’nde çağdaş Fransız edebiyatıyla ilgili incelemeler yaptı. Yurda dönüşünde Aydın ve Muğla liselerinde öğretmen olarak çalıştı. 1969’da TRT’ye girdi. 1982’de kurumdan "gönülsüz" emekli oldu. Çeviri yaparak hayatını kazandı. 1989’da İstanbul’a yerleşti. Can Yayınları’nda editörlük yaptı. 1996’dan sonra Telos Yayınları’nda editör ve genel yayın yönetmeni. Hürriyet Gazetesi yazarlarından. İlk şiiri 1954'te "Kaynak" dergisinde yayınlandı. Pazar Postası, Türk Dili, a, Değişim, Dost, Şiir Sanatı, Papirüs, Soyut, Türkiye Yazıları, Milliyet Sanat, Yusufçuk, Adam Sanat gibi dergilerde yayınlanan şiirleriyle tanındı. Toplumsal içeriği ağır basan bir şiire yöneldi. Şiir üzerine kuramsal yazılar yazdı.

ESERLERİ

ŞİİR:
Kargı 1963
Tutanaklar 1967
Kiraz Zamanı 1969
Karşı Yazgı 1974
Rüzgara Yazılıdır 1979
Elmanın Tarihi 1981
Kentler 1981
Yedi Deryalar Geçsen 1983
Siyasetname 1984
Eski Şiirler 1985
Hayatbilgisi 1986
Zorba ve Ozan 1987
Başak ile Terazi 1989
Burçlar Kuşağı 1989
Can Yelekleri Tavandadır 1989
Gürlevik 1990
Gündönümü Gündönümü 1992
Yazın Sesi 1994
1. Tekvin (1994, toplu şiirler)
Tohum Ölürse (1994, toplu şiirler)
Delta (1994, toplu şiirler)
Yağmur Taşı (1995, toplu, şiirler)
Uykusuzluk 1996
Mani-Hayy 1998
Güneş Saati (1990, seçme şiirler)

DENEME:
Şiir ve Gerçeklik 1986
söz ve Yazı 1991
Tabula Rasa 1992
Yazınsal Söylem Üzerine 1993
Dinozorca 1993
Tarih Bağışlamaz 1994
Çile Törenleri 1995
Bu Ne Biçim Memleket 1996

SÖYLEŞİ:
Ne Altın Ne Gümüş 1997

ANTOLOJİ:
Bulgar Şiiri Antolojisi 1971
Çağdaş Bulgar Şiiri Antolojisi 1983 (Ataol Behramoğlu ile birlikte)
Genç Bulgar Şiiri 1984 (F. Erdinç ile birlikte)
Dünya Şiiri Antolojisi 1997 (Ataol Behramoğlu ile birlikte)

ÖDÜLLERİ

1978 TDK çeviri ödülü
1968 May Edebiyat ödülü
Fransa Hükümeti Officier Nişanı 1990
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]ÖZDEMİR NUTKU[/SIZE]
12 Ocak 1931'de İstanbul'da doğdu. 1956'da Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun oldu. 1959'da Almanya'da Gottingen Üniversitesi'nin Tiyatro Bölümü'nü bitirdi. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'ne öğretim görevlisi olarak girdi. 1961'de doktorasını tamamladı. 1967'de doçent, 1974'te profesör oldu. 1976'da İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ne geçti. 1981'de Sahne ve Görüntü Sanatları Bölümü Başkanı oldu. Öğrencilik yıllarında şiirle ilgilendi. İlk şiir kitabı "Eller" 1952'de yayınlandı. 1955'te "Mavi Hareketi"ne katıldı, "Mavi" dergisinin yönetmenliğini yaptı. 20 Kasım 1961-15 Ekim 1962 arasında yayınlanan "Değişim" dergisini yönetti. Daha sonra tiyatroya yöneldi. Türk Dili, Yeni Dergi, Ulus, Milliyet, Milliyet Sanat Dergisi gibi dergi ve gazetelerde tiyatro eleştirileri ve araştırmaları yazdı.

ESERLERİ

ŞİİR:
Eller (1952)

OYUN:
Savaş Oyunu (1965, Sermet Çağan ile birlikte)

ARAŞTIRMA:
Meddahlık ve Meddah Hikayeleri (1977)
Modern Tiyatro Akımları (1963)
Tiyatro Terimleri Sözlüğü (1966, Haldun Taner ve Metin And ile birlikte)
Dünya Tiyatrosu Tarihi (2 cilt, 1971-1985)
Yaşayan Tiyatro (1976)
Türkiye'de Brecht (1976)
Gösterim Sanatları Sözlüğü (1983)

ÖDÜLLERİ:

1966 Uluslararası Tiyatro Şenliği'nde En İyi Yönetmen Ödülü, DTCF öğrencilerinin rol aldığı "Savaş Oyunu" ile
1979 Milli Kültür Vakfı Edebiyat Büyük Ödülü Meddahlık ve Meddah Hikayeleri ile
1984 Ulvi Uraz En İyi Yönetmen Ödülü, Midasın Kulakları oyununun sahnelenmesi ile
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]ÖZKAN MERT[/SIZE]
21 Ekim 1944’te Erzurum’da doğdu. İzmir Namık Kemal Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Urdu Dilleri ve Sinoloji Bölümü’nü bitirdi. Bir süre memur olarak çalıştı. 1970’li yıllarda "Kuracağız Her Şeyi Yeniden" adlı kitabı yüzünden hapse mahkum edilince yurt dışına gitti. İsveç’te drama-tiyatro-film öğrenimi gördü. İsveç Devlet Radyosu Türkçe Yayınlar Bölümü’nde program yapımcısı ve sunucu olarak çalıştı. Ant, Devrim, Dönem, Evrim, Halkın Dostları, Türk Solu dergilerinde şiirleri yayınlandı. İkinci Yeni'ye özgü biçim ve duyarlılık özellikleri taşıyan ilk şiirlerinde savruk bir yaşama tutkusu, bohem ve yabancıl duygular etkindi. 1970'te Ant Dergisi'nde Ataol Behramoğlu, İsmet Özel ve Süreyya Berfe'nin başlattığı çıkış hareketine katıldı. Toplumcu gerçekçi şairler arasında yer aldı. Kabına sığmayan bir yaşama sevinci ve özlemi, halkın ve ülkenin yaşamına ilgi, geleceğe ve gençliğe umut duyguları ve istekleriyle dolu şiirler yazdı. Uzun ve soluklu şiirleri, benzetme, ****for zenginliği ve tema çeşitliliğiyle dikkat çeker.

ESERLERİ

ŞİİR:
Kuracağız Her Şeyi Yeniden (1969)
Kırlangıçlar Kırlangıçlar (1978)
Irgatoğlu Atçalı Kel Memet Destanı (1980)
İşte Hayat İşte Ölüm ve Tarih (1981)
Stockholm’de Mavi Saatler (1987)
Dünya Çarpıyor Yüzüme (1988, toplu şiirler)
Allah ve Tango (1990)
Mozart ve Akdeniz (1992)
Bir Irmakla Düello Ediyorum (1995)
Bir Dünyalının Notları (1997, toplu şiirler)
Sürgün Şarkıları (1999, Stockholm)

ÖDÜLLERİ
1990 Yunus Nadi Şiir Mansiyon Ödülü
1990 İlhan Demiraslan Şiir Büyük Ödülü
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]PERİDE CELAL[/SIZE]
1916’da İstanbul’da doğdu. Tam adı Peride Celal Yönsel. İstanbul’da Saint Pulchérie Fransız okulunda okudu. 1944’te İsviçre’ye gitti, Bern’de Basın Ateşeliği’nde sekreterlik olarak çalıştı. Yurda dönüşte Basın-Yayın Kurumu ve Yeni İstanbul gazetesinde görev aldı. "Ak Kızın Hikayesi" adlı ilk öyküsü 1935’te Yedigün dergisinde yayınlandı. Kolay okunan romanlarıyla tanındı. Başlangıçta hareketli aşk ve serüven kitapları yazdı. 1950’den sonra ise gözlem, sanat ve çözümleme yanları ağır basan ürünler verdi.

ESERLERİ

ROMAN:
Sönen Alev (1938)
Yaz Yağmuru (1940)
Ana-Kız (1941)
Kızıl Vazo (1941)
Ben Vurmadım (1942)
Atmaca (1944)
Aşkın Doğuşu (1944)
Yıldıztepe (1945)
Dar Yol (1949)
Kırkıncı Oda (1958)
Gecenin Ucundaki Işık (1936)
Güz Şarkısı (1966)
Evli Bir Kadının Günlüğünden (1971)
Üç Yirmidört Saat (1977)

ÖYKÜ:
Jaguar (1978)
Bir Hanımefendinin Ölümü (1981)
Pay Kavgası (1985)
Mektup
Melahat Hanımın Düzenli Yaşamı

ÖDÜLLERİ:

1977 Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü, Üç Yirmidört Saat ile (Fazıl Hüsnü Dağlarca ile paylaştı)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]PEYAMİ SAFA[/SIZE]
1899’da İstanbul’da doğdu, 15 Haziran 1961’de İstanbul’da yaşamını yitirdi. Psikolojik romanlarıyla tanınan yazar. Şair İsmail Safa’nın oğlu. Babası Sivas'ta sürgünde yaşamını yitirdi. Yoksulluk ve 9 yaşında yakalandığı kemik veremi nedeniyle düzenli bir eğitim almadı. Bir yandan çalışırken bir yandan da kendi kendini yetiştirdi. 13 yaşında hayata atıldı. Posta Telgraf Nezareti'nde memur olarak çalıştı. 1914-1918 arasında öğretmenlik, 1918-1916 arasında gazetecilik yaptı. Hayatını yazıları ile kazandı. Babası gibi şair olan amcaları Ahmed Vefa ve Ali Kâmi'nin yönlendirmesiyle edebiyata başladı. Kardeşi İlhami ile çıkardığı "Yirminci Asır" adlı akşam gazetesinde "Asrın hikâyeleri" başlığıyla yazdığı magazin hikayeleriyle dikkat çekti. Para kaygısıyla yazdığı sıradan yazılarda annesi Server Bedia'nın adından esinlenerek yarattığı "Server Bedii" takma adını kullandı. Bu isimle kaleme aldığı "Cingöz Recai" isimli polisiye dizi romanları büyük ilgi gördü. Kültür Haftası (21 sayı, 15 Ocak-3 Haziran 1936) ve Türk Düşüncesi (63 sayı, 1953-1960) adlarında iki dergi çıkardı. Tasvîr-i Efkâr, Cumhuriyet, Milliyet, Tercüman, Son Havadis gazetelerinde yazdı. Çok sevdiği oğlu Merve’yi askerlik hizmeti yaparken kaybedince derinden sarsıldı. Bu olaydan birkaç ay sonra İstanbul’da beyin kanaması sonucu yaşamını yitirdi. Edirnekapı'da toprağa verildi. Sanat, edebiyat, felsefe, psikoloji, sosyoloji gibi değişik alanlarda yazdığı yazılarla çok yönlü bir yazar oldu. 43 yıl hiç durmadan yazdı. İlk döneminde değişik ilgi alanları içinde sol eğilimli siyasal akımlara ilgi gösterdi. 1930'da basılan ve genç bir hastanın psikolojisini yansıtan otobiyografik romanı "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu"nun ilk baskısını "Nâzım Hikmet"e ithaf etmişti. Ama 2'nci Dünya Savaşı'ndan sonra Nazileri savundu. Ölümünden bir süre önce ****psişik konulara yöneldi. 1949'da yayınlanan son eserlerinden "Matmazel Noraliya'nın Koltuğunda"da tıp öğrenimi yaparken bunalıma girerek felsefeye yönelen ve sonuçta mistik dünya görüşünde karar kılan bir gencin öyküsünü anlattı. Edebiyat ve siyaset tartışmalarının hep içinde bulundu. Nâzım Hikmet, Nurullah Ataç, Zekeriya Sertel, Muhsin Ertuğrul, Aziz Nesin’le polemiklere girdi. Ayrıca ders kitapları da yazdı.

ESERLERİ

ROMAN:
Gençliğimiz (1922)
Şimşek (1923)
Sözde Kızlar (1923)
Mahşer (1924)
Bir Akşamdı (1924)
Süngülerin Gölgesinde (1924)
Bir Genç Kız Kalbinin Cürmü (1925)
Canan (1925)
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1930)
Fatih-Harbiye (1931)
Atilla (1931)
Bir Tereddüdün Romanı (1933)
Matmazel Noralya’nın Koltuğu (1949)
Yalnızız (1951)
Biz İnsanlar (1959)

ÖYKÜ:
Hikayeler (Halil Açıkgöz derledi, 1980)

OYUN:
Gün Doğuyor (1932)

İNCELEME-DENEME:
Türk İnkılâbına Bakışlar (1938)
Büyük Avrupa Anketi (1938)
Felsefî Buhran (1939)
Millet ve İnsan (1943)
Mahutlar (1959)
Mistisizm (1961)
Nasyonalizm (1961)
Sosyalizm (1961)
Doğu-Batı Sentezi (1963)
Sanat- Edebiyat-Tenkid (1970)
Osmanlıca-Türkçe- Uydurmaca (1970)
Sosyalizm-Marksizim- Komünizm (1971)
Din-İnkılâp-İrtica (1971)
Kadın-Aşk-Aile (1973)
Yazarlar-Sanatçılar- Meşhurlar (1976)
Eğitim-Gençlik-Üniversite (1976)
20. Asır- Avrupa ve Biz (1976)

DERS KİTAPLARI:
Cumhuriyet Mekteplerine Millet Alfabesi (1929)
Cumhuriyet Mekteplerine Alfabe (1929)
Cumhuriyet Mekteplerine Kıraat (Dört cilt, 1929)
Yeni Talebe Mektupları (1930)
Büyük Mektup Numuneleri (1932)
Türk Grameri (1941)
Dil Bilgisi (1942)
Fransız Grameri (1942)
Türkçe İzahlı Fransız Grameri (1948)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]PINAR KÜR[/SIZE]
15 Nisan 1945’te Bursa’da doğdu. New York’ta kolej eğitimi gördü. Robert Kolej Yüksek Dil Bölümü'nü bitirdi. 1969'da Fransa’da Sorbon Üniversitesi’nde "Yirminci yüzyıl tiyatrosunda gerçeklik ve yanılsama" konusunda doktora verdi. 1971-1973 arasında Ankara’da Devlet Tiyatrosu’nda dramaturg olarak çalıştı. İstanbul’a yerleşti. 1979-1985 arasında İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu'nda öğretim görevlisi olarak çalıştı. Bilgi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi. Genç yaşta şiir ve tiyatroyla ilgilendi. İlk öyküleri 1971'de "Dost" dergisinde yayınlandı. Cumhuriyet, Yazko-Edebiyat, Hürriyet Gösteri, Milliyet Sanat Dergisi gibi gazete ve dergilede yayınlanan öyküleriyle ünlendi. 1979'da yayınlanan ve 12 Marrt dönemini anlatan "Yarın Yarın" romanıyla dikkat çekti. İlk dört romanı için toplatma ve imha kararı çıktı. Mahkeme kararıyla aklandı.

ESERLERİ

ROMAN:
Yarın Yarın (1976)
Küçük Oyuncu (1977)
Asılacak Kadın (1979)
Bitmeyen Aşk (1986)
Bir Cinayet Romanı (1989)
Sonuncu Sonbahar (1992)
ÖYKÜ:
Bir Deli Ağaç (1981)
Akışı Olmayan Sular (1983)
Hayalet Hikyeleri (2004)

ÖDÜLLERİ

1984 Sait Faik Hikaye Armağanı, Akışı Olmayan Sular ile
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]RECAİZADE MAHMUT EKREM[/SIZE]
1 Mart 1847’de İstanbul’da doğdu. 31 Nisan 1914’te İstanbul’da yaşamını yitirdi. 19'uncu Yüzyıl Osmanlı edebiyatının önemli isimlerinden. Tanzimat'ın ilk yıllarında Takvimhane Nazırı Recai Efendi'nin oğlu. Babasından Arapça ve Farsça öğrendi. 1858'de ilköğretimini tamamladı. Harbiye İdadisi'ni sağlık nedeniyle yarıda bıraktı. 1862'de Hariciye Nezareti Mektub-i Kalemi'ne girdi. 1868'de Şurayı Devlet (danıştay) muavini oldu. 1874'te Tanzimat ve Nafia Daireleri Başmuavinliği görevine getirildi. Bir yandan da Mekteb-i Mülkiye (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi) ve Mekteb-i Sultani'de (Galatasaray Lisesi) öğretmenlik yaptı. Resmi görevle Trablusgarp'a gönderildi. 1908'de 2'nci Meşrutiyet'ten sonra kurulan Kamil Paşa kabinesinde Maarif Nazırı oldu. Hayattayken üç oğlunun ve özellikle de Nijad’ın ölümüyle yıkıldı. Yaşamını yitirdiğinde Meclis-i Âyan üyesiydi. Edebiyatla genç yaşta ilgilenmeye başladı. Namık Kemal ile tanıştı, "Encümen-i Şuara"ya katıldı. İlk yazıları Namık Kemal yönetimindeki Tasvir-i Efkar gazetesinde yayanlandı. Namık Kemal'i Avrupa'ya gidişinden sonra gazetenin yönetimini üstlendi. 1870'lerden sonra kendisini tümüyle yazılarına verdi. Batı edebiyatından çeviriler yaptı. 1870'te ilk oyunu "Afife Anjelik", 1871'de ilk şiir kitabı "Nağme-i Seher" yayınlandı. Ölümünden sonra yayınlanan komedisi "Çok Bilen Çok Yanılır" en yetkin tiyatro oyunu sayılır. Muallim Naci ile yaptığı tartışmalarla Edebiyat-ı Cedide'nin kuruluşuna zemin hazırladı. Sanatta güzellik ilkesine bağlı kaldı. Sanat için sanat anlayışını savundu. Doğaya dönük, insanı doğa içinde ele alan şiirler yazdı. Aşk ve ölüm temalarını işledi. Eski-yeni edebiyat tartışmalarının merkezinde yer aldı. Edebiyatımızın yenileşme ve gelişmesinde önemli katkıları oldu. Tek romanı Araba Sevdası Türk edebiyatında gerçekçi romanın ilk örneklerinden biri sayılır.

ESERLERİ

ŞİİR:
Nağme-i Seher (1871)
Yadigâr-ı Şebâb (1873)
Zemzeme (3 cilt, 1883-1885)
Tefekkür (düzyazı ile karışık, 1888)
Pejmürde (düzyazı ile karışık, 1893)
Nijad Ekrem (2 cilt, anılarla birlikte, 1900-1910)
Nefrin (1914)

ROMAN:
Araba Sevdası (1896-1963)

ÖYKÜ:
Saime (1888)
Muhsin Bey Yahut Şairliğin Hazin Bir Neticesi (1890)
Şemsa (1895)

OYUN:
Afife Anjelik (1870)
Atala Yahut Amerikan Vahşileri (1873)
Vuslat Yahut Süreksiz Sevinç (1874)
Çok Bilen Çok Yanılır (1916)

DÜZYAZI:
Talim-i Edebiyat (1872)
Takdir-i Elhan (1886)
Kudemaden Birkaç Şair (1888)
Takrizat (1896)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]REFİK DURBAŞ[/SIZE]
10 Şubat 1944'te Erzurum’un Pasinler ilçesinde doğdu. İzmir Necatibey İlkokulu, Karataş Ortaokulu ve İzmir Namık Kemal Lisesi'nden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ndeki öğrenimini bitirmeden ayrıldı. 1965-1968 arasında çeşitli işlerde çalıştı. Yeni İstanbul ve Cumhuriyet gazetelerinde düzeltmenlik yaptı. 1983'te Cumhuriyet gazetesinin düzelti şefi oldu. İlk şiiri İzmir'de Ege Ekspres gazetisinin sanat sayfalarında yayınlandı. Devinim, Gösteri, Sanat Olayı, Soyut, Papirüs gibi dergilerdeki şiirleriyle dikkat çekti. Arkadaşlarıyla birlikte 1962-1964 arasında "Evrim" dergisini, 1967'de de "Alan 67" dergisini yayınladı. "Yeni A" dergisinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Gazetelerde sanat sayfaları hazırladı. İkinci Yeni esintisi ile başladığı şiir yaşamı, zamanla toplumcu yönelim kazandı. Kendine özgü dili ve benzetmeleriyle, baştan beri tavrını ve varlığını keskinleştiren, anlam kadar biçime de önem veren şiirler yazdı. Çarşıların, işçi kızların, pazar yerlerinin, çey evlerinin danyasını yansıtan şair olarak tanındı. Şiirinde günlük konuşma dili içine ustaca serpiştirilmiş eski sözcükler de kullandı.

ESERLERİ

Kuş Tufanı (1971)
Hücremde Ayışığı (1974)
Çırak Aranıyor (1978)
İkinci Baskı (1979)
Çaylar Şirketten (1980)
Denizler Sincabı (çocuklar için şiirler,1982)
Kırmızı Kanatlı Kartal (çocuklar için şiirler, 1982)
Nereye Uçar Gökyüzü (1983)
Siyah Bir Acıda (1984)
Bir Umuttan Bir Sevinçten (1984, toplu şiirler 1)
Yeni Bir Defter-Şiirler-Meçhul Bir Aşk (1985)
Adresi Uçurum (1986, toplu şiirler 2)
Geçti mi Geçen Günler (1989)
Menzil (1992)
Kimse Hatırlamıyor (1994, toplu şiirler 1)
Nereye Uçar Gökyüzü (1994, toplu şiirler 2)
İki Sevda Arasında Kara Sevda (1994)
Tilki Tilki Saat Kaç (1995)
Düşler Şairi (1997)
İstanbul Hatırası (1998)

RÖPORTAJ:
Ahmed Arif Anlatıyor: Kalbim Dinamit Kuyusu (1990)

İNCELEME:
Şair Cezaevi Kapısında (1992)
Galata Köprüsü (1995)
İlhami Bekir'den Mektup Var (1997)

DENEME:
Yazılmaz Bir İstanbul (1988)
İki Sevda Arasında Karasevda (1994)
Yasemin ve Martı (1997)

ANTOLOJİ:
Türk Yazınında Cezaevi Şiirleri (1993)
Öykülerle İstanbul (1995)

YENİLEŞTİRME:
Yedi İklim Dört Bucak (1977, Evliya Çelebi'den çocuklar için)
Şakaname (1983, Evliya Çelebi'den çocuklar için)
Mavi Alacalı Baston (1983, Muallim Çelebi'den çocuklar için)

ÖDÜLLERİ

1979 Yeditepe Şiir Armağanı Çırak Aranıyor ile
1983 Behçet Necatigil Şiir Ödülü Nereye Uçar Gökyüzü ile
1993 Halil Kocagöz Şiir Ödülü Menzil ile
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]REFİK HALİT KARAY[/SIZE]
15 Mart 1888’de İstanbul’da doğdu. 18 Temmuz 1965’te İstanbul’da yaşamını yitirdi. Romancı, öykü yazarı ve gazeteci. Anadolu yaşamını anlatan öyküleri ve Kurtuluş Savaşı'na karşı tutumuyla tanınır. Vezneciler’de Şemsü’l-Maarif ve Göztepe’de Taş Mektep’te öğrenim gördü. Özel ders aldı. Mekteb-i Sultani'yi (Galatasaray Lisesi) bitirdi. 1907'de Hukuk Mektebi’ne başladı. Maliye Nezareti'nde Devair-i Merkez Kalemi’ne katip olarak girdi. 2'nci Meşrutiyet'in ilanından sonra memurluğu bırakarak 1908’de Servet-i Fünun’da ve Tercüman-ı Hakikat’te yazmaya başladı. 1909'da Son Havadis adıyla bir gazete kurdu, 15 sayı yayınladı. Fecr-i Ati Topluluğu’na katıldı. "Kalem" ve "Cem" mizah dergilerinde "Kirpi" takma ismiyle siyasi mizah yazıları yazdı. 1912'de İttihat ve Terakki'nin istenmeyenler listesine girdi, Sinop'a sürgüne gönderildi. 1918'de Ziya Gökalp'in çabalarıyla İstanbul'a döndü. Robert Kolej’de Türkçe öğretmenliği yaptı. Vakit, Tasvir-i Efkar ve Zaman gazetelerinde makaleleri yayınlandı. Damat Ferit Paşa’nın dostluğu sayesinde, mütarekeden hemen sonra Hürriyet ve İtilaf Fırkası’na katıldı. 1919'da Posta ve Telgraf Umum Müdürü oldu. İzmir’in işgalinden sonra Anadolu Hareketiyle İstanbul Hükumeti arasında yaşanan telgraf krizinde İstanbul Hükumeti'nin tarafını tuttu. 1922'de Aydede mizah gazetesini çıkardı. İstanbul’un düşman işgalinden kurtarılışının ardından 1922’de Beyrut’a kaçtı.

15 yıllık kaçak hayatından sonra 1938’de af çıkarılmasıyla yurda dönebildi. Yeniden gazeteciliğe başladı. Gazetelerde yazılar yazdı, Aydede dergisini tekrar çıkardı. Yazarlığa mizah öyküleriyle başladı. 1919'dan başlayarak Türk öykücülüğüne yeni bir sayfa açtı. Sürgün olarak gittiği Anadolu'dan çeşitli kesimlerden insanları canlandırdığı "Memleket Hikayeleri" 1919'da yayınlandı. Bu kitapla, o güne kadar konuları İstanbul'la sınırlı olan öykücülüğü Anadolu'ya taşıdı. Bu yönüyle sonradan serpilip gelişen "köy edebiyatı"nın öncüleri arasına girdi. 1920'lerden sonra daha arı ve anlaşılır bir dil kullandı. Romancılığında iki ayrı çizgi etkindir. Yurtdışına kaçmadan önce yazdığı "İstanbul'un İç Yüzü" en yetkin romanı sayılır. 1920'de yayınlanan bu romanda, roman tekniğinin dışında birbirinden kopuk parçaları mozaikler halinde birleştirerek İttihat ve Terakki'nin işbaşına gelişinden 1'nci Dünya Savaşı günlerine kadar olan İstanbul'u bütün renk ve çizgileriyle yansıttı. Türkiye'ye dönüşünden sonra yazdığı romanlarda, daha çok kişiye seslenme daha fazla satma ve okunma kaygısıyla sanatı bir kenara bırakıp ticari eserlere yöneldi. Bu romanlarda yurt gerçeklerinin yerini, Avrupa dışı ülkelerde geçen olaylar aldı.

ESERLERİ

ROMAN:
İstanbul’un İçyüzü (1920)
Yezidin Kızı (1939)
Çete (1939)
Sürgün (1941)
Anahtar (1947)
Bu Bizim Hayatımız (1950)
Nilgün (3 cilt, 1950-1952)
Yeraltında Dünya Var (1953)
Dişi Örümcek (1953)
Bugünün Saraylısı (1954)
2000 Yılının Sevgilisi (1954)
İki Cisimli kadın (1955)
Kadınlar Tekkesi (1956)
Karlı Dağdaki Ateş (1956)
Dört Yapraklı Yonca (1957)
Sonuncu Kadeh (1965)
Yerini Seven Fidan (1977)
Ekmek Elden Su Gölden (1980)
Ayın On Dördü (1980)
Yüzen Bahçe (1981)

ÖYKÜ:
Memleket Hikayeleri (1919)
Gurbet Hikayeleri (1940)

MİZAH:
Sakın Aldanma İnanma Kanma (1915)
Kirpinin Dedikleri (1918)
Agop Paşa’nın Hatıraları (1918)
Ay Peşinde (1922)
Tanıdıklarım (1922)
Guguklu Saat (1925)

GÜNCE:
Bir İçim Su (1931)
Bir Avuç Saçma (1939)
İlk Adım (1941)
Üç Nesil Üç Hayat (1943)
Makyajlı Kadın (1943)
Tanrıya Şikayet (1944)

ANI:
Minelbab İlelmihrab ((1946)
Bir Ömür Boyunca (1980)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]REŞAT NURİ GÜNTEKİN[/SIZE]
25 Kasım 1889’da İstanbul’da doğdu. 7 Aralık 1956’da Londra’da öldü. İlk öğrenimini Çanakkale'de Mekteb-i İptidai'de yaptı. Mekteb-i Sultani'de (Galatasaray Lisesi) ve İzmir'de bir Fransız okulunda öğrenim gördü. Sınavla girdiği Darülfünun-ı Osmani Ulum-ı Edebiyat Fakültesi’ni 1912'de bitirdi. Fransızca öğretmeni olarak Bursa Sultanisi'ne atandı. 1916-1919'da İstanbul'da Vefa ve Erenköy liselerinde müdürlük yaptı. 1931'de Milli Eğitim müfettişi oldu, bütün Anadolu'yu dolaştı. 1939-1943 arasında Çanakkale milletvekiliydi. 1947'de Milli Eğitim Başmüfettişliği'ne getirildi. 1950'de Paris'te Kültür Ateşesi ve UNESCO'da Türkiye temsilcisi oldu. 1954'te emekliye ayrıldı. Bir süre İstanbul Şehir Tiyatroları Edebi Kurul üyeliği yaptı. Kanser tedavisi için gittiği Londra'da yaşamını yitirdi. Cenazesi İstanbul’a getirildi, Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi. Yazı hayatına Birinci Dünya Savaşı sonlarında başladı. İlk eseri "Eski Ahbap" isimli uzun öykü, 1917’de "Diken" dergisinde yayınlandı. 1819-1919'da Zaman gazetesinde "Temaşa Haftaları" başlığıyla tiyatro eleştirileri yazdı. Bu dönemde Şair, Nedim, Büyük Mecmua, İnci, Diken dergileri ile Dersaadet ve Zaman gazetelerinde yayınlanan öykü, roman ve oyunlarında kendi adının yanısıra "Hayrettin Rüştü, Mehmet Ferit, Cemil Nimet" gibi takma isimler kullandı. Mizah ve magazin yazılarını da "Ateşböceği, Ağustosböceği, Yıldızböceği" gibi isimlerle yayınladı.

1922'de Vakit Gazetesi’nde tefrika edilen ve aynı yıl katip olarak basılan "Çalıkuşu" romanıyla ünlendi. Bu romanı önce "İstanbul Kızı" adıyla oyun olarak yazmıştı. O dönem koşullarında sahneye konulması olanağı çıkmayınca romana dönüştürdü. Türk edebiyatında gerçekçi romana yönelimin ilk örneklerinden olan Çalıkuşu, dili, anlatımdaki rahatlığı, duygusal yanlarıyla uzun yıllar güncelliğini koruyan bir eser oldu. Sinema ve televizyona da uyarlandı. Romanda, iyi bir eğitim görmüş ve bir aşk nedeniyle hüsran yaşamış İstanbullu genç öğretmen kadın Feride'nin tanıklığıyla Anadolu'nun Kurtuluş Savaşı'ndaki hali yansıtılır. Farklı yaşam biçimleri, farklı anlayışlar, farklı gelenek ve görenekler, toplumsal çatışmalar Feride'nin gündelik yaşamı ve duygu dünyasıyla iç içe verilir. 1927'den sonraki romanlarında da üslubunun temel yapısını değiştirmeden toplumsal sorunlara eğildi. Romanlarında sayısız insan tipi yarattı. Çoğunlukla erkek olan kahramanlarını, dış görünümlerinden çok psikolojik özellikleriyle yansıttı. Mizaha daha geniş yer verdiği öykülerinde de aşk, yalnızlık, fedakarlık, dostluk, ihanet gibi temalar kullandı. Anadolu gezileri sırasındaki gözlemlerini "Anadolu Notları" adıyla kitaplaştırdı. Öğrenciler için kitaplar yazdı, çeviriler yaptı.

ESERLERİ

ROMAN:
Çalıkuşu (1922)
Gizli El (1924)
Damga (1924)
Dudaktan Kalbe (1925)
Akşam Güneşi (1926)
Bir Kadın Düşmanı (1927)
Yeşil Gece (1928)
Acımak (1928)
Yaprak Dökümü (1930)
Kızılcık Dalları (1932)
Gökyüzü (1935)
Eski Hastalık (1938)
Ateş Gecesi (1942)
Değirmen (1944)
Miskinler Tekkesi (1946)
Harabelerin Çiçeği (1953)
Kavak Yelleri (ölümünden sonra 1961)
Son Sığınak (ölümünden sonra 1961)
Kan Davası (ölümünden sonra 1962)

ÖYKÜ:
Gençlik ve Güzellik (1919)
Roçild Bey (1919)
Eski Ahbap (1919)
Tanrı Misafiri (1927)
Sönmüş Yıldızlar (1928)
Leyla ile Mecnun (1928)
Olağan İşler (1930)

OYUNLAR:
Hançer (1920)
Eski Rüya (1922)
Ümidin Güneşi (1924)
Gazeteci Düşmanı-Şemsiye Hırsızı-İhtiyar Serseri (Üç oyun birarada, 1925)
Taş Parçası (1926)
Hülleci (1926)
Bir Köy Hocası (1928)
Babür Şah'ın Seccadesi (1931)
Bir Kır Eğlencesi (1931)
Ümit Mektebinde (1931)
Felaket Karşısında-Gözdağı-Eski Borç (Üç oyun birarada, 1931)
İstiklal (1933)
Vergi Hırsızı (1933)
Bir Yağmur Gecesi (1943)
Balıkesir Muhasebecisi (1953)
Tanrıdağı Ziyafeti (1955)
Yaprak Dökümü (ölümünden sonra 1971)
Eski Şarkı (ölümünden sonra 1971)

GEZİ:
Anadolu Notları (ilk cildi 1936; ikinci cildi 1966)

EĞİTİM:
Dil ve Edebiyat: Türk Kıraati (1930)
Fransızca-Türkçe Resimli Büyük Dil Kılavuzu (1935)
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]RIFAT ILGAZ[/SIZE]
1911'de Kastamonu Cide’de doğdu. Nüfus kaydı 24 Nisan 1911. Kendisi Şubat 1910'da doğduğunu anlatır. 7 Temmuz 1993'te İstanbul'da yaşamını yitirdi. İlkokula Cide'de başladı, Terme'de bitirdi. Orta öğrenimine Kastamonu'da başladı. Liseden ayrılıp yatılı olan Muallim Mektebi'ne girdi. 1930'da mezun oldu. Bolu Gerede, Akçakoca, Gümüşova'da ilkokul öğretmenliği yaptı. 1938'de Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü'nü bitirdi. 1939’da Adapazarı ve İstanbul'daki orta okullarda Türkçe öğretmeni olarak çalıştı. 1940’ta Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ne girdi. 1943’te ilk kitabı "Yarenlik" yayınlandı. Şiirleri olağanüstü ilgi gördü. Ocak 1944’te yayınlanan "Sınıf" adlı şiir kitabı toplatıldı, bir süre cezaevinde kaldı. Serbest bırakıldıktan sonra bir yıl öğretmenlik yaptı. 1950’li yıllarda gazeteciliğe başladı. 1940 kuşağı yazarların eserlerine yer veren "Yürüyüş" dergisinin sorumlu yönetmenliğini üstlendi. Aziz Nesin'le "Markopaşa" dergisinin çıkarılmasına katıldı, yazıişleri müdürlüğünü yaptı. 1952'de "Adembaba" isimli mizah dergisini çıkardı. Dolmuş, Taş, Karikatür, Şaka gibi dönemin ünlü mizah dergileriyle, Yeni Gazete'de yazılar yazdı. Ocak 1953’te "Devam" adlı şiir kitabı yayınlandı ve bu kitap da toplatıldı, kendisi tekrar cezaevine kondu. Aynı yıllarda çeşitli senatoryumlarda verem tedavisi gördü. Yazı ve şiirlerinden ötürü yaklaşık 5 buçuk yıl hapis yattı. 1952-1960 arasında Tan gazetesinde düzeltmen, dizgici ve röportaj yazarı olarak çalıştı. Asıl ününü 1959'da Türkiye'deki eğitim sistemini eleştirmek amacıyla yazdığı "Hababam Sınıfı" adlı kitapla kazandı. Çok tutulan ve tekrar tekrar basımı yapılan bu öyküler dizisi, tiyatro ve birçok kez sinemaya da uyarlandı. 1952-1960 arasında siyasi baskılar nedeniyle gerçek ismiyle yazamadı. 1961 Anayasası yürürlüğe girdikten sonra kendi adıyla yazı ve şiir yayınlama özgürlüğüne kavuştu. Vatan, Demokrat İzmir, Yeni Gün, Yeni Ulus gazeteleri ile Akbaba dergisinde yazdı. 1970’te Basın Şeref Kartı aldı. 1974’te emekli oldu. Cide’ye yerleşti. 12 Eylül 1980 döneminde tekrar gözaltına alındı. 70 yaşında olmasına rağmen gözleri bağlanarak gerekçesiz sorguya çekildi ve bir aydan fazla gözaltında tutuldu. Tutukluluğu sona erince ölümüne kadar İstanbul’da yaşadı. İlk şiirleri ile yazıları, Kastamonu'da yayınlanan "Nazikter" ve "Açıksöz" dergileri ile "Güzel İnebolu", "Güzel Tosya", "Samsun" gazetelerinde çıktı. Kişisel duygularını yansıttığı ölçülü uyaklı bu dönem şiirlerini sonraki kitaplarına almadı. 1940'lardaki toplumsal gerçekçi şairler kuşağının en önemli temsilcisi. Siyasal ve ideolojik sorunları yalın bir dille ortaya koydu, insanların yaşantılarını, öykünmesiz ve gösterişsiz bir dille yansıttı.

ESERLERİ

ŞİİR:
Yarenlik (1943)
Sınıf (1944)
Yaşadıkça (1948)
Devam (1953)
Üsküdar’da Sabah Oldu (1954)
Soluk Soluğa (1962)
Karakılçık (1969)
Uzak Değil (1971)
Güvercinim Uyur mu (1974)
Kulağımız Kirişte (1983)
Ocak Katırı Alagöz (1987)
Bütün Şiirleri (1983)

ROMAN:
Karadeniz’in Kıyıcığında 1969
Karartma Geceleri 1974
Sarı Yazma 1976
Yıldız Karayel 1982

ANI:
Yokuş Yukarı 1982
Biz de Yaşadık 1984
Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra (1986)

MİZAH ÖYKÜ VE ROMANLARI:
Radarın Anahtarı 1957
Don Kişot İstanbul’da 1957
Bizim Koğuş 1959
Hababam Sınıfı 1959
Kesmeli Bunları 1962
Nerde O Eski Usturalar 1962
Saksağanın Kuyruğu 1962
Şevket Ustanın Kedisi 1965
Geçmişe Mazi 1965
Altın Eskicisi 1972
Palavra 1972
Tuh Sana 1972
Çatal Matal Kaç Çatal 1972
Bunadı Bu Adam 1972
Keş 1972
Al Atını 1972< BR> Hababam Sınıfı Uyanıyor 1972
Sosyal Kadınlar Partisi 1984
Apartman Çocukları 1984
Çalış Osman Çiftlik Senin 1984

ÇOCUK KİTAPLARI:
Öksüz Civciv 1979
Bacaksız Kamyon Sürücüsü 1980
Bacaksız Sigara Çocukları 1980
Bacaksız Paralı Atlet 1981

ÖDÜLLERİ
1982 Orhan Kemal Roman Armağanı ve Madaralı Roman Ödülü Yıldız Karayel romanıyla
1987 Ömer Faruk Toprak Şiir Ödülü Ocak Katırı Alagöz’le
1993’te TÜYAP Onur Yazarı ödülü
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]RUHİ SU[/SIZE]
1912'de Van'da doğdu. 20 Eylül 1985'te İstanbul'da yaşamını yitirdi. Bas bariton, Türk hal müziği yorumcusu, besteci ve şair. Birinci Dünya Savaşı sırasında ailesinin bütün üyelerini kaybetti. 10 yaşına kadar yoksul bir ailenin yanında büyüdü. İlköğrenimini Adana Öksüzler Yurdu'nda yatılı olarak yaptı. Bu dönemde müzik yeteneği ve sesinin güzelliğiyle dikkat çekti. Müzik öğretmeninin desteğiyle keman dersleri aldı. Bir süre askeri liseye devam etti. Ortaöğrenimini Adana Lisesi'nde parasız yatılı olarak tamamladı. 1936'da Ankara Müzik Öğretmen Okulu'ndan mezun oldu. Aynı Yıl Riyaseti Cumhur Filarmoni Orkestrası'nda (Cumhurbaşkanlığı Filarmoni Orkestrası) kemancı olarak çalışmaya başladı. Bir süre sonra kemanı bırakarak şan çalışmalarına yöneldi. Ankara Devlet Konservatuvarı'nda yeni oluşturulan Opera Bölümü'ne kabul edilen ilk 4 öğrenci arasındaydı. 1942'de konservatuvardan mezun oldu, Ankara Devlet Opera ve Balesi'nde çalışmaya başladı. Birçok operada önemli roller aldı. Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nde müzik öğretmeni olarak çalıştı. Halk türküleriyle ilgilendi. Halk türkülerini kendi geliştirdiği özgün üslubuyla söyleyebilmek için saz çalıştı. 1943-1945 arasında Ankara Radyosu'nda halk türküleri söyledi. İlk konserini 1944'te Ankara Halkevi'nde verdi. Türkiye Komünist Partisi'ne yönelik operasyon sırasında tutuklandı, operadaki görevine son verildi. 5 yıl cezaevinde yattı. 20 ay Konya'nın Çumra ilçesinde polis gözetiminde kaldı. Uzun bir aradan sonra 1960'ta İstanbul'da tekrar seyirci karşısına çıktı. 1981'de Avustralya'ya giderek Türk göçmenlere konser verdi. Yurtdışında birçok konsere katıldı. Son konseri 6 Şubat 1983'te Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Haftası'nda düzenlendi. Sanat yaşamı boyunca 16 45'lik plak, 12 uzunçalar plak doldurdu. Kendi şiirlerinin yanısıra Nâzım Hikmet'ten, Türk halk ozanlarından ve diğer şairlerden çeşitli şiirleri besteledi. Şiir, yazı ve konuşmalarını 1975'te basılan "Ezgili Yürek" adlı kitabında topladı. Anısına hazırlanan "Ruhi Su'ya Saygı" kitabı da 1986'da yayınlandı.
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]SABAHATTİN ALİ[/SIZE]
25 Şubat 1907'de bugün Bulgaristan sınırları içinde kalan Gümülcine kazası Eğridere köyünde doğdu. Öğrenimini Balıkesir ve 1927'de İstanbul Muallim Mektebi'nde yaptı. Yozgat’ta öğretmenliğe başladı. Maarif Vekaleti'nin açtığı sınavı kazanarak Almanya’ya eğitime gitti. Postdam ve Berlin’de öğrenim gördü. Yurda dönüşünde Aydın'daki bir ortaokulda Almanca öğretmenliğine atandı. Bu görevdeyken okulda "yıkıcı propaganda" yapmak suçlamasıyla 3 ay tutuklu kaldı. Konya'ya atandı. 1932'de okuduğu bir şiirde Mustafa Kemal'i eleştirdiği suçlamasıyla yine gözaltına alındı. Sinop ve Konya cezaevlerinde bir yıl yattı. Cumhuriyetin 10. Yılı nedeniyle çıkan aftan yararlanarak salıverildi. Maarif Vekaleti Talim Terbiye Dairesi'nde, Neşriyat Müdürlüğü'nde çalıştı. Ankara'da Almanca öğretmenliği, Ankara Devlet Konservatuvarı'nda çevirmenlik, öğretmenlik, dramaturgluk yaptı. 1945'te bakanlık emrine alındı. 1946'da işsiz kaldığı dönemde Aziz Nesin'le birlikte "Marko Paşa" dergisini çıkarmaya başladı. Yayın yoluyla hakaret suçlamasıyla 3 ay hapse mahkum edildi. Serbest kalınca bir kamyon alarak taşımacılığa başladı. Sürekli izlenmekten, yargılanmaktan tedirgin olduğu için yurtdışına kaçmaya karar verdi. Kırklareli üzerinden Bulgaristan'a geçmek istedi. 2 Nisan 1948’de yurt dışında çıkmak için anlaştığı, kendisine kılavuzluk yapan Ali Ertekin tarafından, Bulgaristan sınırı yakınlarında Sazara köyü civarındaki ormanda öldürüldüğü iddia edildi. Mezarının nerede olduğu kesin belli değil. Yazmaya Balıkesir'de yayınlanan "Çağlayan" dergisinde 1925'te yayınlanan şiirleriyle başladı (Bazı kaynaklara göre "Irmak" dergisinde). Yedi Meşale, Resimli Ay, Varlık gibi dergilerde yayınlanan şiirleri, öyküleri, yazılarıyla tanındı. Cumhuriyet döneminin ilk yılarındaki gerçekçi edebiyat akımının öncüsü oldu. İlk toplumsal gerçekçi öyküleri "Resimli Ay" dergisinde yayınlandı. Şiirler, hikâyeler, romanlar yazdı, çeviriler yaptı. Asıl ününü öykü ve romanlarıyla kazandı. Anadolu insanına yaklaşımıyla edebiyata yeni bir boyut kazandırdı. Konularını toplumsal eşitsizliklerden aldı. Ezilen insanların acılarını, sömürülmelerini dile getirdi. Aydınlar ve kentlilerin Anadolu insanına karşı takındıkları küçümseyici tavrı eleştirdi. 1937'de yayınlanan "Kuyucaklı Yusuf" romanı, gerçekçi Türk romanının en özgün örneklerinden biridir. Öykülerinde, tanımlamakta güçlük çektiğimiz kimi duyguları ustalıkla anlatır. İnsanın zavallılığını ve gücünü aynı sarsılmaz üslupla, zaman zaman masalsı ve destansı bir biçimde yansıtmayı başardı.

ESERLERİ

ŞİİR:
Dağlar ve Rüzgâr (1934)
Değirmen Dağlar ve Rüzgâr (1965)
Dağlar ve Rüzgâr, Kurbağaların Serenadı, Öteki Şiirler (1988) tüm şiirleri

ROMAN:
Kuyucaklı Yusuf (1837-1988)
İçimizdeki Şeytan (1940-1982)
Kürk Mantolu Madonna (1943-1988)

ÖYKÜ:
Değirmen (1935)
Kağnı (1936-1983)
Ses (1927-1972)
Yeni Dünya (1943-1982)
Sırça Köşk (1980)

OYUN:
Esirler (tefrika 1936, basım 1966)

Sağlığında yayımlanmış dokuz kitabına, Varlık dergisinde tefrika edilen Esirler (1936) oyunu da eklenince on kitabı, yedi ciltlik bir külliyat halinde Varlık Yayınları arasında tekrar basıldı (1965/1966). Bütün Eserleri önce Bilgi, sonra Cem Yayınevi’nde yeniden basıldı. Yazar üzerine incelemeler arasında; Kemal Sülker’in Sabahattin Ali Dosyası (1968), Asım Bezirci’nin Sabahattin Ali / Hayatı, Hikâyeleri, Romanları (1974), Kemal Bayram’ın Sabahattin Ali Olayı (1978), Filiz Ali Laslo ile Atilla Özkırımlı’nın Sabahattin Ali (1979), Reşit M. Ertüzün’ün Sabahattin Ali Olayının Gerçeği (1985), Filiz Ali’nin "Filiz Hiç Üzülmesin" (1996), Ramazan Korkmaz’ın Sabahattin Ali (YKY 1997) adlı kitapları ve Almanya’da yayımlanan Elisabeth Siedel’in Sabahattin Ali Mystiker und Sozialist adlı çalışması sayılabilir.
 

MysTicKs

Adanmış Üye
18 Tem 2007
7,063
29
[SIZE=+2]SABAHATTİN KUDRET AKSAL[/SIZE]
25 Mart 1920’de İstanbul’da doğdu. 19 Nisan 1993’te İstanbul’da yaşamını yitirdi. 1937'de Özel Işık Lisesi'nden mezun oldu. 1943'te İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdi. 1943-1948 arasında İstanbul'da çeşitli liselerde felsefe dersleri verdi. 1940'da kısa bir süre iş müfettişliği yaptı. İstanbul Konservatuvarı Müdürlüğü, belediye yazı işleri müdürlüğü, belediye iktisat müfettişliği görevlerinde bulundu. 1961'de Şehir Tiyatrosu Müdürü oldu. Belediye Konservatuarı Estetik Ve Psikoloji öğretmenliğinden emekli oldu. İlk şiiri 1938’de Varlık dergisinde, ilk öyküsü 1940’ta Küllük dergisinde çıktı. İlk oyunu Evin Üstündeki Bulut 1948’de oynandı. 1940'lardaki yeni edebiyat hareketi içinde yer aldı. Günlük yaşamın, küçük ayrıntıların avareliklerin şairi oldu. Cahit Sıtkı Tarancı etkisiyle hece vezni ve uyak kullandığı ilk dönem şiirlerinden sonra Garip akımı ve Orhan Veli'ye yakınlaştı. 1976 sonrasında ise yalınlığı elden bırakmadan dilde derinlik arayışına başladı. Uyak tekrar şiirinin köşetaşı oldu. Bu dönemde Garip'ten de uzaklaşıp İkinci Yeni havasına girdi. Kendisine özgü bir biçimde insan-doğa ilişkisine felsefe düzleminde yaklaştı. Şiirlerinde kent insanlarının gündelik ilişkilerini, saçmalıklarını, çatışmaya varan tartışmalarını ele aldı. Öykü ve oyunlarında ise psikolojik öğeleri ve biçim arayışlarını öne çıkardı. Çeviriler ve sanat üzerine yazılar da yayınladı.

ESERLERİ

ŞİİR:
Şarkılı Kahve (1944)
Gün Işığı (1953)
Duru Gök (1958)
Bir Sabah Uyanmak (1962, ilk iki kitabın birlikte basımı)
Elinle (1962)
Eşik (1970)
Çizgi (1976)
Şiirler (1979, toplu şiirler)
Zamanlar (1982)
Bir Zaman Düşü (1984)
Şiirler (1988, toplu şiirler)
Buluşma (1990)
Batık Kent (1993, ölümünden sonra, son şiirleri)

ÖYKÜ:
Gazoz Ağacı (1954)
Yaralı Hayvan (1956, yeni öykülerle birlikte toplu basım: 1983)

OYUNLAR:
Evin Üstündeki Bulut (oynanışı: 1948)
Şakacı (1952)
Bir Odada Üç Ayna (1956)
Tersine Dönen Şemsiye (1958)
Kahvede Şenlik Var (1966)
Kral Üşümesi (1970)
Bay Hiç - Sonsuzluk Kitabevi (1981)
Önemli Adam (1983)

DENEME:
Geçmişle Gelecek (1978)
Ayrıca, Paul Éluard ve Charles Baudelaire’den şiirler çevirdi

ÖDÜLLERİ
1955 Sait Faik Faik Armağanı Gazoz Ağacı’yla (Haldun Taner ile haylaştı)
1957 Türk Dil Kurumu Ödülü Yaralı Hayvan ile
1965-1966 Ankara Sanatsevenler Derneği ödülü Kahvede Şenlik Var ile
1980 Yeditepe Şiir Ödülü Şiirler ile
1980 ve 1987 Avni Dilligil Tiyatro ödülleri
1985 ENKA Öykü Ödülü "Vav'lar" ile
1990 Sedat Simavi Ödülü
1990 Kültür Bakanlığı Tiyatro Onur Ödülü
1992 Edebiyatçılar Derneği Onur Ödülü
 
Üst

Turkhackteam.org internet sitesi 5651 sayılı kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında "Yer Sağlayıcı" konumundadır. İçerikler ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Turkhackteam.org; Yer sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir. Türkhackteam saldırı timleri Türk sitelerine hiçbir zararlı faaliyette bulunmaz. Türkhackteam üyelerinin yaptığı bireysel hack faaliyetlerinden Türkhackteam sorumlu değildir. Sitelerinize Türkhackteam ismi kullanılarak hack faaliyetinde bulunulursa, site-sunucu erişim loglarından bu faaliyeti gerçekleştiren ip adresini tespit edip diğer kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulununuz.